Gündem

Başkomutan’dan AP’ye “Seni takmıyoruz” mesajı

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 32. Toplantısı’nın açılış oturumunda, Batı ve medyasının iki yüzlülüğü, İslam alemine yönelik saldırılar, Avrupa Parlamentosu’nun yapacağı oylamaya yönelik çarpıcı tespitler yaptı. Türkiye’ye akıl vermeye, İslam ülkelerine demokrasi ve özgürlük pompalamaya çalışan sözde insan hakları hamisi batının, katliamlara sessiz kaldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

Tellere mahkum ediyorlar

“Sadece son 1 yıl içinde Akdeniz’in karanlık suları açlıktan, fakirlikten ve sefaletten kaçarken boğulan 5 bin mazluma mezar oldu. Suriye ve Irak’taki iç savaşın Avrupa’ya göçe zorladığı 10 bin kayıp çocuğun nerede olduğu, kimin elinde olduğu bilinmiyor. Bize her fırsatta insan hakları, demokrasi, özgürlük dersi veren ülkeler, kendilerine sığınan çocuklara dahi sahip çıkmaktan acizler. Onlara kapılarını açmadılar, açmıyorlar. Tam aksine onları dikenli tellere mahkum ediyorlar.”

İrademizi kimse tartamaz

Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden daha fazla Avrupa’nı değerlerine sahip çıktığını belirten Erdoğan, birliğin buna rağmen Türkiye’ye karşı terör örgütleriyle iş tutup, darbeyi desteklediğini kaydetti. Cumhurbaşkanı, Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’nin üyelik sürecine ilişkin bugün yapılacak ve AB’li liderlere tavsiye anlamı taşıyacak olan oylama için sert mesajlar verdi. AP’nin bu tip bir oylama gitmesinin 15 Temmuz şehitlerine karşı büyük bir saygısızlık olup, teröre kol kanat germe anlamanı taşıdığı belirten Erdoğan, “Peşinen ifade etmek isterim ki şu anda buradan söylüyorum, ekranları başında izleyen tüm dünyaya sesleniyorum: Sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. 15 Temmuz gecesi demokrasi ve istiklali için canlarını ortaya koymuş bir milletin iradesini hiçbir terazi tartamaz” dedi ve şöyle devam etti:

Avrupa terör birliği

“Bu millet tatlı su demokratı olmadığını, iradesine, özgürlüğüne ve onuruna sahip çıkmak için gerekirse canını feda edebileceğini 15 Temmuz gecesi tüm dünyaya ispat etmiştir. Bu oylamanın siyasi bir bağlayıcılığı olmasa da açıkçası verilmek istenen mesajı benim hazmetmem mümkün değildir. Avrupa Parlamentosu’nun böyle bir oylamaya gitmeye tevessül etmesi dahi terör örgütlerine kol kanat gerdiğinin, onların yanında saf tuttuğunun ifadesidir.”

Batı’ya karşı ayaklanalım

Erdoğan, Irak ve Afganistan’ın işgal edilmesini sağlayan 11 Eylül kurgusuyla Suudi Arabistan’ı kendisine hedef seçen ABD’nin Kuveyt ile bankalarına saldırmayı planladığını açıkladı. Erdoğan, İslam ülkelerine de adeta “Uyanın” çağrısı yaptı. Müslümanlar’ın batının kanlı planlarına, işgallerine, terör örgütleriyle bölgeyi dizayn çalışmalarına karşı durması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aksi halde Ortadoğu’da kanın dinmeyeceğini dile getirerek, “İslam ülkeleri olarak bu çifte standart karşısında, insanımıza zarar veren bu eylemler karşısında artık sesimizi ve tepkimizi yükseltmemiz gerektiğini düşünüyorum. Biz sessiz kalırsak, Batılı ülkeler için El-Kaide, DAEŞ gibi terör örgütleri kötü, ama şu an için onlara zarar vermeyen PKK, YPG, DHKP-C, FETÖ gibi yapılar iyi olmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Batı’nın diktatör dediği iyi adamdır

Batı’nın Esed, Sisi gibi eli kanlı diktatörlere sahip çıktığını, çıkarlarını sarsan milli iradenin temsilcilerini ise diktatör ilan etmeye kalktığının tespitini yapan Erdoğan, yapılan algı operasyonunu şu sözlerle anlattı: “Eğer bunlar birisine ‘diktatör’ diyorsa benim indimde o iyidir. Ecdadımız da değerlendirmeyi böyle yapmış. ‘Filanca mı dedi, o zaman onun tersini düşün…’ Ben de şimdi bunlar birilerine diktatör mü diyor, orada tam tersini düşüneceksin, o insan gayet iyidir. Çünkü onların çıkarlarına gelmiyor. Şimdi ABD bir seçim yaşadı değil mi? Hesap tutmadı. Hesap farklıydı, seçimi Trump kazandı. Amerika’da Trump’a ne demeye başladılar? Diktatör demeye başladılar. Avrupa’nın değişik ülkelerinde sokaklara döküldüler, diktatör demeye başladılar. Hani demokrattınız? Demokrasi sandık değil mi?”