Dünya

Arap Baharı akamete uğradı ama bitmedi

Abone Ol

Filistinli tarihçi akademisyen Beşir Nafi, Arap Baharı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, “Arap ülkelerinde yaşanan devrim patlaması, bir fantezi sonucu olmadı. Gençler, Arap rejimlerinin hem meşruiyet hem de halkların taleplerini karşılama konusunda yolun sonuna geldiği için başkaldırdı” dedi. Arap Baharı devrimlerinin yaşanan kriz ve gelişmeler sonucu bölgenin içinden geldiğine dikkati çeken Nafi, “Arap devrimleri Mozambik’ten değil, Tunus’tan başladı. Daha sonra Mısır ve diğer Arap ülkelerine sıçradı” ifadelerini kullandı. Arap Baharı’nın yaşandığı ülkelerde 2013’ten sonra ortaya çıkan rejimlerin bölgedeki değişim talepleri karşısında başarısız alternatifler sunduğunu söyleyen Nafi, şunları kaydetti: “2011’de başlayan değişim süreci 2013’ün yaz aylarından itibaren ters tepti. Arap Baharı’nın yaşandığı ülkelerdeki eski rejim kalıntıları veya devrimden rahatsızlık duyan diğer bazı Arap ülkeleri tarafından da karşı devrimler gerçekleştirildi. Bu nedenle bölgedeki değişim ve demokrasiye geçiş süreci akamete uğradı. Karşı devrimler, Arap Baharı’nın geçiş süreçlerinde ortaya çıkan telaşlara başarılı alternatiflerle karşılık verseydi değişim talepleri daha yumuşak olabilirdi. Ancak karşı devrimler tarafından sunulan alternatifler başarısız kaldı. Karşı devrim dalgalarına kapılan Yemen, Mısır ve Libya’daki karşı devrim güçleri, bölgesel sistemin meşruiyeti veya kendi ülkelerindeki meşruiyet kaybına ilişkin sorulara cevap verecek alternatifi bulamadı.”

Arap Baharı yeniden canlanabilir

“Başarısızlık kimin çıkarına? Mısır’daki darbeci rejimin başarısızlığı, Yemen’de Husiler tarafından getirilen felaketi ve Halife Hafter’in Libya’da sebep olduğu yıkım ile bölünme başarıyı mı yoksa başarısızlığı mı gösteriyor?” diye soran Nafi, “Bizler şu anda, devrim dalgasından sonra gelen karşı devrimin olduğu dönemi yaşıyoruz. 2011’de başlayan hikaye bitmedi daha bunun 10 veya 15 yıl süreceğine inanıyorum. Gelişmeler ise ortaya çıkan karşı devrimlerin lehine gitmiyor. Devrimlerin yaşandığı ülkelerin ve bölgesel sistemin artık 2011’den öncesine geri dönmesi mümkün değildir. Bizler sürekli değişen ve son derece endişe verici olan bir bölgede yaşıyoruz. Yerel güçlerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası güçlerin çeşitli oyunlar oynadığı bölge benzeri yaşanmamış bir çıkmaza girmiş durumda. Hiç kimse bölgede nelerin gelişebileceğini tahmin edemediği gibi sahada yeni bir halk ayaklanması da uzak görünmüyor. Bu nedenle Arap ülkelerinde gelecekte ne tür gelişmelere şahitlik edeceğimizi tahmin etmek zor.” diye konuştu.

15 Temmuz başarılı olsaydı bütün bölgeyi etkilerdi

Türkiye’de Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine de değinerek, “Türkiye’deki başarısız darbe girişimi, ülkenin son 70 yılda şahit olduğu en tehlikeli olaydı” diyen Nafi, söz konusu darbe girişiminin başarılı olması durumunda nelere yol açacağına ilişkin, “Darbe başarılı olsaydı, Türkiye’yi tüm bölgeyi etkisi altına alacak tehlikeli bir kavşağa sürüklerdi” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’deki darbe girişiminin akamete uğramasının halklardaki değişim gücüne umut olduğuna dikkati çeken Nafi, darbenin başarısız olmasıyla daha önce ortaya çıkan sorunları çözüme kavuşturacak yeni bir cumhuriyetin kurulmasına kapı açacağını söyledi.