Cohen’in önerisi, Suriye’nin iç işlerine müdahale etme niyeti taşıyan bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Enerji Bakanı, Suriye’deki etnik grupların haklarını savunmak adına ülkenin çeşitli bölgelere ayrılması gerektiğini savundu ve bu önerinin bir uluslararası konferansta tartışılmasını önerdi. Ancak bu düşünce, sadece Suriye’nin egemenliğini ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda Ortadoğu’daki diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etme adına tehlikeli bir örnek teşkil ediyor.


ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI


Uluslararası toplumun en temel ilkelerinden biri, devletlerin egemenlik haklarının korunmasıdır. İsrail’in Suriye’nin bölünmesi yönündeki çağrısı, bu temel ilkeye ciddi bir tehdit oluşturuyor. Cohen’in bu teklifi, sadece Suriye’yi değil, aynı zamanda bölgedeki diğer devletleri de hedef alabilecek bir bölücülük stratejisinin başlangıcı olabilir. Bölünme ve iç savaş, Ortadoğu’daki en büyük tehditlerden biri olarak kabul ediliyor ve bu tür açıklamalar, bölgede daha fazla kaos yaratma potansiyeline sahip.


BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK


Suriye’nin bölünmesi fikri, bölgedeki diğer ülkeleri de olumsuz yönde etkileyebilir. Cohen’in önerdiği konferans ve tartışma platformu, Suriye’nin geleceğiyle ilgili ciddi bir belirsizliğe yol açacak ve bölge halklarının güvenliğini tehlikeye atacaktır. Uzmanlar, Suriye’nin zaten uzun yıllardır süren iç savaşı ve dış müdahalelerle zayıflamış durumdayken, böyle bir önerinin sadece istikrarsızlığı daha da artıracağını belirtiyor.

Meksika liderinden Trump'a tokat gibi cevap! Kuzey Amerika'ya Meksika Amerika'sı diyelim Meksika liderinden Trump'a tokat gibi cevap! Kuzey Amerika'ya Meksika Amerika'sı diyelim


SURİYE’NİN BİRLİĞİ VE EGEMENLİĞİ


Suriye’nin bölünmesi fikri, yerel halklar ve uluslararası toplum tarafından şiddetle reddedilmelidir. Suriye halkı, yıllardır süren çatışmaların ardından yeniden birlik ve bütünlük içinde bir ülke kurma mücadelesi veriyor. İsrail’in bu teklifi, sadece Suriye’nin iç işlerine müdahale etmekle kalmayıp, halkların birleşme çabalarını da boşa çıkaracak bir girişimdir. Suriye’nin geleceği, ancak kendi halkı tarafından belirlenmelidir.


ULUSLARARASI TEPKİLER


İsrail’in bu bölücü önerisi, bölge halkları ve uluslararası toplum tarafından şiddetle eleştirilmeli ve kınanmalıdır. Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik böyle bir tehdit, sadece bölgedeki barış ve istikrarı tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda dünya genelinde egemenlik hakları konusunda ciddi bir örnek teşkil eder. Uluslararası toplumun, İsrail’in bu tür tehlikeli girişimlerine karşı güçlü ve net bir tutum sergilemesi, Ortadoğu’daki barış için kritik önem taşımaktadır.
Suriye’nin bölünmesi gibi tehlikeli bir öneri, sadece bölgesel değil, küresel güvenlik için de ciddi riskler oluşturuyor. Bu tür müdahaleci yaklaşımlar, uluslararası hukuk ve devletlerin egemenlik haklarına yönelik tehditlerdir ve kesinlikle kabul edilemez.

Editör: Hicret Yücel