Dünya

ABD başkanlık seçimi: Kamala Harris'in kazanmasnını ekonomi üzerindeki olası etkileri

Amerika Birleşik Devletleri yeni bir başkan seçimine hazırlanırken, analistler Donald Trump’ın olası zaferinin küresel ekonomi üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendirdi.

Abone Ol

Ancak, şimdi dikkatler Demokratik adayı Kamala Harris'in zaferinin Avrupa için ne anlama gelebileceğine yöneliyor.

"Başkanlığım, Joe Biden'ın başkanlığının bir devamı olmayacak," dedi Harris geçen ay Fox News ile yaptığı bir röportajda. Bu açıklama, bazı politika değişikliklerinin mümkün olabileceğine işaret ediyor. Ancak uzmanlar, Harris yönetiminin küresel ekonomik dengeleri önemli ölçüde değiştirmeyeceğini düşünüyor.

Aslında, Harris'in zaferi, özellikle Trump'ın potansiyel ekonomik çalkantıları ile karşılaştırıldığında Avrupa için daha fazla istikrar sağlayabilir. Londra Ekonomi Okulu'ndan Aurélien Saussay, Trump'ın önerdiği gümrük vergilerinin olmaması durumunda Avrupa üzerindeki olumsuz ekonomik etkilerin azalacağını vurguladı.

Gümrük Vergileri ve Ticaret İlişkileri

Harris’in gümrük vergilerine yaklaşımının Trump'tan oldukça farklı olması bekleniyor. Eski başkan, tüm yabancı ürünlere %10 veya %20 oranında bir genel vergi uygulanacağını, ayrıca Çin’e yönelik %60 oranında hedefli bir gümrük vergisi ve tüm ithal otomobillere %100 vergi getireceğini belirtmiştir. Bu tür önlemler, uluslararası ticaret dinamiklerini önemli ölçüde değiştirebilir ve özellikle Almanya'nın otomotiv endüstrisi gibi sektörleri olumsuz etkileyebilir.

Buna karşılık, Harris’in Avrupa müttefiklerine yönelik genel gümrük vergileri getirmesi beklenmiyor. Ancak, Çin’e karşı katı bir ticaret politikası izlemesi muhtemel. Biden yönetimi altında zaten yürürlüğe giren çeşitli gümrük vergileri, Çin'den gelen birçok ürüne uygulanmaktadır.

Yeşil Politikalar ve Ekonomik Etki

Harris'in başkanlığı, yeşil politikalarla ilgili zorlukları da beraberinde getirebilir. Harris yönetimi, tartışmalı olan Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA) sübvansiyonlarını devam ettirebilir. Bu durum, Avrupa'nın yeşil yatırımları çekme konusunda riskler taşıdığı endişelerini artırabilir. Ayrıca, 2026'da yürürlüğe girecek olan karbon sınır ayarlama mekanizması (CBAM) ve AB'nin ormansızlaşma düzenlemesi (EUDR) gibi yeni AB düzenlemeleri, ABD firmalarının Avrupa'ya ihracatını artıran maliyetleri etkileyebilir ve transatlantik ilişkileri zorlayabilir.

Ekonomist Emily Mansfield, Harris'in zaferinin Avrupa için istikrar sağlayacağını belirtirken, bu süreçte bazı gerilimlerin yaşanabileceğini de ekledi.

Enflasyon ve Mali Politika

Ekonomistler, Trump'ın seçimi kazanması durumunda enflasyonun yeniden canlanabileceğini öngörüyor. Bunun nedeni, Trump'ın önerdiği gümrük vergilerinin, yurtdışından gelen ürünlerin fiyatlarını artırmasıdır. Bu durum, Federal Rezerv’in faiz oranlarını artırma kararına yol açabilir ve sonuç olarak, hükümetin borçlanma maliyetlerini yükseltebilir.

Harris'in ise büyük mali politika değişiklikleri yapması beklenmiyor. Andrew Kenningham, Harris'in başkanlığında önemli ölçüde faiz oranlarının artmasını veya doların değer kazanmasını beklemenin mantıklı olmadığını belirtiyor.

Bununla birlikte, bazı ekonomistler Harris’in de seçilmesi durumunda ulusal borcu artırabileceğini ve bu durumun zamanla faiz oranlarını yükseltebileceğini savunuyor. Sorumlu Federal Bütçe Komitesi'nin geçen ay yayımladığı bir çalışmaya göre, Trump yönetimi ulusal borcu 7.5 trilyon dolar artırırken, Harris yönetimi bunun 3.5 trilyon dolar olabileceği öngörülmektedir.

Kongre Dinamikleri

Seçimle birlikte, ABD vatandaşları aynı zamanda Kongre için de oy kullanacaklar. "Her kim kazanırsa kazansın, Kongre’nin yapısı önemli olacaktır; bu, her iki adayın mali gündemlerini ne kadar agresif bir şekilde yürütebileceğini belirleyecektir," diyor Oxford Economics’ten Ryan Sweet.

Eğer Demokratlar, Senato ve Temsilciler Meclisi’nde güçlü bir çoğunluk elde ederse, bu durum Harris’in yasalarını daha kolay geçirmesine olanak tanıyacaktır. Aksi takdirde, siyasi bir duraksama yaşanabilir.

Sonuç olarak, Harris'in zaferi Avrupa için nispeten bir istikrar dönemi getirmesi bekleniyor, özellikle Trump’ın zaferinin getirebileceği potansiyel ekonomik zorluklarla karşılaştırıldığında. Harris'in politikalarının transatlantik ilişkiler ve Avrupa ekonomisi üzerindeki genel etkisi, Kongre dinamiklerine ve Çin ile olan ticaret ilişkilerine bağlı olarak şekillenecektir.