Antalya'da yaşayan Hamide Akman, 1994 yılında kalp hastası olduğunun farkında olmadan hamile kaldı ve bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Doğumdan sonra halsizlik, bitkinlik ve kilo kaybı yaşayan Akman, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne giderek muayene oldu. Kalp yetmezliği teşhisi konulan Akman, tedavi için Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Bayezid'e başvurdu. Prof. Dr. Bayezid, Akman'a kalp nakli olmasının şart olduğunu söyledi. Kalp bekleme listesine yazılan Akman'a, 4 yıl sonra uygun donör bulundu. Hamide Akman'a, beyin ölümü gerçekleşen 24 yaşındaki bir kadının kalbi, Prof. Dr. Bayezid ve ekibi tarafından nakledildi. 26 yıl boyunca sağlıklı bir şekilde yaşayan Akman, yıllık rutin kontrolleri için hastaneye geliyor. Tek çocuğu kızını büyütüp, üniversite okutan, sonrasında evlendiren Akman, bugünlerde torunlarına bakıyor.
'NAKİL DIŞINDA BAŞKA ŞANSIM YOKTU'
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nin ilk kalp nakil hastası Akman, doğumdan sonra yaşadığı rahatsızlığın kalple ilgili olduğunu ilk başlarda anlayamadığını söyledi. Kalp nakli olması gerektiğini öğrendiğini, 1998 yılında gerçekleşen operasyonla yeni bir hayata başladığını anlatan Akman, "4 yaşında çocuğum vardı, nakil dışında başka şansım yoktu. Ailem 'Girme bu ameliyata, başka kalp nakli olan hasta var mı?' dedi. Ancak öyle de olsa böyle de olsa sonum ölüm olacaktı. 'En azından denemiş olurum' dedim. 26 yıldır normal bir insanın yaşadığı kalitede yaşam sürdürüyorum. Çocuğumu büyüttüm, şimdi torunlarıma bakıyorum. Hiçbir sıkıntım yok" dedi. Donörün ailesiyle görüşmek istediklerini ancak bağışçı ailenin naklin başından itibaren görüşmek istemediğini ifade eden Akman, organ bağışının önemine de dikkati çekti. Akman, "Organlar toprak olmasın, hayat olsun, can olsun. Çocuklara anne baba, anne-babalara evlat olsun. Nakil olmasaydım 1998 yılında ölmüştüm nakil" diye konuştu.
'HASTALARIMIZIN AİLEMİZDEN FARKI YOK'
Her nakilden sonra hastaların sağlığına kavuştuğunu görünce çok mutlu olduklarını ifade eden Prof. Dr. Ömer Bayezid, "Hastalarımızın kendi yakınlarımızdan, annemiz, babamız, çocuklarımızdan bir farkı yok. Kalp yetmezliği hastalarının daha ayrı bir yeri var. Onların hayatları çok kısıtlı, bir kısmı yatağa bağımlı, donör beklemek zorundalar" dedi.
'HAMİDE, TÜRKİYE'DE EN UZUN YAŞAYAN KALP NAKİL HASTASI'
Kalp bekleyen çok sayıda hasta olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Bayezid, "Sağlık Bakanlığı verilerine göre, bugün itibarıyla sırada bekleyen 1477 hasta var. 477'si Akdeniz Üniversitesi bekleme listesinde. Çok büyük bir sayı. Organ bağışını teşvik etmemiz lazım. Hastamız kızını okuttu, evlendirdi ve torunları oldu. Bunları görebildi. Nakil olmasaydı, bu şansı olmazdı. Kalp hastalarının organ bağışı yapılsa bile 4'te 1'i ancak uygun oluyor. O yüzden mecburen hastalarımızı ameliyat öncesi de sonrası da takip ediyoruz. Bizimle çok yakın iletişim halinde oluyorlar. Hamide, Türkiye'de en uzun yaşayan kalp nakil hastasıdır" diye konuştu.