Türkiye’nin IŞİD, PKK, DHKP-C ve güvenliğini tehdit eden tüm terör örgütlerine yönelik başlattığı operasyona halktan ve uluslararası toplumdan ciddi destek var.

Operasyonun haklı gerekçelere dayandığı ve meşru bir zemin üzerinde gerçekleştirildiği noktasında yeminli Türkiye ve hükümet düşmanları ile Beşşar El Esed ve müttefikleri dışında herkes hem fikir.

Buna rağmen Ankara’nın haklı gerekçelerini net bir şekilde ve anlaşılır bir dille anlatması gerekiyor.

Çünkü eskiden beri Türkiye aleyhinde yapılan yayınların ve PKK propagandasının da etkisiyle oluşan yaygın bir inanç var.

PKK, Kürtlerin tek temsilcisiymiş gibi görülüyor ve terörle mücadele Kürtlere açılan savaş gibi gösteriliyor.

Maalesef bu yanlış düşünce Türkiye’ye dost kesimlerde dahi yaygın.

Seçimlerden sonra İslami Direniş Hareketi “Hamas”ın HDP’yi özel olarak kutlamasının ardında da yine aynı yanlış inanç ve Kürtlerin ilk kez TBMM’de temsil ediliyor oldukları zannı yatıyor.

Filistin dostu ve Erdoğan düşmanı Carlos Latuff gibilerin Türkiye’yi Kürtlerin öldürülmesinden gayet memnun gösteren karikatürleri de bu yanlış algıyı besliyor.

Türkiye’nin karşı olduğu Kürtlerin hakları ve kazanımları değil, ülkemizin huzur ve güvenliğini hedef alan taşeron PKK terörü ve Suriye’deki kolunun kalkıştığı etnik temizlik.

Bu açıdan PKK karşıtı Kürtlerin tavrı ve örneğin Barzani’nin önceki gün yaptığı açıklamalar önemli.

Ankara, yerleştirilmeye çalışılan “PKK eşittir Kürtler” algısının yanlış olduğunu ısrarla anlatmalı.

IŞİD nasıl İslam’la ve Müslümanlarla özdeşleştirilemezse PKK ve Suriye’deki kolu PYD de Kürtler ile özdeşleştirilemez.

Batı medyasında olduğu gibi Arap medyasında da bugüne kadar Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiğini iddia eden birçok haber, yorum ve karikatür yayınlandı.

Bu tür yayınların Türkiye içindeki bir takım çevrelerle paslaşılarak yapıldığını hatırlatmaya gerek yok.

Önümüzdeki süreçte de benzer şekilde karalama kampanyaları yapılacak, Türkiye’nin teröre karşı verdiği mücadele çarpıtılarak yalanlarla farklı bir algı oluşturulmaya çalışılacak.

Türk medyası – malesef – bu tür algı operasyonlarına ve karalama kampanyalarına malzeme teşkil edecek çarpıtma ve yalan haberlerle dolu.

Örneğin, geçen gün bir Arap gazetesinde Erdoğan’ın erken seçimde AK Parti’nin daha çok oy alması için Kürtlere savaş açtığı yönünde bir haber okudum.

Haberin referansı Türk medyası ve HDP idi.

Yine önceki gün Twitter’da “NATOStopErdogan” etiketiyle yürütülen kampanyada Erdoğan’ı başında kırmızı fesle tank üzerinde IŞİD’e oyuncak silahla, Irak Kürdistan Özerk Bölgesi’ne ise otomatik silahla ve tankla ateş ederken gösteren bir karikatür yayınlandı.

Karikatürde kasıtlı olarak PKK bayrağı yerine Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi bayrağı kullanılmıştı.

Ünlü El Cezire kanalı da Twitter’daki “AJENews” hesabında aynı karikatürü 854 bin takipçisiyle paylaştı.

O karikatürle yapılmak istenenin Türkiye’nin IŞİD ile göstermelik olarak savaşırken gerçekte Kürtlere savaş açtığı algısını oluşturmak olduğunu söylemeye gerek yok.

Barzani’nin Türkiye’yi destekleyen açıklamalarına rağmen bu yapılıyorsa, El Cezire gibi Türkiye’nin en yakın müttefiki Katar’dan yayın yapan ve en azından tarafsız olması gereken bir kanal dahi söz konusu algının oluşmasına bilerek veya bilmeyerek hizmet ediyorsa gerisini siz düşünün.