Ufuk Coşkun - Diriliş Postası
Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin liderliğindeki ekip, 7 bin 600 yıl öncesine ait olduğu tespit edilen biri bebek, diğeri ise 6-7 yaşlarında bir çocuk iskeleti buldu. Bu keşif, dönemin kültürel ve sosyal yapısına dair önemli ipuçları sunuyor.
9 bin yıllık bir yerleşim yeri
Kazı Başkanı Doç. Dr. Halil Tekin, Domuztepe Höyüğü'nün 9 bin yıl önce iskân edilmeye başlandığını ve bu yılki kazı çalışmalarının bu anlamda çok önemli olduğunu belirtti. Bulunan iskeletlerin yerleşim yerinin sosyal yapısı hakkında derinlemesine bilgi sağlayabileceğine işaret eden Tekin, bu mezarların oldukça nadir bulunmasının keşfi daha da değerli kıldığını vurguladı.
Geç neolitik döneme ait mimari ve sosyal ipuçları
Kazılarda bulunan mezarlardan biri, bebek mezarı olup, yanında bir mama kabı ile birlikte keşfedildi. Tekin, bu bulgunun Toros Dağları'nın güneyinden Musul’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yaygın olan bir mimari geleneğe işaret ettiğini belirtti. Bu yapıların, “Tholos” adı verilen dairesel yapılar olduğunu ve arkeolojik anlamda büyük önem taşıdığını ekledi. Domuztepe’deki yapının Türkiye’de bu döneme ait sağlam bir örnek olarak korunmaya çalışıldığını söyledi.
Halaf dönemi'ne ait iskeletler
Tekin, kazı alanının M.Ö. 5800-5200 yıllarına tarihlendiğini ve bu dönemin arkeolojide "Halaf" olarak bilindiğini ifade etti. Bulunan iskeletlerin günümüzden 7 bin 600 yıl öncesine ait olması, o döneme dair yeni ve önemli bilgiler edinilmesine olanak tanıyor. Tekin, bu tür yapıların iskeletlerle bağlantılı olduğunu ve Musul’da yapılan benzer kazılarda da çocuk mezarlarının bulunduğunu hatırlatarak, bu keşfin önemine dikkat çekti.
Domuztepe Höyüğü'ndeki kazılar, bölgenin tarihine ışık tutmaya devam ederken, bu yeni bulgular Geç Neolitik Dönem’e dair pek çok soruyu yanıtlamaya hazırlanıyor.