Son günlerde sosyal medyada yeni bir akım başladı: 10 yıl öncesi ve sonrası / 10yearchallenge… Herkes 10 yıl önceki hâlini ve şimdiki hâlini bir arada paylaşıyor.
İnsanlar, 10 yıl önceki fotoğrafıyla şimdiki fotoğrafını paylaşarak kendindeki şekilsel değişimi insanlara gösteriyor. İnsanlar, ne kadar değiştiğini görmek/göstermek istiyor.
Tabii paylaşımların altına gelen yorumlar, beğeniler de önemli. Hele kadınlar için bu yorumlar çok daha önemli. “Ay kız hiç değişmemişsin!..” ya da “Canım gittikçe daha genç ve güzel olmuşsun, bunun formülünü acilen istiyorum.” yalanı, genellikle kadının havalara uçmasına ve gerçekten gençleşip güzelleştiğine inanmasına yetiyor.
Sonrasında ise ortaya torunuyla aynı saç modeline sahip, arkadan bakınca torunundan ayırt edilemeyecek şekilde giyinen ninelerle karşılaşıyoruz.
Kadınlar kadar olmasa da erkeklerde de genç görünme hastalığının getirmiş olduğu bir kompleks var. Erkeklerin de kılık kıyafet konusunda tercihleri eskiye nazaran bir hayli değişmiş durumda.
Eskiden insanlar yaşına göre giyinirdi. Uzaktan bakınca bir adamın ya da kadının ortalama kaç yaşında olduğunu tercih etmiş olduğu kıyafetlerden anlardık. Ancak şimdi durum öyle değil. Yetmişlik nineler ve dedeler, çok daha genç görünmek için torunlarıyla aynı şekilde giyiniyor; torunlarıyla aynı mekânlara takılıyor, torunlarıyla aynı dili kullanıyor.
Tam olarak on yılla sınırlayamasak da yakın zaman içinde insanlar, düşünceler, tercihler çok hızlı değişti. Eskiden makbul olan şeyler, şimdi tu kaka ilan edildi. Eskiden Allah’a sığındığımız birçok şeyi yapmak, şimdi moda oldu.
Eskiden insanlar, sahip oldukları şeyleri göstermekten utanırken şimdi göstermek için yarışıyor. Önceden dışarıda bir şeyler yiyip içmeye utanırken insanlar; şimdi her yediğini, içtiğini paylaşmak moda…
Eskiden insanlar, özel hayatlarının bilinmesinden aşırı rahatsız olup mahremiyete çok önem verirken şimdi tüm özel hayat neredeyse canlı yayınlanıyor.
Özellikle kadınlarımızın aşırı teşhirci olup erkeklere “Siz de bakmayın, erkeğin tesettürü göz kapaklarıdır!..” diye bir de ahkâm kesmeleri yok mu? O zaman eskiden kadınlarımız hep hata yapmış, yazık etmişler kendilerine!.. Çünkü genç ve güzel bir kız dışarı çıkarken dikkat çekmemek, kem gözlerden sakınmak, birilerinin günah işlemesine sebep olmamak için yüzüne gözüne, kömür karası çalar; sırtına yastık bağlar öyle çıkarmış dışarı ki görenler, genç kız olduğunu anlamasın!.. Bizim irfan sahibi kadınlarımız, o zaman açılıp saçılıp “Erkeğin tesettürü göz kapaklarıdır, bakmasın öküzler!..” dememiş, kendi üzerine düşen sorumluluğu yapmak için çaba sarf etmiş!.. Üstad Necip Fazıl, teşhircilik hastalığını şöyle özetlemiş:
“Utanırdı burnunu göstermekten sütninem/Kızımın gösterdiği, kefen bezine mahrem…”
Ancak bunu söylediğinizde “kadın düşmanı olmakla, dini ve tesettürü kadına has kılmakla” suçlanıyorsunuz anında…
“10 yıl öncesi ve sonrası” akımını şöyle bir değerlendirmeye tabii utsak:
*On yıl önce yanımızda aile büyüklerinden, tanıdıklarımızdan kimler vardı; şimdi kimler yok?
*On yıl önce sağlığımız, sıhhatimiz nasıldı; şimdi nasıl?
*On yıl öncesinde hangi insani değerlere sahiptik, şimdi bu insani değerlerden hangilerini yitirdik?
*On yıl öncesinde hangi hassasiyetlere sahiptik, şimdi hangilerini kaybettik?
*On yıl öncesinde erkeklerimiz, kadınlarımız, kızlarımız nasıl giyiniyordu; şimdi nasıl giyinmiyor?
Soruları çoğaltabilirsiniz!.. Selametle kalın!..