Kesin doğum tarihi bilinmeyen, çeşitli kaynaklara göre 13'üncü yüzyılın ortası ile 14'üncü yüzyılın ilk çeyreği arasında Anadolu'da yaşayan Yunus Emre'nin mezarı ve külliyesi, ilçeye bağlı kırsal Yunusemre Mahallesi'nde bulunuyor.
Yunus Emre'nin naaşı, mahalleden geçen demir yolunun yakınındaki ilk mezarı külliye yapılması mümkün olmadığı için 6 Mayıs 1949'da birinci kabirden alınarak devlet töreniyle ikinci ebedi istirahatgahına taşındı.
Türk İslam halk düşüncesinin en önemli yapı taşlarından Yunus Emre'nin ikinci kabri de anma törenleri ve ziyaret alanı olarak yetersiz olması nedeniyle 24 Mayıs 1970 yılında yine devlet töreniyle üçüncü mezar alanına nakledildi.
Her müminin arzuladığı ilahi aşkı anlattığı şiirlerini halk diliyle yazan Yunus Emre'nin son kabri, Selçuklu mimarisi özelliğiyle sekiz sütunlu, yayvan kubbeli, sütunlar arası kemerli, etrafı açık kabrin üzeri mermerden Rumi palmet motif işlemeli cennetin 8 kapısını temsilen sekizgen tarzında inşa edildi.
Peyzaj çalışması yapıldı
Türk Dünyası Vakfı tarafından 2016 yılında külliyenin zamanla yıpranan bölümleri onarılarak peyzaj çalışması yapıldı.
Vefatının üzerinden 703 yıl geçen Yunus Emre'nin mezarı ve külliyesi ile yakınındaki cami, FPV dronla görüntülendi.
