Ufuk Coşkun - Diriliş Postası
Arkeologlar, MÖ 5. yüzyılda yaşamış olan ünlü tragedya yazarının bugüne kadar bilinmeyen iki oyunundan yaklaşık 100 dizeyi gün yüzüne çıkarmayı başardı. Bu önemli keşif, antik Yunan edebiyatı üzerine yapılan son altmış yılın en büyük buluşlarından biri olarak kabul ediliyor.
Euripides’in kaybolan eserleri ortaya çıktı
Keşfedilen metinler, 37 dizesi bulunan bir intikam tragedyası olan **“İno”** ve 60 dizesi ortaya çıkarılan ahlaki bir tragedya olan **“Polyidos”** adlı oyunlara ait. Bu parçalar, 2022’nin sonlarında Kahire’nin güneybatısındaki antik Philadelphia nekropolünde yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarıldı. Mısırlı arkeologlardan oluşan ekip, bu önemli bulguları MS 3. yüzyıla ait bir mezarda gün ışığına çıkardı.
Akademik dünyada heyecan yaratan gelişme
Philadelphia kazı projesinin direktörü Basem Gehad, Colorado Boulder Üniversitesi’nden Yvona Trnka-Amrhein ile temasa geçerek, keşfin doğruluğunu teyit etti. Trnka-Amrhein, metinlerin Euripides’e ait olduğunu doğruladıktan sonra, klasik Yunan edebiyatı uzmanı John Gibert ile birlikte bu parçaları tercüme ve analiz etti. Bu çığır açan bulgular, “Journal of Papyrology and Epigraphy” adlı akademik dergide yayımlandı.
İnceleme ve gelecek araştırmalar
Bu metinlerin, yazı stilleri ve arkeolojik bağlamı göz önünde bulundurularak MS 3. yüzyıla tarihlendirildiği belirtiliyor. Metnin ilkokul seviyesindeki okuyucular için bir el kitabı olarak kullanılmış olabileceği de düşünülüyor. Ayrıca, klasik eserlerin ticari üretiminin yaygın olduğu bir dönemde, bu metinlerin akademik amaçlarla yazılmış olabileceği üzerinde duruluyor.
Keşfin en dikkat çekici yanı ise, bu iki oyunun daha önce sadece kısa özetlerle biliniyor olmasıydı. Akademisyenler, Euripides’in kaybolmuş eserlerinin yeniden gün yüzüne çıkarılmasının, antik Yunan edebiyatı çalışmalarına yeni bir soluk getireceğine inanıyor.
Yeni keşiflerin ışığında
Klasik metinlerin keşfi, antik dünyaya dair bilgi birikimimizi her geçen gün zenginleştiriyor. Euripides’in “İno” ve “Polyidos” tragedya parçaları, hem edebi hem de tarihi açıdan önemli bir buluş olarak öne çıkıyor. Araştırmacılar, bu yeni keşiflerle birlikte, antik Yunan tragedyalarının gelecekte daha derinlemesine incelenmesi için yeni yollar açılacağını öngörüyor.