Yeni bir alışkanlığa başlamak oldukça zor bir süreçtir.
Nerdeyse her gün yeni kararlar alırız ancak bir türlü uygulamaya koyamayız.
İşte bunun birçok sebebi var. En önemlisi ise bilinçdışı davranışlarımız.
Özetleyecek olursak biz bazı şeylere başlamak istesek, yeni bir alışkanlığı hayatımıza empoze etmeye çalışsak bile önceden bilincimize yerleşmiş düşünceler o alışkanlığın zor veya yapılamaz olduğunu vurguluyorsa beynimiz de o alışkanlıkları otomatik olarak erteler.
Biz de kendimizi “neden aldığım kararları uygulayamıyorum?”, “neden kendim için faydalı adımları atamıyorum?” derken buluruz.
İşte bu sorulara cevap vermek ve alışkanlık edinmeyi kolaylaştırmak için hazırladığımız bu yazıda, yeni alışkanlık edinmenin 4 ipucunu bulacaksınız.
Keyifli okumalar.
1. Cazip hale getirin
Yeni bir alışkanlık edinmeye çalışırken genellikle sınırlayıcı bir bakış açısıyla yaklaşmak gibi bir hata yaparız.
Kendimize daha fazla egzersiz yapmamız, her sabah bir saat yazmamız, daha az kahve içmemiz “gerektiğini” söyleriz.
Sonuç olarak, yeni alışkanlığı bilinçsizce olumsuz duygularla ilişkilendirmeye başlarız.
Daha etkili bir strateji, edinmeye çalıştığınız davranış hakkında hali hazırda pozitif yüklü olan bir şey bulmaya çalışmaktır.
Örneğin, daha fazla yazı yazmaya çalışıyorsanız, bir yazı grubu bulun, böylece yazılarınız hakkında düzenli olarak geri bildirim alabilirsiniz. Desteklendiğinizi hissetmek iyi hissettirir ve bu nedenle daha fazla yazmak istemenize yardımcı olur.
2. Alışkanlığınızı eşleştirin!
Eşleştirme, bir uyarıcının diğerine bağlanarak her ikisinin de aynı duyguyu ortaya çıkarmaya başladığı süreci tanımlayan bir davranış teorisi terimidir.
Örneğin, çocuğunuz bezelye püresini sevmiyor ama belli bir şarkıyı seviyorsa, bezelye püresini o şarkı eşliğinde yedirmeye başlayabilirsiniz.
Bir süre sonra bezelye yemeyi şarkının hissettirdiği olumlu duygularla ilişkilendirir.
Bu stratejiyi, edinmeyi düşündüğünüz yeni alışkanlığı zaten keyif aldığınız bir şeyle eşleştirmek için kullanabilirsiniz.
3. “Pembe Fili Düşünme” düşüncesindeki filden kaçmayın!
Bir şeyi yapmaktan ne kadar kaçınmaya çalışırsanız (eski bir alışkanlığı bastırmaya çalışırsanız), o şey hakkında o kadar çok düşünürsünüz.
Bu alışkanlık bir kez bilinçli düşünceye girdiğinde, onu kontrol etmek daha da zorlaşır.
Daha az işlenmiş gıda tüketmeye çalıştığınızı ve kendinize “Marketten ekmek alma” dediğinizi düşünün.
“Ekmek” kelimesi zaten bilincinizde yankılanıyor ve sizi ona ulaşmaya teşvik ediyor.
Buradaki kilit nokta, düşünce sürecinizde ekmeğin varlığını tamamen ortadan kaldıran yeni bir alışkanlık yaratmaktır.
Bunun için daha az stresli ve daha tok olduğunuz zamanlarda alışveriş yapmak gibi davranışsal, partnerinizden sizin için bir alışveriş listesi oluşturmasını istemek gibi sosyal ve alışveriş listesine size gerçekten heyecan verecek bir şey eklemek gibi bilişsel/duygusal dikkat dağıtıcı stratejiler uygulayabilirsiniz.
4. Vazgeçmeyin!
Yeni bir alışkanlık edinmekte zorlanıyorsanız, cesaretinizin kolayca kırılmasına izin vermeyin.
Davranışları, özellikle de uzun zamandır sürdürdüğünüz davranışları değiştirmek, yeterince çaba göstermediğiniz için değil, doğası gereği çok fazla bilinçli çaba gerektiren bir süreç olduğu için zordur.
Bir alışkanlık edinmek, bir davranışı, en azından bırakmaya çalıştığınız alışkanlık kadar kolay erişilebilir ve otomatik hale gelene kadar defalarca tekrarlamak anlamına gelir.
Başka bir deyişle, bilinçli olarak yaptığınız bir şeyi nefes alır gibi bilinçdışı bir şekilde yapabilir hale getirmeyi gerektirir.
Bu süreçte gayret sarf etmeli ve hareketlerinize bilinçli bir şekilde dikkat etmelisiniz.