Afyonkarahisar’ın Kızılören ilçesinde ikamet Zafer Işık (36), 2009 yılında güvenlik görevlisi olarak çalıştığı Antalya’ya giderken geçirdiği kazada, boynundan aşağısı felç kalarak yatağa bağımlı hale geldi. Altınışık, felç kaldıktan sonra annesi Hatice Altınışık’ın bakımına muhtaç olarak Down sendromlu teyzesi Ummuhan Karaduman (49) ile birlikte yaşamaya başladı.

“BU DURUMA DÜŞTÜYSEN HAYATTAN ÇOK FAZLA BİR ŞEY BEKLEYEMİYORSUN”


Felç kalmasına ve yatağa bağlı olarak yaşamasına rağmen yaşama tutunmaya devam eden Altınışık, yaklaşık 5 yıldan bu yanan hastane dışında sokağa çıkamadığını belirterek, yaşadığı zorlu hayatı şu ifadeler ile anlattı:

“Bu şekilde isen bu duruma düştüysen hayattan çok fazla bir şey bekleyemiyorsun. Her şey kısıtlı ama mücadele ettik. Bugüne kadar kimseye muhtaç olmamaya çalıştık. Bir yerden sonra artık gitmiyor.


“BEN 5 SENEDİR HASTANE DIŞINDA HİÇBİR YERE ÇIKMADIM”

Bir yoldan sonra yollar çıkmaza giriyor, tıkanıyor. Zaman içeresinde benim sağlık sorunlarım arttı. Örneğin fizik tedavi doktoruna gidiyorum. Bana sürekli fizik tedavi görmem gerektiğini söylüyor. Günlük fizik hareketlerini yapmam gerektiğini söylüyor. Yapıyor musun diye soruyor. Ama ne yazık imkanımız yok. Kendimizin de yok. Büyükşehirlerde belediyenin oluyor ama burada belediyenin de imkanı yok. Zaten bizim sosyal yaşantımız yok. Ben 5 senedir hastane dışında hiçbir yere çıkmadım.

“SÜRÜNE SÜRÜNE BANA BAKIYOR”

Artık ben kendi doğup büyüdüğüm ilçeyi unuttum. Zaman içeresinde sadece benim değil annemin de sağlık sorunları arttı. Sürüne sürüne bana bakıyor. Bir gün yığılıp kalacak diye korkuyorum. Her gün Allah’a dua ediyorum. O gün gelmeden benim canımı alsın diye Allaha dua ediyorum.”

“BİR UMUDUM OLSUN, TUTUNACAK DALIM OLSUN”


Altınşık, en büyük isteğinin sağlığına kavuşması ve Beşiktaş camiası ile bir araya gelmek olduğunu belirterek, sağlığının yerinde olduğu zamanlarda yaptığı her şeyi özlediğini söyledi. Altınşık, “Ben 5 yaşından beri Beşiktaşlıyım. Çocukluğumdan beri ben Beşiktaş’ı aile olarak gördüm. İstiyorum ki Beşiktaş beni duysun. Yalnız olmadığımı hissedeyim istedim. Çarsı Gurubu, hani bir şeyin karşısında yanlış varsa Çarsı onun karşısında sesini çıkarırdı. Sosyal medya hesabından Çarsı Grubu’na yazdım, başkanımıza ulaşmak istedim ama olmadı. Bir umudum olsun, tutunacak dalım olsun ve yalnız olmadığımı hissedeyim istedim ama olmadı.

MEZARDA YATANLARDAN ÇOK FARKLI BİR HAYATIM YOK”

Başkanım ile görüşmeyi çok isterim. Çünkü Beşiktaş bir aile ise bu ailenin reisi de Ahmet Nur Çebi. Oturduğumuz evin yan tarafında bir mezarlık var 2 metre yakınımızda benimde o mezarda yatanlardan çok farklı bir hayatım yok.

“İNSAN RÜZGARIN YÜZÜNE VURMASINI ÖZLÜYOR”

Beşiktaş’a seslenmemin sebebi şudur ki vefa Beşiktaş’ın özüdür. İnsan bir çok şeyi özlüyor ama insan rüzgarın yüzüne vurmasını özlüyor. Yağmurda ıslanmayı özlüyorsun, yıldızları seyretmeyi özlüyorsun.” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi