València’da yaşanan ve tarihe geçen sel felaketi, Albufera Milli Parkı’nda büyük bir çevresel tahribata yol açtı. İki hafta önce gerçekleşen felaketin ardından parkın geniş bir bölümü hâlâ sular altında. Bölge sakinleri ve çevre uzmanları, ekosistemin iyileştirilmesi ve gelecekte benzer felaketlerden korunması için önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.

Albufera’nın Kırılgan Ekosistemi Tehlikede

İspanya’nın en büyük tatlı su lagününü barındıran Albufera Milli Parkı, 2.800 hektarlık alanıyla 300'den fazla kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Selden sonra parka tonlarca atık sürüklenmiş durumda; bu atıkların arasında plastik, ilaç, yakıt ve endüstriyel maddeler de yer alıyor. Albufera'nın kuzeyindeki pirinç tarlaları da bu atıklardan ciddi şekilde etkilenmiş durumda. Bu bölgedeki çiftçiler, ünlü València pirinci ‘Arroz de València’nın üretiminde ciddi zarara uğradı.

Almanya Ukrayna'ya ek hava savunma malzemeleri teslim edecek Almanya Ukrayna'ya ek hava savunma malzemeleri teslim edecek

Tarım ve Ekosistemler Üzerindeki Etkiler

Albufera Milli Parkı Yönetim Kurulu Başkanı Carles Sanchís Ibor, parkın kuzeyinde yaklaşık 5.000 tarım işletmesinin selden etkilendiğini belirtti. Albufera’daki bazı yollar hâlâ su altında kalmışken, sulama sisteminde kırılan boruların onarılması gerektiği vurgulanıyor. Bu alan, aynı zamanda Uluslararası Öneme Sahip Bir Sulak Alan olarak kabul ediliyor ve doğal bir su rezervuarı olarak taşkınların etkisini hafifletebiliyor.

İklim Değişikliği ve Artan Riskler

İklim değişikliği Albufera’yı daha da savunmasız hale getiriyor. Sıcaklıkların artması, parkta ‘ötrofikasyon’ riskini artırıyor ve bölgedeki su bitkilerinin çoğalmasına neden olarak diğer bitki ve hayvan türlerini tehdit ediyor. Ayrıca, deniz seviyesindeki artış parktaki tuzluluğun yükselmesine yol açarak pirinç üretimini olumsuz etkileyebilir.

Albufera, benzer felaketlerin tekrar yaşanabileceği korkusuyla yüzleşiyor. Ibor, bölgede daha tuzlu koşullara dayanıklı pirinç çeşitlerinin araştırıldığını ifade etti. "Yeni DANA gibi olaylardan korkuyoruz. Sel olaylarının hem sıklığı hem de şiddeti artacak gibi görünüyor," diyerek uyum sağlama ihtiyacına dikkat çekti.

Parkın Geleceği İçin Adapte Olma Zorunluluğu

Uzmanlar, Albufera Milli Parkı’nın daha iyi korunması gerektiğini belirtiyor. Biyolog Javier Jiménez Romo, bölgedeki yapısal ve finansal yetersizliklerin milli parkın korunmasında önemli bir engel olduğunu vurgularken, uzun vadeli bir koruma planının hayata geçirilmesini istiyor. "Artık bu alanı restore etme ve çevresini koruma zamanı," diye ekleyen Romo, parkın sadece doğa için değil, yerel ekonomi ve turizm açısından da kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Kaynak: Haber Merkezi