Nihat Nasır – Diriliş Postası

'Çare ayakta çalışmak' deniyordu, yeni araştırma ezberi bozdu 'Çare ayakta çalışmak' deniyordu, yeni araştırma ezberi bozdu

ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tarafından gerçekleştirilen bu çalışma, erken ergenliğin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.

Kimyasal maruziyet ve erken ergenlik

NIH araştırmacıları, kişisel bakım ürünlerinde yaygın olarak kullanılan bazı kimyasalların çocukların ergenlik süreçlerini hızlandırdığını tespit etti. Özellikle "misk amberi" gibi parfümlerde kullanılan kimyasal bileşikler, kız çocuklarının ergenliğe daha erken girmesine neden olabiliyor. Araştırmacılardan Dr. Natalie Shaw, bu zararlı kimyasalların kızlarda ergenlik sürecinde kilit rol oynayan hormon reseptörlerini etkileyebileceğini vurguladı.

Ergenlik-1

Sağlık sorunlarına kapı aralıyor

Erken ergenliğe giren kız çocukları, obezite, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve meme kanseri gibi sağlık sorunlarına daha yatkın hale geliyor. Psikososyal sorunlar da bu durumun olası sonuçları arasında yer alıyor. Uzmanlar, ebeveynleri çocukları için kişisel bakım ürünleri kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

Ebeveynler nelere dikkat etmeli?

Shaw, ailelerin özellikle parfüm, deterjan ve diğer kimyasal içeren ürünleri satın alırken içeriklerine dikkat etmeleri gerektiğini belirtti. Erken yaşta maruz kalınan bu kimyasalların, ileride ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten uzmanlar, bu tür ürünlerin kullanımında dikkatli olunmasını öneriyor.

Araştırmanın sonuçları, prestijli bilim dergisi *Endocrinology*'de yayımlandı ve bilim camiasında büyük yankı uyandırdı. Ebeveynler için önemli bir rehber niteliği taşıyan bu çalışma, çocukların sağlığını koruma adına atılması gereken adımları bir kez daha gözler önüne seriyor.

Doğal ürünler tercih edin!

Kimyasal maddelerden arındırılmış, doğal ve organik ürünler kullanarak kız çocuklarınızı erken ergenlik riskinden koruyabilirsiniz. Uzmanlar, çocukların sağlıklı bir büyüme süreci geçirmesi için bu adımların kritik olduğunu vurguluyor.

Editör: Nihat Nasır