DEMET İLCE / MUHABİR

Oruç tutmanın sağlık açısından birçok faydasının olduğu biliniyor. Fakat orucun birçok faydası bulunurken, yanlış beslenerek daha fazla kilo alımına neden olabiliriz. Bu yüzden uzman isimlerin oruçta beslenme uyarılarını dikkate almamız gerekiyor. Diyetisyen Hülya Yiğit, iftarda yemek süresinin en az 15 dakika olması gerektiğine ve sahurun önemine dikkat çekti ve Ramazan’da ne yiyip içilmesi gerektiğini açıkladı.

ORUÇTA DİYET

Oruç tutarken diyet yapılıp yapılmayacağı Ramazan ayında en çok merak edilen soruların başında geliyor. Bu soruyu özel olarak değerlendirmek gerektiğine dikkat çeken Yiğit, “Normalde 3 ana öğün tüketen, sürekli bir şeyler atıştıran, şekerli beslenen bir bireyseniz bu ayda besin alımı sınırlanacağı için kilo vermeniz mümkündür. Ancak günlük yaşantınızda aldığınız toplam kaloriyi iftar ile sahur arasında alırsanız tek öğünde karbonhidratlı besin alımı yüksek olursa ve buna hareketsizlik eklenirse kilo almanız daha olasıdır.” dedi.

“SAHUR MUTLAKA YAPILMALIDIR”

Oruç tutan kimi insan sabah erkenden uyandığı için sabah ezanına yakın sahura kalkmak istemiyor ve sahursuz oruç tutuyor. Sahuru günün ilk öğünü olarak düşünürsek iftara kadar uzun bir süre aç kalınacaktır.” diyen Yiğit, sahurun mutlaka yapılması gereken bir öğün olduğunu söyledi. Yiğit, “aksi takdirde baş ağrısı, gün içinde tansiyon ve kan şekeri dengesizlikleri ile karşılaşmanız mümkündür. Uykunuzun bölünmesi sizi daha çok zorluyorsa yatmadan 1 saat öncesinde yumurta, peynir gibi protein ve kalsiyumdan zengin bir öğün tüketilebilir. Ancak sahur saatinde uyanıp su tüketmek sizi gün içinde daha iyi hissettirecektir.” dedi.

YEMEK SÜRESİ EN AZ 15 DAKİKA OLMALI

Herkesin merak ettiği Ramazan ayında sağlıklı bir sahur ve iftar öğününün nasıl olması gerektiği sorusuna ise Yiğit, şöyle yanıt verdi:

Yeterli ve dengeli bir şekilde oluşturulacak sahur ve iftar menüleri metabolizma hızını canlı tutacaktır. Öncelikle sahurda oruç tutarken daha çok susamanıza sebep olacak börekler, salam-sosis gibi işlenmiş besinler, kızartmalar veya tuzlu zeytinleri tercih etmemeniz gerekir. Bunların yerine daha doğal ve sade beslenmenizi öneririm. Organik yumurtalar, az tuzlu peynirler, tuzsuz ayranlar, organik ekmekler bu öğün için uygundur.

İftarda ise mümkünse yemek sürenizin en az 15 dakika olmasını sağlamanız gerekir. Hızlı yemek fazla kalori alımına ve mide sorunlarına sebep olabilmektedir. Bu nedenle yemeğe önce çorba ve salata ile başlamak, yemek yeme sürenizi uzatacaktır. İftar masalarında birden çok ana yemek tercih etmemeye çalışmanız tavsiyemdir. Çorba, etli tavuklu veya baklagilli tek bir ana yemek, uygun porsiyonda zeytinyağlı bir yardımcı yemek, yoğurtlu bir meze ve salatadan oluşan bir iftar öğünü sizler için oldukça sağlıklıdır. İftar sonrası ara öğün olarak meyveler ve kuruyemişler şerbetli tatlılara alternatif olarak tercih edilebilir."

“SODA YERİNE EV YAPIMI İÇECEKLER TÜKETİN”

Ramazan ayında hangi içeceklerin tüketilmesi gerektiği ile ilgili konuşan Yiğit, yemek sonrasında soda tüketimine ilişkin ise şunları söyledi:

Avrupa ülkeleri kanser tarama programlarında nasıl bir performans sergiliyor? Avrupa ülkeleri kanser tarama programlarında nasıl bir performans sergiliyor?

“Soda normal suya karbondioksit veya bir karbonat katılmasıyla elde edilen içecektir. Özellikle hızlı yemek yiyen bireyler fazla miktarda hava yutar. Sodadan gelen ekstra gaz girişiyle midede sıkışan havanın dışarı çıkması sağlanır. Böylece midede ki gerginlik hissi azalmış olur. İçinde sindirime yardımcı bir enzim yoktur. Sadece mekanik bir rahatlama sağlar. Tavsiyem soda tüketimini alışkanlık haline getirmemeniz, vücudun işleyişine yapay bir müdahale de bulunmamanız yönünde olacaktır. Bunların yerine ev yapımı şekersiz kompostolar, limonatalar ve ayran çok daha uygundur.”

ORUÇ TUTMAMASI GEREKEN HASTALAR

Son olarak Yiğit, kimlerin oruç tutmaması gerektiğini şu sözlerle belirtti:

“Diyabet, hibertansiyon, kalp rahatsızlığı gibi kronik bir hastalık, gebelik durumu veya sürekli bir ilaç kullanımı olan bireyler, oruç ibadetini gerçekleştirmeden önce bu hususu doktorlarına muhakkak danışmaları gerekir. Doktorunun uygun görmesi halinde bir diyetisyene danışılmasıyla süreç yönetilebilir. Doktor izni olmadan tutulacak oruçların ya da doktor izni olmasına rağmen yanlış beslenme yöntemlerinin uygulanması kişinin sağlığında önemli tehlikelere yol açabilir. Söz konusu sürecin doktor ve diyetisyen kontrolünde yürütülmesi en sağlıklı seçenektir.”

Muhabir: Demet İlce