Pınar KARAHAN/ Özel

Ekonomist Prof. Dr. Ayhan Aytaç: Faiz artışı doğru bir adım, ancak yapısal düzenlemeler şart

Ekonomist Prof. Dr. Ayhan Aytaç, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Aralık ayı faiz kararını Diriliş Postası okuyucularına değerlendirdi.

Aytaç, 250 baz puanlık faiz artışını doğru bir adım olarak değerlendirirken, bunun yanında yapısal düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.

Aytaç, faiz artışı kararının enflasyonla mücadelede önemli bir adım olduğunu belirterek, "Faiz arttırım kararı bu şartlar altında doğru bir karardır. Ancak unutulmamalıdır ki faiz arttırmak belirli bir yere kadar başarı sağlayabilir, maalesef Türkiye ekonomisi "biriken" sorunlarla mücadele etmektedir. Eğer ekonomide maliyet ve talep enflasyonu beraberce yüksek ve ekonomiyi zorluyorsa bu durumda faiz aracı etkinsiz hale gelebilecektir." dedi.

Son faiz artışı ile TCMB'nin gecelik borç alma faiz oranının son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını hatırlatan Aytaç, bunun doğal olarak bütçede faiz giderlerinin de artmasına yol açacağını söyledi. Aytaç, " Mayıs 2023 de 8,5 ola faiz oranı bugünle beraber yüzde 42.5 a çıkmış oldu. Sonuçta bütçe dengesi açısından kamu harcamalarında kısıtlama, yeni vergiler gibi mali disiplin önlemleri kaçınılmaz hale gelecektir." diye konuştu.

Sıkılaştırma politikasının gerek tüketicileri gerekse de KOBİ'leri finansal açıdan zorlayacağını vurgulayan Aytaç, "Sonuç olarak dezenflasyon sürecine ilerleyebilmek için alınan bu önlemlerin yanında "yapısal düzenlemeler"in yapılması şarttır ve bu konuda yavaş kalındığı kanaatindeyim. Ar-Ge'ye dayalı yenilikçi üretimin, ihracata yönelik üretimin, verimlilik artışı sağlayacak teknolojilerin bir an önce güçlü teşviklerle özendirilmesi ve hayata geçirilmesi, mali disiplinin kalıcı sağlanması ve vergi adaletini ön plana alan ve yeni vergi alanlarını genişleten uygulamalara gereksinim vardır." ifadelerini kullandı.

Barış Ürkün: Faiz artırımlarının yavaşlayacağı öngörülüyor

Ahlatcı Yatırım Araştırma Müdürü Barış Ürkün, faiz kararı sonrası Diriliş Postası’na yaptığı değerlendirmede, "TCMB beklentiler doğrultusunda politika faizini 250 baz puan daha artırarak yüzde 42,5 düzeyine yükseltti. Beklenen bu hamle sonrası toplantı metnine odaklandığımızda bir önceki toplantı metninde olduğu gibi yönlendirmenin net olarak ortaya koyulduğu gözleniyor. Metinde dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığı değerlendirilerek parasal sıkılaştırma hızının yavaşlatıldığı belirtildi. Bu yöne doğru gidişat bir önceki toplantı metninde ilk sinyal olarak verilmişti böylece realize edilmiş oldu. Buradan çıkarılacak bir diğer anlam ise faiz artırım sürecinin henüz tamamlanmadığı şeklinde oldu." dedi.

Yıl sonuna kadar bir 250 baz puan daha artış bekleniyor

Ürkün, "Metinde yer alan parasal sıkılaştırma adımlarının en kısa zamanda tamamlamayı öngördüğüne dair ifadenin bir önceki toplantıda kısa bir zaman diliminde tamamlanacağı şeklinde yazıldığı göz önünde bulundurulursa faiz artırım sürecinin tamamlanmasına yakın olunduğu düşünülebilir. Bu da bizce TCMB'nin bir 250 baz puan daha faiz artırımı yaparak süreci yüzde 45 politika faiziyle tamamlayacağına işaret ediyor." ifadelerini kullandı.

Miktarsal sıkılaştırmaya devam edilecek

Toplantı metninde öne çıkan bir diğer hususun parasal sıkılaştırma sürecini destekleme amacıyla, kullanılan sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırarak miktarsal sıkılaştırmaya devam edileceği olduğunu belirten Ürkün, "Bir süredir sürdürülen miktarsal sıkılaştırma adımlarının son zamanlarda artan TL likiditesi dikkate alınarak bu likiditeyi piyasadan çekmek adına devam ettirileceği anlaşılıyor. 2024 yılında da kur korumalı mevduatın payının azaltılmasına yönelik hamlelerle artan TL likiditesi yanında TCMB'nin piyasadan döviz çekmesine bağlı olarak da artmaya devam etme eğilimi gösterecek. TCMB'nin toplantı metninde miktarsal sıkılaştırma hamlelerine 2024 yılında da devam edeceği böylece net olarak ortaya konmuş oluyor." dedi.

Türk Lirası mevduatı desteklenmeye devam edilecek

Kararlara ek olarak Türk Lirası mevduatın önceliklendirilmesine ilişkin politikalar kapsamında Türk lirası mevduatı destekleyici adımlar atılmaya devam edileceği de açıklandığını belirten Ürkün, "Ayrıca yabancı para yükümlülükler için yüzde 5 olarak uygulanan menkul kıymet tesis oranı yüzde 4'e indirildi. Sonuç olarak TCMB'nin yine niyetini net ortaya koyduğu bir toplantı metni ile karşılaşıldığını söyleyebiliriz. İleriye dönük rehberlik adına bu gelişmenin özellikle para politikasına dair belirsizliklerin azaltılmasında ve yabancı yatırımcının önünü daha iyi görebilmesine imkan verdiğini söylemek gerekiyor. Bundan sonraki süreçte TCMB'nin Türk Lirası'nı özendirici, oluşacak fazla likiditeyi kontrol ederek ilerleyeceği ve gelinen faiz seviyesiyle birlikte dezenflasyonist sürecin başlamasını beklemeye geçeceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Yüksek faiz oranları 2024'ün büyük bölümünde devam edebilir

"Olası talepte ciddi bir gerileme olmadığı ve enflasyonda ataletin devam ettiğinin görüldüğü durumlarda ise toplantı metninde de yer aldığı şekilde fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceğini de eklemek gerekiyor. Bu açılardan 2024 yılının uzun bir dönemi boyunca yüksek faiz oranlarında kalmaya devam edebiliriz." dedi.

Editör: Pınar Karahan