2023 yılında gündeme gelen bu sorunun boyutu, şu anda yörüngede bulunan 6,398 uydu ile daha da büyümüş durumda. Hollanda Radyo Astronomisi Enstitüsü'nden Cees Bassa, ikinci nesil Starlink uydularının daha geniş bir frekans aralığında ve daha güçlü radyo dalgaları yaydığını belirtiyor. Yapılan araştırmalara göre, bu uydulardan gelen elektromanyetik radyasyon, LOFAR teleskobunun gözlemlediği en zayıf astrofiziksel kaynaklardan 10 milyon kat daha parlak.

SpaceX, her hafta yaklaşık 40 yeni uydu fırlattığı için bu sorun hızla artıyor. Sadece SpaceX değil, Amazon, OneWeb ve Çin’in Spacesail gibi diğer şirketler de binlerce uyduyu yörüngeye yerleştiriyor. Bu uydular, gökyüzünde parlak izler bırakmasının yanı sıra, radyo frekansları dışında sızıntılara da neden oluyor. Yeni bir çalışma, bu sızıntıların radyo astronomisinin kritik frekans aralığını etkilediğini gösterdi. Araştırmacılar, LOFAR teleskobu ile 97 Starlink uydusunun 110-188 MHz frekans aralığında radyo dalgaları yaydığını tespit etti. V2mini uydularının yaydığı radyo dalgalarının parlaklığı ise birinci nesil uydu kaynaklarından çok daha yüksek.

Şu an itibariyle, uydu takımyıldızlarının yaydığı bu tür istenmeyen elektromanyetik radyasyon için bir düzenleme yok. Araştırmacılar, bu alanda düzenlemelerin gerekliliğini savunuyor ve SpaceX’in sorunu çözebilmesi için kendi verilerini kullanarak elektromanyetik radyasyon kaynağını tespit etmesini öneriyor.

Radyo astronomisi, sadece uzay araştırmaları değil, Dünya’daki teknolojik gelişmeler için de kritik öneme sahip. Bu tür sızıntıların, bilimsel keşifler ve teknolojik yenilikler üzerinde olumsuz etkileri olabilir. SpaceX henüz konuya ilişkin bir açıklama yapmadı.

Uzayda radyo dalgalarının aşırı sızması, radyo astronomisi de dahil birçok alanda olumsuz etkilere yol açabilir. Önemli etkiler arasında şunlar yer alır:

1. **Radyo astronomisinin zarar görmesi:** Radyo astronomisi, evreni radyo dalgalarıyla inceleme imkanı sunar. Starlink gibi uydu takımyıldızlarından yayılan istenmeyen radyo dalgaları, bu gözlemleri engelleyebilir.

2. **Bilimsel keşiflerin azalması:** Radyo astronomisindeki kesintiler, evrenden gelen zayıf sinyallerin tespitini zorlaştırarak kara delikler ve diğer astronomik olaylar hakkında yeni keşifleri engelleyebilir.

3. **Dünya'daki teknolojilere olumsuz etkiler:** Radyo astronomisi sayesinde geliştirilen teknolojiler, Wi-Fi ve GPS gibi uygulamalarda kullanılır. Radyo frekansı kirliliği, bu teknolojilerin gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Fact-Checkerlara Artan Tehdit: Güven Erozyonu ve Riskler Fact-Checkerlara Artan Tehdit: Güven Erozyonu ve Riskler

4. **Uzay çalışmalarının güvenliği:** Uydu radyo dalgası sızıntısı, diğer uydu sistemleri ve uzay görevlerinde iletişim bozukluklarına yol açabilir.

5. **Elektromanyetik spektrumun aşırı kullanımı:** Radyo frekans spektrumu, iletişim, uydu haberleşmeleri ve bilimsel çalışmalar için sınırlı bir kaynaktır. Uydu sızıntıları, bu kaynağın aşırı kullanılmasına ve sektörel çatışmalara neden olabilir.

Bu sorunların çözümü için uydu operatörlerinin önlem alması ve uluslararası düzenlemelerin uygulanması gerekmektedir.

Editör: Hazal Mihrace Göksun