Tüm insanlar için uykunun, vazgeçilmez bir gereksinim olduğunu ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Medical Park Florya Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Yaren Hamarat, nasıl aç ve susuz yaşamanın mümkün olmadığı gibi uykusuz da yaşamanın mümkün olmadığını belirterek, “Uyku gün boyu yorulan, yıpranan bedenimizi ve zihnimizi onarma sürecinden geçirmektedir. Uyku sırasında kalp atımları yavaşlar, solunum sayısı azalır ve vücut ısısı düşer tıpkı bedenimiz gibi sinir sistemimiz de dinlenme aşamasına geçmektedir” dedi.
UYKU BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ NELERDİR?
Uyku bozukluğu şikâyeti yaşayan kişilerin, uykuya dalmada ve sürdürmede problem yaşadığını, uykularını yeterince alamadıklarını, uyandıklarında dinlenmiş şekilde uyanmama ve günün devamında yorgunluk hissi, odaklanma güçlükleri ve dikkatsizlik gibi sorunlar yaşadıklarından bahsettiğini ifade eden Psk. Hamarat, uyku bozuklukları insomnia uykuyu başlatmada sürdürmede güçlük yaşama sık sık uyanma, uyku ile ilişkili solunum bozuklukları (uyku apnesi) uyku sırasında tekrarlayan solunum nöbetleri, sirkadiyen ritim uyku uyanıklık bozuklukları kişinin ihtiyaç duyduğu zaman diliminde uyuyup uyanamaması ve parasomnialar (uyurgezerlik, uyku terörü, karabasan) olmak üzere sınıflandırıldığını söyledi.
UYKU BOZUKLUĞUNUN NEDENLERİ NELERDİR?
Tüm bu faktörler uykunun kalitesini ve süresini bozabilmektedir. Uyku ihtiyacı kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Kimilerine 4-5 saatlik uykular yeterken kimileri 8-9 saatlik uyku yetmeyebilir. İyi bir uykunun ilk belirtileri, kişinin uyandıktan sonra kendini dinlenmiş, pozitif ve yeni bir güne hazır hissetmesi ile belli olmaktadır.
Fizyolojik olarak kişiyi bu durumdan uzak tutan sebeplerin başında yaş gelir. Erken yaşlarda uykuya duyulan ihtiyaç daha fazla olurken zaman ilerledikçe bu sürenin düştüğünü görmekteyiz.
Yaşlanmayla birlikte gelişen hastalıklar sebebiyle uyku kalitesinde de sorunlar yaşanabilmektedir. Hastalık faktöründe ise hem fizyolojik hem de ruhsal yönleriyle genellikle uyku düzenini olumsuz yönde etkilenmektedir. Özellikle anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk veya majör depresyonun varlığı uyku düzeninde bozulmalarla sebep olan hastalıklardır. Ağrı da tüm bunların başında gelmektedir. Ağrısı olan kişi uykuya dalmada ve sürdürmede zorluk yaşar hatta uyuyamamaktadır.
Çevresel faktörlerde bazen kişilerin uykuya dalmalarında olumlu etki gösterirken bazen de uykuyu iteleyici ve engelleyici etki göstermektedir. Bazı kişiler uykuya dalmak için sessiz, sakin ve karanlık ortam ararken bazıları aydınlık, kalabalık ve sesli ortamları tercih edebilmektedir.
UYKU BOZUKLUĞU İLE BESLENME ARASINDA İLİŞKİ VAR MIDIR?
Yediğimiz yemekler, uykunun kalitesini ve süresini etkilemektedir. Çok hızlı yemek yemek, öğün atlamak, fazla ve ağır öğünler tüketmek, yemek saatlerinin düzensiz olması ve uyumadan önce atıştırmak uyku bozukluklarının diğer nedenlerindendir. Kahve, asitli içecekler, baharatlar, çay ve çikolata gibi kafein içeren uyarıcılar da uykuyu olumsuz etkilemektedir. Sağlıklı bir yaşam tarzı ve doğru beslenme alışkanlıkları, uyku dâhil olmak üzere psikolojik ve fiziksel iyilik haline katkıda bulunurken, uygunsuz beslenme ve sınırlı fiziksel aktivite uyku kalitesini bozmaktadır.
UYKU SORUNLARININ YOL AÇTIĞI HASTALIKLAR NELERDİR?
Uyku hayatımız boyunca, sağlık ve yaşam kalitesi için çok önemli olduğu ve uyku kalitesindeki bozulmanın birçok olumsuz faktörünün varlığı fiziksel, zihinsel ve fizyolojik durumla bağlantılı olduğu bilinmektedir. Yetersiz uyku süresi ve kalitesi anksiyete, depresyon ve intihar eğilimi gibi çeşitli zihinsel durumlarla ilişkilendirilmektedir. Sürekli uyku yoksunluğu yaşıyor olmak, bağışıklık sisteminde bozulmaya, hipertansiyon, obezite ve diyabet riskini de artırmaktadır.
Uyku bozuklukları ve uyku kalitesinde düşme, motivasyonun azalmasına ve dikkat dağılmasına, odaklanma güçlüklerine, gün içinde içedönük davranışlara ve genel olarak düşük psikososyal davranışlara neden olabilir. Uyku kalitesinde düşme, konsantrasyon bozukluğu ve zamanlama ile ilişkili olduğundan, bu durum aynı zamanda iş hayatındaki performansı da etkilemektedir.
KALİTELİ UYKU İÇİN NELER YAPILMASI GEREKLİDİR?
Genellikle iyi alışkanlıkların ve davranışların uyku kalitesini ve miktarını arttırabileceği önerilir. Kafein ve nikotin tüketiminden azaltmak hatta kaçınmak, gün içinde şekerleme yapmamak uyku kalitesini arttırabilmektedir. Her gün belirli saatlerde yatıp belirli saat aralığında uyanmak. Yatak odanızın ne çok sıcak ne de çok soğuk olmamasına özen gösterilmeli. Yatmadan önce ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır. Son olarak akşam 18.00 den sonra ağır yiyecekler tüketilmemelidir.
Eğer tek başınıza uyku düzeninizi sağlayamıyor, bu durum yaşam kalitenizde düşmeye sebep oluyor ve ruhsal sorunlar ile ilişkili olduğunu düşünüyorsanız psikolojik destek almanızda sizin açınızdan faydalı olacaktır.