İngiliz tiyatrosunun en prestijli ödüllerinden "Laurence Olivier En İyi Kadın Oyuncu Ödülü"ne sahip ünlü oyuncu ve tiyatrocu Stevenson, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in verdiği Britanya İmparatorluğu Onursal Mükemmeliyet Önderliği (CBE) nişanına da layık görülmüştü.

"Mona Lisa Smile", "Diana" ve "Truly, Madly, Deeply" gibi filmlerde oynayan aktris Stevenson, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'deki insani durum ve Filistin halkıyla sergilediği dayanışmaya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

 "Daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor?"

İngiltere'nin başkenti Londra'da sağlık çalışanlarının Filistin için düzenlediği sessiz yürüyüşe katılan Stevenson, "Gazze'de öldürülen 260'tan fazla sağlık çalışanı, 7 binden fazla çocuk ve 20 binden fazla siville ilgili protestoya destek vermek için buradayım." ifadesini kullandı.

Stevenson, İsrail'in saldırısı altındaki Gazze'de yaşanan zulmün boyutuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"67 yaşındayım ve dünyanın dört bir yanında pek çok insanlık vahşetine tanık oldum, ancak şu anda gördüğümüz boyutta bir şeye tanık olduğumu hiç sanmıyorum. Demek istediğim, öfke duymama izin verilmesi için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor, bir tür ırkçı olarak karalanmadan ateşkes çağrısı yapmam için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor?"

Stevenson, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla yapılan gösterilerin engellenmeye çalışılmasını "sinsi ve tehlikeli" olarak niteledi ve bunun çok daha fazla ölüme yol açacağı değerlendirmesinde bulundu.

Filistin halkıyla dayanışma eylemlerine destek verdiğini ve mümkün olduğunca katıldığını söyleyen Stevenson, şu ifadeleri kullandı:

"Buradayım çünkü insanlığımla başka ne yapacağımı bilmiyorum ve bunu (Gazze'de olanları) izlemeye dayanamıyorum. (Gazze'de) Gördüğüm şeylere daha önce hiç tanık olmamıştım. Çocuklar sadece öldürülmekle kalmıyor, yetim bırakılıyor. Çocuklar artık açlıktan ölüyor, çocuklar ilaçsız, doktorsuz ve hastaneler olmadan difteriden, tifodan ölüyor. Küçük çocuklar üzerinde anestezi olmadan ameliyatlar yapılıyor."

Juliet Stevenson, hiç kimsenin daha önce bu denli büyük bir saldırıya tanık olmadığını ve bunun elbette protesto edilmesi gerektiğini vurguladı.

İngiliz oyuncu, "Burada durup sesimi çıkarmasaydım, bunu yapmasaydım aynada kendime bakamazdım. Buraya gelip bu olağanüstü hareketi desteklemekten ve bu barbarca kaosun ortasında hala Gazze'de ellerinden geleni yapan o inanılmaz cesur doktorları, hemşireleri, sağlık çalışanlarını, ambulans şoförlerini ve eczacıları desteklemekten başka ne yapabilirim bilmiyorum." diye konuştu.

"Binlerce masum insanı öldürmeye son verin demek, 'antisemitik' değildir"

Aktris Stevenson, Filistin'e desteğini açıklayan ünlü isimlere sansür uygulandığı gerekçesiyle bazılarının Gazze'deki katliama sessiz kalmasıyla ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, şu yanıtı verdi:

"Bence (ünlü isimler) sansürlendiğinizi hissettiğinizde kendinize şu soruyu sormalısınız: Beni kim ve neden sansürlüyor? Eğer bu soruya vicdanınız rahat bir şekilde cevap veremiyorsanız, o zaman sansürlenmeyin. Kocam (Hugh Brody) Yahudi ve sevgili kayınvalidem Hitler'in kontrolündeki Viyana'da mülteciydi. Kimse bana antisemitik diyemez. Binlerce masum sivilin öldürülmesini durdurmak için ateşkes istemek antisemitik değildir. Ateşkes istemek ve çocukların bombalanmasını, öldürülmesini, sakat bırakılmasını, aç bırakılmasını ve tüm tıbbi kaynaklardan mahrum bırakılmasını durdurmak istemek antisemitik değildir. İnsanlardan dünyanın o bölgesinde yaşayan herkes için barış isteyen bir hareketi desteklemelerini istemek antisemitik değildir."

Editör: Nusret Odabaş