F. Kübra Minnet/Ankara

Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) ve Öğretim Elemanları Derneği (ÖGEDER) Genel Başkanı Vahdet Özkoçak, “Akademinin içinde barınan FETÖ’cüler elbette ki temizlensin, ayıklansın ancak ÖYP ile 3 kriter baz alınarak atanmış 13 bin 170 tane Türkiye’nin en iyi beyinlerine FETÖ’cü ya da PKK’lı gibi toptancı bir yaklaşım yapmak çok yanlış. En tepedekiler boşaltmadıktan sonra, yani imza yetkisi bulunan rektör, rektör yardımcıları, dekan, dekan yardımcıları, gündeme gelmeyen Meslek Yüksek Okulları’nı (MYO) buradaki FETÖ’cüleri temizlemeden merkezi atama ile göreve getirilen araştırma görevlilerini bu kefeye koymak kimin işine yarar? Elbette ki yine ABD’deki hainin işine yarar” dedi.

“ÖYP’LİLER GÜNAH KEÇİSİ YAPILDI”

Diriliş Postası Ankara Temsilcisi Hasan Taşkın’ı ziyaret eden Özkoçak, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından akademik dünyada da FETÖ’cülerin temizlenme çalışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özkoçak, akademiden FETÖ’cülerin temizlenmesi gerektiğini ancak 674 Sayılı KHK ile 33/a kadroları ellerinden alınan ÖYP’lilerin, 50/d kadrosuna geçirilmesiyle günah keçisi yapıldığını ileri sürdü. Öncelikle, 33/a kadrosunun süresiz, 50/d kadrosunun da doktora bitimine kadar sahip olunan bir kadro olduğunu belirten Özkoçak, kısacası 50/d kadrosunun akademisyenler için doktora sonrası işsizlik anlamına geldiğini ifade etti. Özkoçak, KHK kararıyla kadrolarının değiştirilmesinin en büyük sebeplerinden birinin de, FETÖ’cülerin Hava Kuvvetleri İmamının Sakarya Üniversitesi’nde akademisyen olan Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz olduğunu belirtti. Adil Öksüz’den sonra akademisyenlerin üzerlerine resmen bir şimşek çektiğini aktaran Özkoçak, bir temizliğin elbette ki akademi içerisinde de yapılması gerektiğini ancak buna alt kadro olan araştırma görevlilerinden değil, imza yetkisi olan üst kadro, rektör, rektör yardımcıları, dekan, dekan yardımcılarından başlanması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

“GENÇ AKADEMİSYENLER ORTADA KALDI”

Hukuki kurallar nezdinde, kazanılmış hakların kanun değişse bile, aleyhte olanın değil, lehte olanın işlemesi gerektiğine dikkati çeken Özkoçak, “Bu madde ile ÖYP kapsamında atanmış araştırma görevlileri doktora sonrası belirsizliğe terkedilmişlerdir. Binlerce masum genç akademisyen yine mağduriyetler, işsizlik, mobbing ve daha birçok sorunla yüz yüze kalmıştır. Kurulu düzen yerine yenisi getirilmeden kaldırılmış, her üniversite aynı şartlarda atanarak gelen insanlara farklı uygulamalar yapmaya başlamış, devletine güvenerek yola çıkan gençler, yarı yolda kuralların değiştirilmesi ile ortada kalmışlardır” diye konuştu.

“KRİPTO FETÖ’CÜLER YANLIŞ YÖNLENDİRİYOR”

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın, ÖYP’nin usta-çırak ilişkisini bozduğu ve bu alınan kararların aslında geç kalınmış kararlar olduğu yönündeki açıklamalarına karşılık Özkoçak şöyle konuştu:“Bu ne demektir? Bu OHAL fırsatçılığıdır. Çünkü KHK’nın ilk amacı nedir? Sayın Cumhurbaşkanımızın ilettiği üzere, terör örgütlerini tasfiye sürecidir. Siz olağanüstü hal döneminde OHAL fırsatçılığı ile KHK’da belli bir zümreyi direkt hedef haline getirip ve onların daimi kadrosunu eğer geçiciye düşürüyorsanız burada sinsi bir plan vardır. Biz başından beri hem cumhurbaşkanımıza hem başbakanımıza, bakanlar kurulumuzun tamamına ve tüm siyasilerimize şunu ilettik. Bu siyasi bir plandır. KHK’de yer almasına gerek yoktur, OHAL fırsatçılığıdır. Eğer siz böyle yaparsanız ve buna müsamaha gösterirseniz maalesef üniversitelerde kripto FETÖ’cüleri temizleyemezsiniz. YÖK maalesef bu işi yapanlara çanak tutmuştur. Kripto FETÖ’cülerin isteğini, rektörlerin biz kendi elemanımızı alacağız isteğini, kazanılmış haklarını elinden alarak, Sayın Erdoğan’ı ve başbakanımızı yanlış yönlendirerek bu adımı atmışlardır. Yapılanlar üniversitelerdeki FETÖ yapılanmasını temizlemek adına değil, üniversitelerdeki genç akademisyenleri devletine, milletine, hükümete karşı başkaldırmaya yönelten bir oluşumdur. Geçen hafta itibariyle hem cumhurbaşkanımız hem de başbakanımız bu konunun üzerine gideceğine dair bize söz verdi.”

“MYO’LARDA NEDEN FETÖ’CÜ TEMİZLİĞİ YAPILMIYOR?”

FETÖ temizliği kapsamında gündeme gelmeyen konulardan bir diğerinin de Meslek Yüksek Okulları (MYO) olduğunun altını çizen Özkoçak şunları kaydetti:“MYO’larda herhangi bir temizlik yapıldığı ya da yapılacağı hiç gündeme gelmedi. Aslında temizliğin başlaması gereken en önemli noktalardan birisi de MYO’lar. Çünkü hepimizin bildiği gibi bu yapılanmanın en önemli kalelerinden birini her zaman eğitim oluşturuyordu. Geçtiğimiz yıllarda da MYO’larda ciddi anlamda bir akademisyen eksiği vardı. Bu okullara girmek, diğer fakültelere girmekten çok daha kolaydır çünkü puanları çok daha düşüktür. O yüzden kesinlikle akademik temizlik yapılırken MYO’ların da incelenmesi oldukça büyük önem arz ediyor”

Editör: TE Bilisim