Londra merkezli örgütten yapılan açıklamada, dünyanın gözü Gazze'ye çevrilmişken, İsrail güçlerinin son 4 ayda işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere karşı acımasız şiddet dalgası başlattığını belirterek, protestolar ve baskınlar sırasında gerekmediği halde veya orantısız şekilde ölümcül güç kullandığını kaydetti.
İsrail güçlerinin, yaralananlara tıbbi yardım sağlamayı reddettiği vurgulanan açıklamada, örgütün, İsrail güçlerinin hukuka aykırı ölümcül güç kullandığı dört sembolik vakayı araştırdığı, ilgili fotoğraf ve videoları incelediği ifade edildi.
Açıklamada, "Uluslararası Af Örgütünün araştırması ayrıca İsrail güçlerinin hayati tehlikesi olan yaralılara tıbbi yardımı engellediğini ve sağlık görevlileri dahil yaralı Filistinlilere yardım etmeye çalışanlara saldırdığını ortaya koydu." denildi.
Geçen birkaç ayda İsrail'in Batı Şeria'da ölümcül baskınlarını artırdığı ve gerginliğin tavan yaptığının altı çizilen açıklamada, son olaylardan birinde İsrail güçlerinin sağlık personeli gibi giyinerek baskın düzenlediği hatırlatıldı.
Geçen yıl Batı Şeria'da 81'i çocuk en az 507 Filistinlinin öldürüldüğüne dikkati çekilen açıklamada, bu rakamın Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) 2005'te can kayıplarını kaydetmeye başlamasından bu yana "Filistinliler için en ölümcül yıl" olduğu vurgulandı.
"İsrail güçleri Filistinlilere karşı hukuka aykırı ölümcül güç kullandı ve cinayetler işledi"
Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen Uluslararası Af Örgütü Küresel Araştırma, Savunuculuk ve Politika Direktörü Erika Guevara-Rosas, şu ifadeleri kullandı:
"Gazze'deki amansız bombardıman ve vahşet suçlarının örtüsü altında, İsrail güçleri işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere karşı hukuka aykırı ölümcül güç kullandı, hukuka aykırı cinayetler işledi ve Filistinlilerin yaşamlarını tüyler ürpertici şekilde hiçe saydı. Bu hukuk dışı cinayetler uluslararası insan hakları hukukunun açık ihlalidir ve İsrail'in Filistinliler üzerindeki kurumsallaşmış sistematik baskı ve tahakküm rejiminin sürdürülmesi bağlamında cezasızlıkla gerçekleşmektedir.”
Guevara-Rosas, bu vakaların, İsrail'in Batı Şeria'da Filistinlilere karşı hukuka aykırı güç kullanımının ölümcül sonuçlarına dair şoke edici kanıtlar sunduğunu belirterek, İsrail yargı sistemi dahil İsrailli yetkililerin, Filistinli mağdurlar için adaleti sağlama konusunda "utanç verici şekilde isteksiz olduklarını" kanıtladığını aktardı.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bini çocuk, 8 bin 190'ı kadın olmak üzere 27 bin 365 Filistinli öldürüldü, 66 bin 630 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 225'i karadan işgal sürecinde olmak üzere 562 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 381 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023'ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 30 Lübnanlı sivil ve 181 Hizbullah mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.