Gaye Yıldırım/Muhabir

Bosna Hersek'te "Geleneksel Türk İslam Cilt Sanatı Sergisi" açıldı Bosna Hersek'te "Geleneksel Türk İslam Cilt Sanatı Sergisi" açıldı

Antiquity dergisinin yayınladığı bir raporda, Ukrayna mirasının 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana görülmemiş bir ölçekte yok edildiği iddia edildi.

Raporda, Unesco listesinde yer alan Vasyl Tarnovsky Ukrayna Antik Eserleri Müzesi ve 11. yüzyılın en büyük Ukrayna nekropollerinden biri olan Boldyni Hory'deki mezar höyüğü de dahil olmak üzere bir dizi tarihi mekana verilen hasar listeleniyor. Savaş başladığından bu yana Unesco, Çernihiv'in tarihi merkezi de dahil olmak üzere 329 alanın hasar gördüğünü doğruladı. Aynı zamanda işgal altındaki bölgelerdeki koleksiyonların kamulaştırılarak Rusya'ya aktarıldığı, diğer durumlarda ise eserlerin Rus askerleri tarafından saklanmak veya satılmak üzere yağmalandığı belirtiliyor. Araştırmacılar, Ukrayna'nın kültürel mirasının yok edilmesini belgelemek için uydu verilerinin yanı sıra sahadaki değerlendirmeleri de kullanıyor.

KÜLTÜREL VARLIKLARA ZARAR BİR SAVAŞ SUÇU

Birleşmiş Milletler'i Silahlı Çatışma Durumunda Kültürel Varlıkların Korunmasına İlişkin Sözleşme'yi oluşturmaya iten şey, 2. Dünya Savaşı sırasında mirasa verilen zarardı. Bu, askeri zorunluluklar dışında “kültürel varlıkların” yok edilmesini bir savaş suçu haline getirdi.

Sözleşmeye göre ambulans ve hastane gibi yerleri saldırı tehlikesinden etkili bir şekilde uzaklaştıran kızıl haç amblemi gibi, önemli müzeler, anıtlar ve arkeolojik alanlar hakkında farkındalık yaratacak bir amblem, mavi beyaz bir kalkan olmalıydı.

Ek bir protokol, acil durumlarda kültürel mirası korumak için Mavi Kalkan adında bir örgütün kurulmasını önerdi.

En büyük sorun, orduları vurdukları binalar konusunda dikkatli olmaya ikna etmenin zor olmasıdır. İmzalamış olmalarına rağmen devletler sözleşmeyi uygulamak için pek fazla çaba sarf etmediler. Dünyada mavi ve beyaz kalkanla işaretlenen çok az alan var ve kalkanla işaretlenmenin onlara pek bir faydası olacağı da açık değil.

GEÇMİŞLE BAĞLAR KOPUYOR

Ukraynalılar bu kaybı atlatacak olsa da yine de somut ve soyut bazı etkileri vardır. Tarihten yoksun, harap bir kasabanın turist çekmesi ve gelir getirmesi pek mümkün değildir. Aynı zamanda geçmişle bağlar kopuyor, yaşam tarzını sürdürme, anne-baba, büyükanne ve büyükbabaların yaşadığı yerde yaşama, aynı ibadethaneye, hatta aynı kafeye gitme fırsatı kayboluyor. Bu şeyler gittiğinde onları asla geri alamayız.

Diğer ülkeler yok edilenleri yerine koymaya çalıştı. Örneğin Polonyalılar, Naziler tarafından yerle bir edilen Varşova'nın tarihi merkezini yeniden inşa etti. Ama insanların istediği tarihtir, tarihin kopyası değil.

Bazıları kültürü koruma konusuna farklı bir bakış sergileyip, ‘insanlar varken taşları mı koruyacağız?’ diye sitem etse de mirasa duyulan ilgi de en az insana duyulan ilgi kadar fazla olmalıdır.