Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in eşi Olena Zelenska'nın görüşmesi sonrası 2022 yılın mart ayından itibaren Türkiye'ye gelmeye başlayan Ukrayna'daki çocuk evlerinde (yetimhanelerde) kalan çocuklar, Antalya'da misafir edildi.

Kent genelindeki otellerde kalan savaş mağduru çocuklar, eğitimlerini, sanatsal ve sportif faaliyetlerini güvenli bir ortamda sürdürdüler.

Ukrayna Sosyal Politikalar Bakanlığının talebi üzerine çocuklar ile koruyucu aileleri, ülkelerine gönderilmeye başlandı. 181 çocuk ile 57 koruyucu ailenin yer aldığı son kafile de bu ay içinde ülkelerine uğurlanacak.

Ukraynalı çocukların kaldığı otelde veda için etkinlik düzenlendi.

Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Fatih Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, savaş mağduru çocukları en iyi şekilde misafir etmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Çocuk ve koruyucu ailelerini kendi ülkelerindeymiş hissi vermek için çaba sarf ettiklerini dile getiren Yılmaz, "Ukrayna'da güvenli bir bölge tespit edilmiş, herkes kendi vatanına, toprağına dönecek ve bunun kadar önemli bir şey yok. Hepinizi umuyoruz ki mutlu gönderiyoruz, bizler elimizden geleni yapmaya çalıştık. Allah kimseyi vatansız, topraksız bırakmasın ve herkesi vatanında yaşamayı nasip etsin. Hepinizin yolu açık olsun." diye konuştu.

Çocuklar Türkiye'ye minnettar
Ukrayna Sosyal Politikalar Bakanlığının talebi üzerine ülkelerine gönderilmeye başlanan çocuklar ile koruyucu aileleri, ülkelerine kavuşacak olmanın mutluluğunu yaşarken, Türkiye'den ayrılmanın da burukluğunu yaşıyor.

Ukrayna'nın Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, Ukraynalı yetim çocukların uzun süredir Türkiye'de yaşadığını ve buraya çok alıştığını söyledi.

"Türkiye tarafına çok minnettarız'
Türkiye'nin de yetim çocuklara kucak açtığını ve onlara bakabilmek için elinden geleni yaptığını belirten Voronin, şunları dile getirdi:

"Çocuklar Türkiye'ye çok alıştı, Türkiye tarafı da çocukların burada güzel bir şekilde yaşaması için elinden gelini yaptı, burayı çok sevdiler ve biz de her zaman Türkiye tarafına çok minnettarız. Çocuklar çok güzel ortamda yaşamayı başarabildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkilileriyle çocuklar için sürekli görüşüyorduk. Ama biz bugün bakanlığımız ve çocuklarla ülkeye dönüşü konuştuk. Çocuklar Türkiye'yi çok sevdi ama tabii ki vatana dönme zamanı geldi. Ukrayna'daki devlet kuruluşları çocukların ülkelerine dönmeleri ve iyi ortamda yaşamaya devam etmeleri için ellerinden geleni yapıyor."

Ukrayna'da savaşın hala devam ettiğini ve birçok yerin bombalandığını anlatan Voronin, çocukların Ukrayna'da iyi şartlarda yaşaması için sakin bir yer bulduklarını ve Ukraynalı çocukları ülkelerine göndereceklerini kaydetti.

Voronin, Türkiye'ye 2000 Ukraynalının geldiğini ve bunların içinde Ukraynalı yetimlerin de bulunduğunu vurguladı.

Narin'imiz için adalet yerini buldu! 3 sanığa ağırlaştırılmış müebbet... Narin'imiz için adalet yerini buldu! 3 sanığa ağırlaştırılmış müebbet...

Ukraynalı yetim çocuklarla sık sık bir araya geldiklerini ve Türkiye hakkında ne düşündükleriyle ilgili konuşma fırsatı bulduklarını dile getiren Voronin, "Çocuklar 2,5 yıl önce Türkiye'ye geldiği zaman savaş nedeniyle çok korkmuş durumdaydılar, eşyaları, hiçbir şeyleri yoktu. Bu 2,5 yıl boyunca Türkiye tarafından sağlanan desteklerle çocukları mutlu, güler yüzlü olarak gördük. Karşımızda hayatı seven çocukları görünce biz de çok mutlu oluyoruz. Bu mutluluğu her zaman kalplerinde taşıyacaklar. Gittikleri yerlerde Türkiye'yi her zaman güzel olarak bir şekilde anlatacaklar." diye konuştu.

"Ukrayna'da Türkçe öğreteceğim"
18 yaşındaki yetim Ukraynalı genç Semn Vasylenko ise 2,5 yıldır Türkiye'de olduğunu ve burada olmaktan çok mutlu olduğunu söyledi.

Türkçe de öğrenmeye başladığını anlatan Vasylenko, "Bizimle çok iyi ilgilendiler, her şey için çok teşekkür ederim. Tekrardan Türkiye'ye gelmeyi düşünüyorum, buradaki insanlar çok iyi kalpli. Ukrayna'da Türkçe öğreteceğim, ondan sonra Türkiye'nin güzelliğini ve insanların ne kadar iyi olduğunu anlatacağım." ifadelerini kullandı.

Editör: Nusret Odabaş