Sabah yazarı Melih Altınok, bugün kaleme aldığı köşesinde pek çok kişinin proje olarak iddia ettiği Meral Akşener’in siyasete nasıl girdiğini yazdı. Altınok, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Akşener için FETÖ’cü olduğunu iddia ettiğini ve bu iddiaların yalnızca Akşener’in MHP’yi bölme çabalarından kaynaklı siyasi rekabetin bir ürünü olmadığının altını çizdiği yazısının devamında, Akşener’in 15 Temmuz’dan bir süre önce 25 bin kişiyle Beştepe’yi basmak gibi darbe hayalleri kurduğunu belirtti.

İşte Melih Altınok’un bugünkü yazısı:

CHP’nin 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adayı kim bilmiyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu da netleşse bile adaylarını “yıpratılmasın” diye açıklamayacaklarını söylüyor.

Ancak zaten aşırı yıprandıkları için bu meseleyi pek önemsemeyenler seçimlere daha iki yıl olmasına karşın adaylıklarını açıkladılar bile.

Onlardan biri Meral Akşener.

MHP Lideri Devlet Bahçeli Akşener için açıkça FETÖ’cü imaları yapıyor.

Ancak bu iddialar yalnızca Akşener’in MHP’yi bölme çabalarından kaynaklı siyasi rekabetin bir ürünü gibi durmuyor.

Zira Akşener de 17-25 Aralık gibi, Fetullahçıların hukuki olarak suç delili bıraktığı tüm operasyonlarına FETÖ kanallarına çıkıp destek vermekten çekinmeyen bir isim.

Fetullahçı olsa bundan ancak gurur duyacağını söyleyen Akşener, eğer iktidarı alırsa tutuklanan FETÖ’cü polis şeflerini serbest bırakacağını da vaat etmişti.

Hatta biliyorsunuz, kendisi, 15 Temmuz’dan bir süre önce 25 bin kişiyle (niçin düz hesap 30 bin değil?) Beştepe’yi basmak gibi darbe hayalleri kuruyordu.

Peki, bugün pek çok kişinin bir “proje” olduğu iddia ettiği Akşener siyasete nasıl girdi? Referansları kim?

Kuşkusuz bu sorunun yanıtı bugünkü tartışmalara ışık tutacak kadar önemli

MEHMET AĞAR’A RAKİP MERAL AKŞENER

Melih Altınok, Mümtazer Türköne’nin, DYP’de Tansu Çiller’e karşı tehdit oluşturan Mehmet Ağar’a karşı Meral Akşener’i bulduğunu belirtti. Türköne, 15 Temmuz darbe girişimi günü örgütün gazetesi Zaman’daki köşe yazısına “Erdoğan’dan sonra kimin dönemi başlayacak” başlığı atacak kadar “öngörülü” bir gazeteci olduğuna dikkat çeken Altınok, Akşener’in de Türköne’ye karşı vefalı olduğunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan serbest kalmasını istediğini belirtti.

Melih Altınok’un yazısının devamı:

90’ların ortasındayız!

PKK terörü tırmanırken, bu duruma tepki olarak milliyetçilik de yükseliyor.

Her gün şehit cenazeleri geliyor… Seçmen de, polis de, asker de, siyaset de sertleşiyor.

Bu durum, dönemin DYP’li Başbakanı Tansu Çiller’in parti içinde yıldızı parlayan milliyetçi isimlere, yani müstakbel rakiplerine karşı tedbir almaya sevk ediyor.

Kuşkusuz Çiller’in parti içi hâkimiyetine “tehdit” oluşturan isimlerin başında da o günlerde “en kudretli içişleri bakanı” olarak anılan Mehmet Ağar var.

Ancak hızla popülerleşip iktidardaki yönetime karşı muhalefetten daha fazla tehdit oluşturan Ağar’ın hızını bir erkeğin kesmesi çok zor.

Bu yüzden “kadın başbakanın” hedefi için “bir kadın” aranıyor…

Aranan kadını, Çiller’in “devlet için kurşun atan da yiyen de şereflidir” sözlerini yazan, misyonu DYP oylarının MHP’ye kayışını engellemek olan “ülkücü danışman” Mümtaz’er Türköne buluyor.

Evet, Meral Akşener!

Ağar tabandaki prestijini artırsa da bakanlık makamına yaramayan Susurluk kazasının (artık ne kadar kazaysa) ardından istifa edince de Türköne eliyle pişirilen ‘İçişleri’ Akşener’in ağzına düşüveriyor!

AKŞENER DE TÜRKÖNE’NİN SERBEST BIRAKILMASINI İSTEDİ

Türköne, 15 Temmuz darbe girişimi günü örgütün gazetesi Zaman’daki köşe yazısına “Erdoğan’dan sonra kimin dönemi başlayacak” başlığı atacak kadar “öngörülü” bir gazeteci!

Şu an FETÖ’den içeride.

Zamanında Çiller’e Ağar’ın önünü kessin diye kendisini öneren Akşener de Türköne’ye karşı vefalı.

Öyle ki, Türköne’nin tutuklandığı 15 Temmuz sonrası atmosfere rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a faks çekerek kendisini siyasete sokan referansının serbest bırakılmasını istemişti…

Kuşkusuz Akşener tartışmasına en ikna edici noktayı koyacak isim Mehmet Ağar.

Ve kafasında soru işaretleri olan milliyetçi seçmenin bu tanıklığa ihtiyacı var.

Bakalım bir dönem “devletin bekası” için “o tuğlayı” çekmediğini söyleyen Ağar, şimdi aynı kaygıyla bu eksik tuğlayı yerine ne zaman yerleştirecek?

Merakla bekliyoruz.

Editör: TE Bilisim