Ebru Okanlar / Diriliş Postası / Röportaj
Büyük Türkiye isimli şarkınız ülkemizde büyük ilgi gördü ve dinlenmeye devam ediyor. Hangi duygularla meydana getirdiniz bu parçayı?
Bu şarkının ortaya çıkışının özel bir geçmişi var. Diğer şarkılarımı hazırlarken kendimi bu kadar sorumlu hissetmemiştim. Bu şarkı iki halkın dostluğu için köprü olmasını istedim. İlginçtir, kısa sürede hazır oldu. Türkler ve Kırgızlar eskiden beri kardeşlik ilişkilerinde olduğunu biliyoruz. Bu kardeşliği ispatlayan birçok iyi işe imza atıldı. Kırgızistan bağımsızlığını kazandıktan sonra da Türkiye tarafından yardım eli çok kez uzatıldı. Sadece bir örnek vereyim: Bişkek’te verdiği eğitim kalitesi ile ön plana çıkan Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Türkiye Cumhuriyetinin desteği ile kuruldu ve eğitimine devam ediyor. Orada binlerce vatandaşımız ücretsiz ve kaliteli eğitim almakta. Bunun gibi destekler çok. Bu yardımlara cevap olarak kendi vatandaşlık ve kardeşlik hislerim ile bu şarkıyı hazırladım.
Başka parçalar da yapacak mısınız?
Allah nasip ederse, diğer şarkılarımı da Türkçeye çevirerek, Türk kardeşlerimle paylaşmayı dilerim.
Bu şarkı hakkında değerli bilgileri nereden elde ettiniz. Sizi en çok ne etkiledi?
Şarkıdaki önemli şahsiyetler hakkında eskiden beri bilgi sahibiydim. Ama hazırlık aşamasında araştırırken Mete Han ile ilgili çok değerli yeni bilgiler de öğrendim. Fırsattan istifade ederek Türkiye’de çalışmakta olan dostum Erlan’a teşekkürü borç bilirim, zira şarkı sözlerinin hazırlanmasında çok emeği geçti.
Mesela Osmanlı tarihini okudunuz mu? Neler ilginizi çekti?
Osmanlı tarihini derinlemesine inceleyip, araştırdığımı söyleyemem. Ama önemli olayları biliyorum desem yanlış olmaz. İmparatorluğun her döneminden alacağımız derslerin çok olduğu kanaatindeyim. Dünyadaki en uzun süre hüküm sürerek, dünyada söz sahibi olan bir imparatorluktan bahsediyoruz. Bu denli güç sahibi olan imparatorluğun dağılma sürecini analiz ettiğimiz zaman bile ders alacağımız hususlar var. Birliğin olmaması ve art arda gelen ihanetlerin felakete sürükleyeceğine açıkça görebiliyoruz… Ayrıca, Osmanlı tarihine baktığımız zaman vatanına, milletine hizmet eden çokça kahraman, bilim insanı, alimlerin, Mimar Sinan gibi dahilerin hayatına, onların bıraktığı mirasa tanıklık edebiliyoruz.
Bunların dışında size Türkiye ne ifade ediyor ne anlama geliyor, aklınıza neler geliyor?
Türkiye denince ekonomi, tıp, teknoloji ve askeri alanlarda yeniden güçlenen ve her taraftan gelişmekte olan bir ülke canlanır, aklımda. Önümüzdeki yirmi-otuz yıl içerisinde dünyanın en gelişmiş ülkesi olacağını düşünüyorum.
Türkiye’nin son zamanlarda Dünyada gösterdiği atılımlar Kırgızistan’da nasıl görülüyor?
Türkiye’nin Kırgızistan’da yaptığı çok olumlu faaliyetler var. Bizim öğrencilerimize ücretsiz eğitim verdiğinden bahsettik. Bunun dışında bize modern cihazlarla donatılmış hastanenin, Orta Asya’daki en büyük caminin Türkiye tarafından yaptırılmış olduğunu da ekleyebiliriz. Pandemi sürecindeki insani yardımları es geçemeyiz. TİKA’nın yaptığı faaliyetleri de görmezden gelmek mümkün değil.
Türkiye’ye hangi zamanlar geliyorsunuz. Ne tür etkinliklere katılıyorsunuz?
Türkiye’ye daha önce sadece bir defa gittim. İstanbul’a gitmiştim. Ramazan ayında bir iftar programına ilahi şarkıcısı olarak davet edilmiştim. Belediyede her gün bir müslüman topluluk kendi kültürünü tanıtıp, akşamında kendi yöresel yemekleri ile iftar veriyor, ardından o topluluğun sanatçıları konser veriyordu. Biz de orada Kırgızistan’ı temsilen bulunmuştuk. Bu etkinlik bana çok değişik gelmişti ve çok hoşuma gitmişti.
Türkiye ve Kırgızistan arasında kültür sanat anlamında neler yapabilir. Yapılanlar yeterli mi?
Kırgızistan ve Türkiye arasında organize edilen kültürel faaliyetler hakkında haberdar değilim. Belki yapılıyordur farklı etkinlikler. Ama ben yetersiz olduğunu düşünüyorum. Belki de benim haberim olmadığı için bana yetersiz geliyor olabilir.
Türkiye’de beğendiğiniz ses sanatçısı veya sanatçıları var mı?
Türkiye’de dünyaca ünlü ses sanatçılarının olduğunu biliyorum. Ama ben sanatta edep, ahlak değerlerine ağırlık verdiğim için o sanatçıların çoğunu takip etmiyorum. Türkiye’deki sanatçılardan Mustafa Ceceli’yi bazen dinliyorum. Maher Zain ile birlikte seslendirdiği ilahileri dinliyorum.
Kırgızistanda günleriniz nasıl geçiyor. İki halk arasında ortak paydalar neler size göre?
Kırgızistan’da, çok şükür, hayat iyi geçiyor. Kırgız ve Türk halkları arasındaki benzerliklerin çok fazla olduğunu söyleyebilirim. İstanbul’a gittiğim zaman medeniyetlerimiz arasındaki yakınlığı görüp, kendimi ülkemde gibi hissetmiştim. Çünkü bizim dilimiz, dinimiz, medeniyetimiz aynı.
Türkiye’nin en sevdiğiniz unsurları nelerdir?
Bugüne kadar birçok ülkeye seyahat etme fırsatım oldu. Türkiye’ye ise, yukarda da bahsettiğim gibi, sadece bir kere gittim. İstanbul’a. Gezdiğim tüm büyük şehirlerin hiçbiri bana İstanbul’daki gibi his bırakmadı. İstanbul’da eski mimari sanatı da, yeni mimarileri de görebilirsin. Denizi de, yeşili de görebilirsin. En önemlisi tebessümle karşılayan bir halk var. Türkiye’nin benim gitmediğim şehirleri de böyledir diye düşünüyorum. Ama yine de İstanbul benim favorim olarak kalacaktır.