Kurtulmuş, “FETÖ mağdurları diye bir kavram üzerinden, sanki bu darbeyi yapanlar bunlar değilmiş gibi, bu darbede uçakları kaldırıp halkın üstüne, TBMM’nin üstüne bomba atanlar bunlar değilmiş gibi bunlarla irtibatlı olanların görevden alınmalarını bahane ederek birileri ‘FETÖ mağdurları’ edebiyatı oluşturmaya çalışıyor.” dedi. Kurtulmuş, Ordu’nun Ünye ilçesinde gerçekleştirilen programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmanın sorulması üzerine Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün, Türklerin Anadolu topraklarında varoluş tarihi boyunca karşılaşılan en ağır ihanet olduğunu dile getirdi. Tarih boyunca nice ihanetler, arkadan hançerlemeler görüldüğünü ancak FETÖ’nünkü kadar hain bir darbe girişimi ile Türkiye’nin karşılaşmadığını belirten Kurtulmuş, bu girişim sürecinin ise bir kaç gün değil, en az 40 yıllık bir süreç olduğunu vurguladı.
“Bu yapıyla mücadele hepimizin boynunun borcu”
Devletin tüm kadrolarına girmiş ve kendisini gizlemiş, sapık bir takım itikatları olan, esasında ise askeri diktatörlük taraftarı olan bir yapıdan söz ettiklerin anlatan Kurtulmuş, “Dolayısıyla devletin içine girmiş bu unsurların tamamının arındırılması lazım.” dedi. FETÖ’nün son derece gizli, sinsi bir yapılanma olduğunu yineleyen Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Millete silah çekmiş, milletin üzerine uçaklarla, tanklarla helikopterlerle saldırmış, 241 vatandaşımızın şehit olmasına vesile olmuş planın başlangıcını da Cumhurbaşkanımızın şehit edilmesi üzerine kurmuş olan hain bir plandan bahsediyoruz. Bu yapıyla mücadele etmek hepimizin boynunun borcudur. Nereye kadar gidiyorsa, hangi kılcal damara kadar iniyorsa, devletin bütün kadrolarının arındırılması, bu adamların hepsinin açığa çıkarılması lazım. Onun için bu mücadeleyi titizlikle sürdürüyoruz. TSK’da, hemen darbe teşebbüsünden sonra operasyonlar yapıldı. Zaten son iki yıldır yargıda ve özellikle emniyette operasyonlar yapılıyordu. Eğer yargı ve emniyet operasyonları yapılmamış olsaydı korkarım ki 15 Temmuz’da biz bu darbeyi yemiş olurduk.”