Dilbilimciler, bu yapının "dedikodu kipi" olarak adlandırılmasının tam anlamıyla doğru olmadığını belirtiyor. Oxford Üniversitesi'nden Nicholas Kontovas'a göre, bu özellik aslında Türkçede bir ek olarak kullanılıyor ve -mış, -miş, -muş, -müş gibi eklerle şekilleniyor. Söz konusu ek, doğrudan tanık olunmayan olayları anlatırken, olayın yalnızca duyum olarak aktarıldığını ifade ediyor.
Bu tür ekler, dilbilimde "tanıklık belirten" yapılar olarak adlandırılıyor. Tanıklık belirten yapılar, konuşmacının bilginin kaynağını ve nasıl edindiğini ortaya koyuyor; birinci elden, ikinci elden veya duyum yoluyla edinilen bilgiler gibi farklı türlerde kullanılabiliyor.
Türkçe dışında Moğolca ve Tacikçe gibi bazı dillerde de benzer yapılar bulunuyor.
Habercilikte Kullanımı
Habercilikte, bu eklerin kullanımı farklı şekillerde yorumlanabiliyor. Resmi haberlerde, bilgilerin kaynağı genellikle doğrudan belirtiliyor ve bu tür ekler daha dikkatli bir şekilde kullanılıyor. Örneğin, "rapora göre" gibi ifadelerle doğrudan alıntılar yapılıyor. Ancak kötü habercilikte, doğrudan tanıklık edilmemiş olaylar için kesinlik ifade eden kiplerin kullanılması, yanlış yönlendirmelere yol açabiliyor.
Bazı durumlarda, -mış ekinin kullanımı haberde şüphe veya alaycı bir ton oluşturabiliyor. Bu da okuyucunun, haberdeki bilgilerin doğruluğu konusunda şüpheye düşmesine neden olabiliyor.
Özetle, -mış ekinin kullanımı haberlerde hem bilgiyi sunan kişinin sorumluluğunu azaltabilir hem de şüphe yaratabilir. Bu nedenle, Türkçede en iyi gazetecilik, doğrudan veya dolaylı anlatım biçimlerinden kaçınarak daha dengeli bir dil kullanmayı tercih eder.