Sicili bozuk
“Karargah rahatsız” manşeti ve “Asker uyuyor” karikatürü Aydın Doğan’ın sicilindeki, milli iradeye kast suçunun ilk örneği değil. Küresel sermayenin Türkiye şubesi Doğan, sadece Erbakan hükümetinin yıkılmasının değil, 28 Şubat askeri darbesinin de en büyük ortağıydı. Aydın Doğan medyası 27 Nisan e-muhtırası ve Gezi darbe girişimi konusunda da, Türkiye’nin varlığını hedef alan darbecilerle saf tutmuş, hatta 15 Temmuz’dan sonra bile ByLock kullanan FETÖ’cüleri aklamaya kalkmıştı…
“Karargâh rahatsız” diye bir fitne attılar ortaya, gördük ki rahatsız olanlar petrol kaçakçılarıymış. Hande Fırat’a konuşan adı saklı generaller de bu durumda petrol kaçakçılarının tetikçileri oluyor o halde. Gördük ki mesele, 47 kişinin petrol kaçakçılığından yargılandığı POAŞ davasıymış meğerse…
Burada bir rahatsızlık var evet, ama petrole bulaşmış kirli ve kan lekeli rahatsızlık var. Zaten başımıza ne geliyorsa petrolle kirlenmiş “rahatsızların” krizleri yüzünden geliyor. Dünyanın her yerinde kan dökenler işte bu petrol kriziyle darbe yapanlar.
Dün de “Asker uyuyor” anlamına gelen bir karikatürle çıktı Hürriyet. Ne diyorlar yani; darbe yapmasını bekledikleri askerden ses gelmeyince kızmışlar “Uyuyorsunuz” diyorlar. Ne cüretle ne akılla yapıyorlar bunu peki? Öyle alışmışlardı, devletin sahibiydi bunlar. Polis, asker, AYM, Mimarlar Odası, sendikalar, yargıçlar derken ne kadar kurum kuruluş varsa hepsi bunların tetikçisiydi. Öyle bir ülkeydik, gerçi hâlâ az biraz öyle olmaya devam ediyoruz. 16 Nisan’da işte, Allah’ın izniyle bütün bu vesayet mağaraları yerle bir olacak…
Karikatür diyor ki: “Bizim Avusturya görünümlü Alman sermayeli petrol kaçakçılığı işimize taş koyuyorlar; uyuma asker, darbe yap, başlarına geçir memleketi…”
Petrol kaçakçılığından yargılanan Aydın Doğan ve 47 arkadaşı, mahkemeye gitmedi diye zorla getirilme kararı çıktı.
Şimdi bu Aydın Doğan “Medyaya baskı” yaygarası yapar mı? Yapar! Güya solcular da dünyanın en barbar, en acımasız, en kanlı sermayesi olan petrol sermayesinin şövalyeliğini yapar mı? Yapar!
28 Şubat dahil bütün askeri darbelerin cunta bülteni Hürriyet kendini demokrasi, özgürlük havarisi diye yutturur mu? Yutturur.
Biz yutar mıyız? Eskiden çok yuttu böyle tezgâhları bu millet. Artık yutmayız.
Bu pis bir iş. Bu iş POAŞ petrol kaçakçılığı işi. Bunun siyasetle, ideolojiyle ilgisi yoktur. Bizi aptala yerine koymasınlar.
“Asker uyuyor” diyen bu densiz, bu utanmaz, bu rezil adamlar, El Bab’a baksınlar asker uyumuyor. Şehit oluyor; bayrak, vatan ve namus müdafaasında göğsünü siper ediyor.
Asker uyumuyor, PKK ile mücadele ediyor.
Asker uyumuyor, DAEŞ’le mücadele diyor.
Asker, Aydın Doğan’ın tetikçisi değil, asker bu milletin askeri.
Kusura bakmasınlar, petrol kaçırdılarsa, bu ülkeyi sömürdülerse, vergi kaçırdılarsa, yolsuzluk yaptılarsa, hırsızlık yaptılarsa, bu devleti ihalelerle dolandırdılarsa paşa paşa mahkemeye çıkacaklar ve hesabını verecekler. Yok öyle pijamayla başbakanlara ayar verme küstahlığı.
O günler geride kaldı…
“Mahkemeye gelmezse mevcutlu getirilsin yani polis zoruyla, gerekiyorsa kelepçe takılarak getirilsin” kararı verilen Aydın Doğan’a acilen yurtdışı yasağı da konulması lazım. Kaçma ihtimali var. POAŞ davası basit bir dava değil. O 47 kişinin içinde İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince de var…
Point diye bir şirket de var. Güya Bahamalar’da olan, ama aslında İngiltere’de faaliyet gösteren İngiliz sömürge enstrümanı bir şirket bu Point. Dünyanın her yerinden sömürü petrollerini pazarlayan; Rusya, İran ve DAEŞ petrolleri de dahil her türlü kaçak petrolü toplayan ve bunu sanki Gümrük Birliği ülkesi İngiltere’den satıyormuş gibi tezgâh çeviren bir şirket bu Point. POAŞ davası bir Point davasıdır, sömürü petrolleri davasıdır…
Evet rahatsız olan bir karargâh var; fakat o karargah Ankara’da değil, Londra’da. Yıllardır yaptıkları gibi, sömürgeciler konuyu siyasetle bulandırıyorlar. Artık yemez!..