Koray Alpergin, Türkiye'den İngiltere'ye ilk ziyaretinde bulunan kız arkadaşı Gözde Dalbudak ile birlikte kuzey Londra'da bir grup gangster tarafından bir minibüse bindirilip kaçırılmıştı.
Çete tarafından bayıltılan Dalbudak, uyandığında Tottenham Hotspur'un stadyumunun yakınındaki Stadium Lounge restoranında bir tuvalette kilitli olduğunu fark etti ve sonraki iki gün boyunca erkek arkadaşı Alpergin’in acı içinde ağladığını duydu.
Alpergin, beyzbol sopasıyla vahşice dövüldü ve üzerine kaynar su döküldü. Ayak dipleri defalarca bıçaklandı ve ayrıca rektumuna zorla sokulan eşyalarla cinsel işkence gördü.
Alpergin’in, elleri, ayakları ve gözleri bağlandı. Sadece tavuk ve patates artıklarıyla beslendiği bir tuvalete yürümeye zorlandı.
Öldürüldükten sonra, Alpergin'in cesedi yakındaki Triumph Trading Malikanesi'ne götürüldü ve daha sonra bir Renault Megane'a yerleştirildi ve bir Fiat Diabolo minibüsüyle konvoy halinde Essex'teki Loughton'a götürüldü.
Ceset, elleri çapraz ve göğsünün önünde bileğinden kırmızı bir bezle bağlanmış cenin pozisyonunda yatarken bulundu.
Otopsi sonucuna göre Alpergin'in vücudunda, kesikler, morluklar ve beyin hasarına neden olan kafaya bir darbe de dahil olmak üzere 94 ayrı yaralanma bulundu.
Boynunda, onu boğmak için kullanılan bağla tutarlı yaralanmalar, 14 kırık kaburga ve göğsünde beyzbol sopası kullanıldığını düşündüren morarmalar vardı.
Araçlar daha sonra yakıldı.
Çıplak yanmış cesedi Loughton, Essex'teki ormanlık alana atıldı. Alpergin’in cesedi, bir köpeğiyle gezen biri tarafından bulundu.
Kaçıranlar Dalbudak'ın gitmesine ise izin verdi. Dalbudak 48 saat önce gittiği bir restorana taksiyle döndü ve restoranın sahibi onun yemek için yalvaran evsiz bir kadın olduğunu düşündü.
Bir çocuk babası olan Alpergin, Türk radyo istasyonu Bizim FM'in sahibiydi ve rapçi P Diddy ve Salt Bae gibi ünlülerle bağlantıları vardı.
Polis, Alpergin'in ölümünün 'bir gangster filminde göreceğiniz bir şey' olduğunu söyledi.
Metropolitan Polisi'nden baş müfettiş olan Dedektif Baş Müfettiş Matt Webb, davanın ekibinin uğraştığı en karmaşık davalardan biri olduğunu söyledi.
DCI Webb, "Koray'ın ölümünün koşulları bir gangster filminde gördüğünüz bir şey gibiydi. İlk olarak, arabasına bir izleyici yerleştirmeyi içeren son derece organize bir operasyonda bir grup adam tarafından kaçırıldı. Daha sonra kullanılmayan bir restorana götürüldü ve burada korkunç bir saldırıya maruz kaldı. Ölümünden sorumlu kişiler, restoranı temizleyerek ve Koray'ın cesedini taşımak için kullanılan arabaları yakarak izlerini örtmeye özen gösterdiler. Ancak, bu davayı, grubun kolektif faaliyetini ve kilit noktalardaki varlığını gösteren CCTV'nin özenli ve uzun analizi yoluyla çözdük. Koray'ın kaçırılmasından önce, kaçırılma sırasında ve sonrasında nasıl iletişim kurduklarını gösteren ayrıntılı cep telefonu kayıtlarını da jüriye sunduk. Bu son derece şiddetli ve tehlikeli adamların mahkum edilmesinden ve uzun bir süre hapiste kalacak olmasından memnunum. Bu, organize suça ve ciddi şiddete karışanlara bir mesaj göndermeli, çevrilmemiş taş bırakmayacağız ve onları adalete teslim etmeye kararlıyız." dedi
