Donald Trump, ikinci döneminde Amerika’yı birinci sıraya koyacağını vaat etti, ancak sağlık politikaları sadece Amerika’yı değil, dünyayı da etkileyebilir. 2024 seçimlerinin sonlarına doğru, Trump, Robert F. Kennedy Jr. ile birlikte Amerika’nın sağlık ajanslarını köklü bir şekilde değiştirme sözü verdi. Kennedy, aşı karşıtı bir lider olarak tanınan, çevre avukatı ve Kennedy ailesinin bir üyesi, aynı zamanda Trump’ın sağlık politikalarını yönlendirecek isim olabilir.
Trump, Kennedy’ye, ABD Sağlık Ajansları'nı "yolsuzluktan ve çıkar çatışmalarından arındırmak," ajansları "altın standart bilimsel ve tıbbi kanıtlarla" uyumlu hale getirmek ve "kronik hastalık salgınına son vermek" gibi üç ana görev verdi. Ancak, Trump’ın sağlık politikalarının nasıl şekilleneceği ve bunların küresel düzeyde nasıl etkiler yaratacağı belirsizliğini koruyor.
İlaç Erişimi ve Ticaret Politikaları
Trump’ın önerdiği %10’luk evrensel gümrük vergisi, Amerika'dan ithal edilen ilaçları ve ilaç hammaddelerini etkileyebilir, bu da Avrupa'daki ilaç tedarik zincirlerini zorlayabilir. Avrupa, ABD ile büyük bir ticaret ortağı olduğundan, bu vergi artışı, ilaçların tedarikinde daha fazla sıkıntıya yol açabilir. Dr. Martin McKee, Avrupa'nın zaten ilaç sıkıntılarıyla boğuştuğunu belirterek, bu tür önlemlerin durumu daha da karmaşıklaştırabileceğini ifade etti.
Yeni İlaç ve Aşı Geliştirme
Trump, Amerika’nın en büyük tıbbi araştırma kurumlarından biri olan Ulusal Sağlık Enstitüleri'ni (NIH) küçültmeyi hedefliyor. NIH, dünya çapında aşıların ve ilaçların geliştirilmesine büyük yatırım yapıyor, bu da küresel sağlık üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. McKee, bu tür kesintilerin Avrupa'daki ilaç geliştirme süreçlerini hızlandırabilir, çünkü Avrupa, ABD ve Çin ile rekabet etmek için daha fazla klinik deneme yapmayı planlıyor.
İlaç Düzenlemeleri
Kennedy, FDA’nın ilaç şirketlerinden bağımsız olmasını savunuyor ve bu, ilaç düzenlemeleri konusunda küresel bir belirsizliğe yol açabilir. Eğer Trump yönetimi FDA gibi ajanslarda köklü değişikliklere giderse, Avrupa İlaç Ajansı (EMA) gibi kurumlar, ilaç güvenliği konusunda daha belirleyici bir rol üstlenebilir.
Amerika’daki sağlık ajanslarının zayıflaması, dünya çapındaki enfeksiyon hastalıkları izleme ve müdahale programlarını da etkileyebilir. ABD’nin Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı (CDC) dünya çapındaki hastalıkları izliyor ve Avrupa, ABD'nin bu alanlardaki katkılarının azalması durumunda kendi önlemlerini artırmak zorunda kalabilir. Bu durum, küresel pandemilere hazırlıkta önemli bir engel teşkil edebilir.
Aşı Karşıtlığı ve Küresel Etkileri
Kennedy'nin aşılarla ilgili söylemleri, Avrupa'da da yankı bulabilir. Aşılar konusunda daha fazla araştırma yapılmasını isteyen Kennedy, aşı karşıtı hareketin güçlenmesine yol açabilir. ABD’de çocuklara yönelik aşı oranları zaten düşüş göstermeye başlamışken, bu tür söylemler Avrupa’daki aşı oranlarını da olumsuz etkileyebilir.
Trump ve Kennedy’nin sağlık politikaları, ABD’deki sağlık sistemini köklü bir şekilde değiştirirken, Avrupa'da da bu değişikliklerin etkileri hissedilebilir. Özellikle ilaç tedariki, araştırma fonları ve enfeksiyon hastalıkları izleme gibi alanlarda, Avrupa'nın kendi sağlık stratejilerini gözden geçirmesi gerekebilir. McKee, “Burada çok fazla belirsizlik var,” diyerek, Trump yönetiminin politikalarının küresel sağlık üzerinde ne kadar büyük bir etki yaratacağı konusunda soru işaretleri olduğunu belirtiyor.