2024 ABD seçimleri yaklaştıkça, Donald Trump’ın yeniden seçilmesi durumunda AB ve ABD arasında artan bir ticaret savaşının yaşanabileceği endişeleri güçleniyor. ABD’nin en büyük ticaret ortaklarından biri olan Almanya, olası bir ticaret savaşı durumunda ciddi ekonomik kayıplarla karşı karşıya kalabilir.
Almanya Ekonomik Enstitüsü (IW) tarafından paylaşılan rapora göre, Trump’ın ABD ithalatlarına %10 ve Çin ithalatlarına %60 oranında gümrük tarifesi uygulaması durumunda, AB’nin de ABD mallarına %10 oranında vergi uygulayacağı düşünülüyor. Bu senaryoda, Almanya’nın dört yıl boyunca gayri safi yurt içi hasılasında (GSYH) 127 milyar euroyu aşan bir kayıp yaşanabileceği belirtiliyor.
İkinci Senaryo: %20’lik Ağırlaştırılmış Gümrük Tarifeleri
Daha ciddi bir ticaret savaşı olasılığında, her iki tarafın birbirine %20’lik tarifeler uygulaması Almanya ekonomisini daha da zorlayabilir. IW’nin değerlendirmesine göre bu durumda Almanya’nın dört yıllık süreçte toplamda yaklaşık 180 milyar euro kayıp yaşayacağı ve bu kaybın GSYH’de %1,5 oranında bir düşüşe neden olacağı öngörülüyor. AB-27’nin de %1,3 oranında bir GSYH kaybı yaşaması bekleniyor.
2023 yılında Almanya’nın ABD’ye yaptığı ihracat, yaklaşık 171,65 milyar dolara (158,75 milyar euro) ulaştı. Bu ihracatın büyük bir bölümünü ilaçlar, otomobiller, aşılar ve teknik ekipmanlar oluşturuyor. Almanya ise ABD’den 76,47 milyar dolar (70,70 milyar euro) değerinde ürün ithal ediyor. Araçlar, optik cihazlar ve elektronik ekipmanlar bu ithalatın başlıca kalemleri arasında yer alıyor.
AB’nin Karşı Tarife Uygulaması Mantıklı mı?
IW’nin kıdemli ekonomisti Thomas Obst, transatlantik bir ticaret savaşının her iki tarafa da zarar vereceğini ve özellikle Almanya’nın ihracata dayalı ekonomisinin bu durumdan olumsuz etkileneceğini vurguluyor. AB’nin karşı tarife uygulamasının ise Trump yönetimine karşı bir denge unsuru yaratabileceği düşünülüyor. Ancak, AB’nin kendi ekonomisinin de yükselen ABD tarifelerinden olumsuz etkilenme riski bulunuyor.
