Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından düzenlenen "Ticaret Ahlakı ve Üreten Türkiye" başlıklı panelin açılışında konuşan Bolat, temel ahlaki değerler olarak kabul edilen adalet, sorumluluk, güvenilirlik, öz eleştiri, anlayış, hoşgörü, dayanışma, israftan kaçınma gibi prensiplerin iş hayatında en çok yokluğu hissedilen unsurlardan olduğunu söyledi.
Ayıplı ürünlerin ticarete konu edilmemesi, fahiş fiyatla mal satılmaması ile stokçuluk ve karaborsacılık yapılmamasının çok önemli olduğunu vurgulayan Bolat, Kur'an-ı Kerim'de de iş ve ticaret ahlakına riayet etmenin öneminin ortaya konulduğunu belirtti.
Bolat, ahilik geleneğinin önemine değinerek, tüketim ve kar hırsının çok hızlı bir şekilde yayıldığı şu günlerde, ahlaki değerlere önem vermenin ve helalinden kazanç elde etmenin önemli olduğunu ifade etti.
Kamu ve özel sektörün birbiriyle uyumlu şekilde çalışmasının sağlıklı bir ekonomik hayat için gerekli olduğuna dikkati çeken Bolat, şunları kaydetti:
"Bölgesel krizlerin ortasında olan ülkemiz için çok daha güçlü çalışmaya, dayanışmaya ihtiyacımız var. Moral bozucu, kriz ya da felaket tellallığı yapmak yerine, dayanışma içinde 'bu vatan hepimizin' anlayışıyla bu vatanı ayakta tutmak için daha fazla çalışmalıyız. Birlik beraberliğimizi korumalıyız. Salgın, savaş ve doğal afetler gibi krizler ortaya çıktığında, maalesef fahiş fiyat, stokçuluk, karaborsacılık veya haksız ticari uygulamalar gibi asla istemediğimiz uygulamalar ortaya çıkabiliyor. Hükümetimiz ve devletimiz, kamu otoritesi olmanın gücüyle bunları önlemek için gerekli düzenlemeler çıkarıyor, denetimler yapıyor ve yanlış yapanlara da cezaları kesiyor."
Bolat, Bakanlık olarak tüketicilerin korunması kapsamında yapılan denetimlerde bulunduklarını belirterek, "Yanlış fiyatlandırma ve vatandaşa zarar veren uygulamalara karşı pek çok işletmeyi denetliyor, cezalar veriyoruz. Sadece 2023 yılında, yüz binlerce yapılan denetimler sonucunda, 10 ay içinde 710 milyon liralık idari para cezası uygulamasına gitmek zorunda kaldık. Bizim buradaki amacımız ticareti engellemek asla değil. Biz, Bakanlık olarak hem iç ticaret için hem mal ve hizmet ihracatını artırmak için 7 gün 24 saat çalışan bir kuruluşuz." diye konuştu.
"Sanayide çok yol aldık, kaliteli ve rekabetçi ürünler yapıyoruz"
Ömer Bolat, Türkiye Yüzyılı vizyonu hedefleri çerçevesinde hükümetin vatandaşların refahını artırma yönündeki çalışmalarıyla iş dünyası başta olmak üzere tüm paydaşlarla istişare anlayışlarının aralıksız devam ettiğini dile getirdi.
Büyüme arttığında ticaretin artacağını, ticaretin arttığında da refah düzeyi ve satın alma gücünün artacağını ifade eden Bolat, "Bunlar birbirine bağlı çok önemli bir zincirin halkalarıdır. Allah'a çok şükür bugünün Türkiye'si 21 yıl öncesiyle mukayese edildiğinde çok çok iyi durumda. Yarının Türkiye'si de inşallah bugünden daha iyi olacak." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin 12 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ettiğine dikkati çeken Bolat, şunları kaydetti:
"Bu yıl ihracatta 255-256 milyar dolara ulaşacağız. Gelişmiş ülkeler, zengin pazarlar bizim ürünlerimiz kaliteli olmasa, rekabetçi fiyata sahip olmasa bizden alırlar mı? Almazlar. Onlar, dünyanın her tarafından alabilir bu ürünleri. Sanayide biz Allah'a şükür başarılıyız. Çok yol aldık, kaliteli ve rekabetçi ürünler yapıyor ve tedarik zinciri olarak çok hızlı bir şekilde alıcılara bu malı ulaştırabilecek çok güçlü bir sanayiye sahibiz. O yüzden böyle sokak ağzıyla 'Sanayide bir şey yapılmadı.' gibi lafları duyduğunuzda sakın itibar etmeyin."
Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde çağa yön veren, değişimi takip etmekle kalmayıp değişime yön veren ülke olmayı hedeflediklerini aktaran Bakan Bolat, sürdürülebilir ve katma değeri yüksek üretimi yakalamak için hem teknolojiye hem yatırıma hem de istihdama önem verdiklerini sözlerine ekledi.