GÜLNAZ MELİSSA ÖZKAN-MUHABİR

Çin ile egemenlik ithilafı içinde olan Tayvan’da milyonlarca kişi, Çin’in son 8 yıldır artan tehditleri altında yeni başkanını seçti. Kazanan Lai Ching-te, Ada’daki başkanlık koltuğunun yeni sahibi oldu.

Çin hükümetinin gölgesinde yapılan seçimlerin sonucu ise Pasifik’te suların kaynayacağının sinyalini verir nitelikte. Çünkü Tayvan’ın mevcut başkan yardımcısı olan Ching, Pekin tarafından açıkça nefret ediliyor.

Dünya sadece seçimi kimin kazandığını değil, aynı zamanda Tayvan'ın demokratik komşusunun nasıl tepki vereceğini de izliyordu. 

Burada, Çin'in bir nesildeki en güçlü lideri olan Şi Cinping, Tayvan'ın anakarayla birleşmesini " tarihi bir kaçınılmazlık " olarak nitelendirdi ve bunun gerekirse güç kullanılarak gerçekleştirilebileceğini söyledi. Bu, Tayvan’da tepkiyle karşılanırken, Cinping’in iktidardaki suyunu ısıttı.

Yunanistan'a kaçmak isteyen 2 FETÖ şüphelisi yakalandı Yunanistan'a kaçmak isteyen 2 FETÖ şüphelisi yakalandı

Tayvan'da en son hükümet değişikliği gerçekleştiğinde (iktidardaki Demokratik İlerleme Partisi (DPP) 2016'da iktidara geldiğinde) Pekin, Taipei ile iletişimin çoğunu kesti ve takip eden yıllarda ada üzerindeki ekonomik, diplomatik ve askeri baskıyı önemli ölçüde artırdı. Tayvan Boğazı dünyanın en önemli jeopolitik parlama noktalarından biri haline geldi.

Çin'in iktidardaki Komünist Partisi, Tayvan'ı hiçbir zaman kontrol etmemiş olmasına rağmen kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor. Birbirini takip eden Çinli komünist liderler eninde sonunda “yeniden birleşme”yi başaracaklarına dair söz verirken, Şi defalarca Tayvan meselesinin “nesilden nesile aktarılmaması gerektiğini” söyleyerek misyonu yüzyılın ortasındaki “ulusal canlanma” hedefiyle ilişkilendirdi.

"DEMOKRASİNİN YANINDAYIZ"

Lai, destekçilerine yaptığı konuşmada, zaferini "demokrasiler topluluğu için bir zafer" olarak nitelendirdi.

"Uluslararası topluma demokrasi ile otoriterlik arasında hâlâ demokrasinin yanında olduğumuzu söylüyoruz" dedi.

Uzmanlar, Çin'in “yeniden birleşme” planı Tayvan'ın 24 milyon halkının büyük çoğunluğu için bir başlangıç ​​noktası olmadığı için, kimin göreve geldiğine bakılmaksızın gerilimin daha da artabileceği konusunda uyarmıştı.

Pekin'den gelen tehdidin yanı sıra düşük ücretler, yüksek emlak fiyatları ve Tayvan'ın yavaş büyüyen ekonomisi gibi geçim sorunları da oy verme şekillerinde temel etken oldu. 

ÇİN’İN TEPKİSİ NE OLABİLİR?

Çin, sıkı yarıştaki tercihini gizlemedi ve seçimi "barış ile savaş, refah ile gerileme" arasında bir seçim olarak çerçeveledi.

Pekin, bir zamanlar kendisini "Tayvan'ın bağımsızlığı için pratik bir çalışan" olarak tanımlayan DPP'den ve Lai'den açıkça nefret ediyor. 

Her ne kadar statükoyu tercih edecek şekilde pozisyonunu yumuşatmış olsa da Pekin onu tehlikeli bir ayrılıkçı olarak suçlamaya devam etti.

Lai'nin zaferi, Çin'in ekonomik veya askeri baskısında artışa neden olsa da kısa vadede bir savaş çıkması çok olası gözükmüyor.

Ancak tam tersi bir senaryo işlenir ve Çin çıkarma yaparsa ABD'de de Pasifik'e yönelebilir.

DÜNYA GERİLİMİN SEVİYESİNİ İZLEYECEK

Ağustos 2022'de Çin, o zamanki ABD Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi'nin Taipei ziyaretinden duyduğu hoşnutsuzluğu göstermek için Tayvan çevresinde büyük savaş oyunları düzenledi. Pekin, son yılların en büyük güç gösterisini yaparak adayı çevreleyen sulara füze fırlattı ve savaş uçakları ve savaş gemileriyle abluka taklidi yaptı.

Tayvan güvenlik yetkilileri Perşembe günü, uygun olmayan kış hava koşullarını, Çin ekonomisindeki sıkıntıları ve Pekin ile Washington'un kasım ayında yapılacak ikili zirve sonrasında ilişkileri istikrara kavuşturma çabalarını gerekçe göstererek, seçimlerden hemen sonra Çin'den büyük ölçekli askeri eylemler beklemediklerini söyledi.

Lai'nin zaferi, Tayvan'ın demokratik tarihinde ilk kez bir siyasi partinin üçüncü dönem iktidara seçilmesine işaret ediyor ve Çin'in Şi yönetimindeki güçlü silahlanma taktiklerinin Tayvanlı seçmenleri DPP'den vazgeçmeye ikna etme konusunda işe yaramadığının güçlü bir işareti olarak hizmet ediyor.

Ancak DPP, cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasına rağmen parlamento seçimlerinde çoğunluğu sağlayamadı ve bu durum, özellikle tartışmalı konularda politika oluşturmada önemli kilitlenmelere yol açabilir.

Kaynak: HABER MERKEZİ