Noter ücreti taşınmazın değerine göre 500 liradan az ve 4 bin liradan fazla olamayacak. Taşınmaz satış sözleşmesinin düzenlenmesinden dolayı oluşan zarardan noterler de sorumlu olacak. Bu zararın devlet tarafından ödenmesi halinde devlet, sözleşmeyi düzenleyen notere rücu edecek. Notere karşı açılacak davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülecek.

Meclise sunulan yargı paketiyle gayrimenkul satışlarının noterliklerden de yapılmasının yolu açılıyor. Bugün Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşülecek kanun teklifinde yer alan düzenlemeye göre; noterler, taşınmaz satış başvurusu üzerine başvuru belgesi düzenleyecek, taşınmaz üzerindeki her türlü kısıtlamayı ve taşınmaz satışıyla ilgili diğer kanunlarda yer alan sınırlamaları dikkate alacak.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce tapu kayıt örneği ve diğer belgeler, tapu bilişim sistemi aracılığı ile noterlerle paylaşılacak. Taşınmaza ilişkin kayıt ve belgelerin eksik olması durumunda ilgili tapu müdürlüğünden eksik olan konular sistem üzerinden talep edilecek ve eksiklikler tapu müdürlüğünce giderilerek sisteme aktarılacak.

Noterlerce hak sahibi belirlendikten ve taşınmazın satışına engel hukuki bir durumun bulunmadığının tespit edilmesinin ardından taşınmaz satış sözleşmesi yapılacak. Satış sözleşmesi taraflarca imzalandığı anda noter, tapu bilişim sisteminden yevmiye numarası alarak sözleşmeyi bu sisteme kaydedecek. Sözleşmenin sisteme kaydından sonra tapu müdürlüğünce taşınmazın tapu siciline tescili sağlanacak. Satış sözleşmesi ile diğer belgeler, noter tarafından sisteme aktarılacak ve fiziki olarak arşivlenecek. Tapu kayıt örneği ve diğer belgelerden hak sahibinin belirlenememesi veya satışa engel hukuki bir durumun varlığı halinde noterlerce satış işlemi gerçekleştirilmeyecek.

NOTER ÜCRETİ 4 BİN TL’DEN FAZLA OLAMAYACAK

Kanun teklifine göre, noter ücreti taşınmazın değerine göre 500 liradan az ve 4 bin liradan fazla olamayacak. Bu miktarlar, yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılacak.

Noterler tarafından yapılacak taşınmaz satış sözleşmelerinde sadece tapu harcı alınacak, bu işlemler için ayrıca noter harcı alınmayacak. Taşınmaz satış sözleşmeleri damga vergisinden ve bu işlemlere ilişkin düzenlenen kağıtlar değerli kağıt bedellerinden istisna olacak. Taşınmaz satış sözleşmesinin düzenlenmesinden dolayı oluşan zarardan noterler de sorumlu olacak. Bu zararın devlet tarafından ödenmesi halinde devlet, sözleşmeyi düzenleyen notere rücu edecek. Notere karşı açılacak davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülecek.

TAPU İŞLEMLERİNİ HIZLANDIRIR, AMA PİLOT BÖLGE İLE TEST EDİLMELİ

Gündemde olan düzenlemeyle ilgili konuşan Teknik Yapı ve İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, “Halihazırda tapu dairelerinde personel ve verim yüzde 30 oranında. Dolayısıyla işlemler çok yavaş ilerliyor. Yazın gelişiyle tatile çıkanlarla birlikte bu verim daha da düşecek. Yeni uygulama güzel. Dünyada tüm tapu işlemleri noterler aracılığıyla yürütülüyor. Çalışma daha fazla hız getirecek. Ancak yeni uygulamalar devreye girdiğinde ise bir adaptasyon süreci oluyor. Bu yüzden kararın pratikteki uygulamalarını takip etmesi gerekir” diye konuştu.

“AYDINLATILMASI GEREKEN KONULAR VAR

Genele yayılacak şekilde, taşınmaz satışlarının noter sözleşmesiyle yapılmasının olumlu bir adım olarak değerlendiren Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan da, “Tapu dairelerinin yoğunluğunun / yükünün azaltılmasında, böyle bir yetkilendirme olumlu olur. Sektörümüz özellikle yeni konutların ‘satış vaadi ile satış’ sözleşmelerinin düzenlenmesinde noterlerle işbirliği içerisinde, yani sektörün belirli bir çalışma kültürü var. Ancak, bu defa bir vaat değil de doğrudan satış söz konusu olacağı için kanun maddesi taslağını görmeden ifade etmem gerekirse, en nihayetinde tescil kuruluşu yine ilgili Tapu Dairesi olacağından, noterden işlem yapıldığında mı, yoksa tapu gerekli kaydı kendi tarafında güncellediğinde mi tapu devir sürecinin kesinleşeceği, tapu harcı ödemesinin de benzer şekilde noterde işlem yapılınca mı, yoksa tapu kütük güncellemesi yapınca mı yapılacağı konularının aydınlatılmasında fayda var” diye konuştu. Tapu müessesesine hem tüzel hem de gerçek kişilerin çok itibar ettiği bir süreç olduğunu aktaran Özcan, bu nedenle getirilecek bu tür yeni esaslı değişikliklerin öncelikle belli bir yörede / şehirde pilot uygulamasının yapılması, ondan sonra yürürlüğe alınmasının uygun olacağını ifade etti.

“KİŞİSEL VERİLER VE DOLANDIRICILAR KONUSUNDA ÖNLEM ALINMALI”

“Düzenlemede ‘kişisel verilerin gizliliği’ konusu çok önemli” diyen İsmail Özcan, “Noterlere tapu bilgilerine erişim yetkisi verilmesi, bu tür verilerin korunmasının nasıl sağlanacağı hususunu akla getiriyor; gerekli yazılımsal ve teknik kontrol ve süreçlerinin iyi bir şekilde kurgulanmasından sonra işlerliğin başlatılması çok yerinde olacaktır. Diğer yandan özellikle gayrimenkule dayalı suç çetelerinin, noterlerin deneyim eksikliğinde, bu kanalı kullanarak bir takım manüpilasyon ve suç oluşturacak girişimlerde bulunabilmesini önleyecek sair güvenlik ve kontrol mekanizmaları da kurgulanmalı” dedi.


KAYNAK: DÜNYA GAZETESİ

Editör: Haber Merkezi