“Bize hiçbir emir ya da bilgi verilmedi. Üniformamı çıkardım, silahlarımı bıraktım ve köyüm Tartus’a doğru yola çıktım,” diye anlattı Muhammed. Aynı şekilde, Şam yakınlarında görev yapan Muhammed Ramadan, “Komutanlarımız bizden önce kaçtı. Ailemi beslemeye bile yetmeyen bir maaş için neden savaşayım? Günlük erzağımız sadece bir yumurta ve bir patatesti,” dedi.
Esad Rejiminin Çöküşü
Askerlerin ifadeleri, Beşar Esad rejiminin hızlı çöküşünü gözler önüne seriyor. Birçok asker, temel ihtiyaçları bile karşılamaya yetmeyen 35 dolardan az maaş alıyordu ve bu durum onların moralini daha da düşürdü.
Rejimin çöküşüyle birlikte HTŞ, ülke genelinde “uzlaşma merkezleri” kurarak eski ordu, polis ve istihbarat personelinin silahlarını teslim etmelerine ve geçici sivil kimlik kartları almalarına olanak tanıyor.
Şam’daki merkezlerin sorumlularından Velid Abdrabuh, “Amacımız, eski rejim mensuplarını topluma yeniden kazandırmak, sivil kimliklerini geri vermek ve rejim tarafından verilen silahları devlete iade etmektir,” dedi.
Af ve Toplumsal Entegrasyon
HTŞ, işkence ya da katliamlara karışmayan eski rejim üyeleri için genel af ilan etti. Esad’ın Baas Partisi ofisi olarak kullanılan bir binada kurulan Şam’daki uzlaşma merkezinde yüzlerce kişi, silahlarını teslim etmek ve rejimin suçlarından uzak durduklarını göstermek için sıraya girdi.
“Rejimin iğrenç eylemlerine hiçbir şekilde katılmadım. İki kez askeri terk etmeye çalıştım ama rejim sivil belgelerime el koyduğu için kaçamadım,” diyen eski asker Muhammed el-Nadaf, yaşadıklarını paylaştı.
İntikam Saldırıları Korkusu
Güvenlik garantilerine rağmen, ülkede intikam saldırıları, kaçırma, cinayet ve kundaklama olayları rapor edilmeye devam ediyor. Masyaf’ta üç sivil mahkeme hâkimi – Munzir Hassan, Muhammed Mahmud ve Yusuf Gannum – hedef alınarak öldürüldü.
Munzir Hassan’ın eşi Nadine Abdullah, hâkimlerin Esad ailesinin mensup olduğu Alevi topluluğundan oldukları için hedef alındığını düşünüyor. “Tüm Aleviler Esad rejiminden fayda sağlamadı. Çoğu, aksi halde zorlayıcı yöntemlerle karşılaşmamak için rejime boyun eğmek zorunda kaldı,” dedi.
HTŞ, hâkimlerin öldürülmesini kınayarak failleri bulma sözü verdi. Ancak bu süreç, bir yandan af ilan edip bir yandan da hesap sorma çabaları arasında hassas bir denge gerektiriyor.
Suriye İçin Gelecek Nasıl Görünüyor?
Protestoların arttığı ve azınlıkların güvenlik korkularının büyüdüğü bir dönemde, ülke kırılgan bir geçiş sürecinden geçiyor. HTŞ’nin, Esad’ın güçlerini affetme ve aynı zamanda suçluları yargılama taahhüdü önemli zorluklar barındırıyor.
13 yıl süren ve yarım milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği iç savaşın izleri arasında, Suriye’nin geleceği, güvenin yeniden inşası ve tüm vatandaşlar için koruma sağlanmasına bağlı olacak.