Muğla'nın Yatağan ilçesindeki Stratonikeia Antik Kenti'nde yürütülen kazılar, antik kentin tarihini aydınlatan önemli buluntulara ev sahipliği yapıyor. MÖ 3. yüzyılda Seleukos İmparatorluğu'nun kurucusu Seleukos I. Nikator'un eşi Stratonike'den adını alan kent, Roma ve Bizans dönemlerinde büyük bir gelişim gösterdi.
Arkeologlar, bu dönemlere ait yapıları, tiyatroları, tapınakları ve hamamları gün yüzüne çıkarmayı başardı. Stratonikeia'daki kazılar, hem bilimsel hem de tarihi açıdan büyük bir önem taşıyor ve antik kentin geçmişine dair yeni bilgiler sağlıyor.
Stratonikeia Antik Kenti, Türkiye'nin Muğla iline bağlı Yatağan ilçesi yakınlarında, Karia bölgesinde yer alan bir antik kenttir. Stratonikeia, antik çağda önemli bir yerleşim yeri olarak bilinir ve özellikle Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılarıyla dikkat çeker.
Kazılarda Gelinen Son Aşama
Stratonikeia'daki kazılar, 1977'de Prof. Dr. Yusuf Boysal başkanlığında başlatılmış olup, günümüze kadar devam etmektedir. Bu kazılar, kentin çeşitli dönemlerine ait yapıları gün yüzüne çıkarmış ve büyük bir arkeolojik alan ortaya koymuştur.
Son yıllarda yapılan çalışmalarda, özellikle Roma dönemine ait yapılar, tiyatrolar, tapınaklar ve hamamlar gibi birçok önemli yapının kalıntıları bulunmuştur. Kazılar, aynı zamanda Stratonikeia'nın su temini ve altyapı sistemleri hakkında da bilgi sağlamıştır.
Stratonikeia'nın Hikayesi
Stratonikeia, adını MÖ 3. yüzyılda Seleukos İmparatorluğu'nun kurucusu Seleukos I. Nikator'un eşi Stratonike'den alır. Kent, zamanla Roma İmparatorluğu'nun bir parçası haline gelmiş ve bu dönemde büyük bir gelişim göstermiştir. Roma döneminde, özellikle imparatorluk dönemlerinde kentin öneminin arttığı görülür.
Kent, Bizans döneminde de önemini sürdürmüş ancak Ortaçağ'da giderek önemini kaybetmiştir. Stratonikeia, yerleşim yeri olarak çeşitli dönemlerde farklı kültürlerin etkisi altında kalmıştır ve bu etkiler, kentteki yapılar ve kalıntılar üzerinde görülmektedir.
Günümüzde Stratonikeia, hem tarihi hem de arkeolojik açıdan büyük bir öneme sahiptir ve araştırmalar devam etmektedir. Kentin tarihi yapıları ve kalıntıları, hem bilim insanları hem de ziyaretçiler için önemli bir ilgi merkezidir.
