Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İzmir 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle: “İzmir’e sahip çıkmak bu şehre aşkla hizmet etmekle olur. Bugün yerel yönetimlerin ve şehrin temsilcilerinin çoğunun İzmir’e sahip çıkma azminde olmadığını üzülerek görüyorum. İzmir’in tüm mahalleleri, caddeleri, sokakları, denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet ve şehri yaşanılır kılmak olanlar hizmetten başka her işi yapıyor.
İZMİR’İN EN KARANLIK DEVRİ
Yağmur çiselese İzmir’e su baskınıyla, yaprak kıpırdasa şehir yaşanmaz hale geliyor. Altyapı hiç yok. Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir tarihinin en karanlık, bakımsız, perişan devrini yaşıyor. Haklarını isteyen işçileri dinlemek yerine sokağa atarlar, İzmir Körfezi için kıllarını kıpırdatmaz. Ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirler. İlçelerine hizmet için seçilen başkanlar, İstanbul’da siyasi ikbal peşinde koşarlar. Kötü yönetimden dolayı işçi maaşlarını ödeyemedikleri için temel hizmetler bile aksar. Hakaret suçundan yargılanan edepsizleri protokole alıp başköşeye oturtup sonra özür dilerler. Kötü gidişat İzmir’in kaderi değil. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tabloyu değiştirmek boynumuzun borcu.
EN BÜYÜK ZARARI BUNLAR VERDİ
Muhalefeti alternatif vizyon ve program üretme sorumluluğundan çıkarıp, Türk düşmanı kim varsa onların değirmenine su taşıma aleti haline bunlar getirdi. Eski genel başkanları bu şehrin milletvekili oldu. Yeni genel başkan kendini güya İzmirli görüyor. Tırnak ucu kadar İzmir’e faydası dokundu mu? Yapılan hiçbir şey yok. Geride hiçbir eser, hizmet bırakmadılar. Ama her İzmir’e gelişlerinde yediler, içtiler, dağıldılar. Cumhuriyet’e en büyük zararı Atatürkçülüğü ve Kemalizm’i kimseye bırakmayan bu miras yedi tayfa verdi.
HER KONU BİZİM GÜNDEMİMİZDE
Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan, Suriye’ye, Afrika’dan Akdeniz’e kadar her konu bizim gündemimizdedir. Daha savunma sanayisine imalat sektörüne, turizmden lojistiğe kadar iddia sahibi olduğumuz pek çok başlığı saymıyorum. Türkiye kritik dönemlerde karar vericilerin vizyonsuzluğu nedeniyle hakkı olan yere gelememiştir. 2. Dünya Savaşı sonrası ve 1970’li ve 1990’lı yıllarda bu üzüntü verici hadiseyi tekrar tekrar yaşadık. Artık eski Türkiye yok. Yalan yanlış sosyal medya üfürükleriyle eskiyi yüceltmeye çalışan güruhun amacı umutsuzluğu körüklemektir. Bunlar kağıt üzerinde kökenleri ve inançları ne olursa olsun ülkelerini hiçbir zaman vatan olarak içselleştirmemiş mankurtlardır. Bizim inancımızda umutsuzluk neredeyse küfre eşdeğerdir. Bizim umutlu olmak için çok sebebimiz var. Son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar vatandaşlarımızın canını sıkıyor olsa da bu geçici
dönemdir. Enflasyonla mücadelemizin somut sonuçları bu yılsonuna doğru daha iyi görülecektir. Ekonomi programımız hedeflerimize ulaştıkça sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızdan başlayarak herkesin refahını artıracak adımları atacağız. Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmeyi sürdüreceğiz.”
BAY KEMAL TEHCİR EDİLDİ
Erdoğan, partisinin Manisa 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada ise CHP’ye göndermede bulunarak, “Türkiye’yi
kurtaracak adam dedikleri Bay Kemal’i bir günde istenmeyen adam ilan ettiler. Şaibeli bir kurultayla Bay Kemal’i partiden tehcir ettiler. Bu zatın CHP’nin başından gönderilmesini biz de müspet karşıladık. Yeni genel başkana siyasette rekabeti daha yapıcı şekilde yapması için bir şans tanıdık. Ancak geriliminden beslenen ana muhalefet içerisindeki vesayet odakları buna
tahammül edemedi. CHP’nin normalleşmesine fırsat vermediler.” dedi.
KATİLLERİN SLOGANINI BULMUŞLAR
Çağlayan Adliyesi önünde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na için organize edilen eyleme de değinen Erdoğan, şu ifadeleri
kullandı: “CHP’nin DHKP-C tarafından şehit edilen savcımızın ismini taşıyan adliye önünde, terör örgütünün sloganlarının yer
aldığı dövizleri taşıdılar. Kaderin cilvesine bakın ki polise karşı attıkları slogan 1971’de Ziraat Bankası’nı soyan bir sol terör
örgütüne ait. Aramışlar taramışlar, bula bula soyguncuların ve katillerin sloganını bulmuşlar. Banka soyanların sloganı on yıllar sonra belediyeleri soyanların sloganına dönüşmüş.”