Furkan Benli-Taner Timur

Suriye’de terör örgütü PKK’nın Mehmetçiği menfur saldırılarla hedef alması sonrası TSK’da hareketlilik başladı. Suriye’de kritik noktalara askeri sevkiyatlar gerçekleştirildi. Özellikle İdlib’e tarafına gerçekleştirilen sevkiyatlar yeni bir askeri operasyonun habercisi olarak yorumlandı.

Tansiyonun yükselmesiyle gözler yeniden Suriye hattına çevrildi. Bölgede yaşanan gelişmeleri Suriye Milli Ordusu (SMO) Sözcü Yusuf Hamud, Diriliş Postası’nın sorularını yanıtladı.

                     (Suriye Milli Ordusu (SMO) Sözcü Yusuf Hamud)

Son zamanlarda, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yeniden bir operasyon başlatılacağı konuşuluyor. Bir operasyon olacak mı?

Barış Pınarı operasyonu durdurulduktan ve Tel Abyad ile Ra’sul Ayn bölgelerinin özgürleştirildikten sonra Türkiye ve Rusya arasında müzakereler başladı. Müzakerelerde alınan karalar neticesinde Rusya’nın PKK/PYD’li teröristleri bölgeden uzaklaştırması yükümlülüğüyle karşı karşıya kaldı. Ancak Rusya, Türk askeriyle birlikte Ayn el-Arap ve Darbasiyah’da bazı devriyeler gerçekleştirmesi dışında bu şartı yerine getirmedi. Bunun yanı sıra PKK’lı teröristler, terörden arındırılan bölgeleri ve burada konuşlu Türk askerlerini her fırsatta hedef aldı. Bu saldırılar ise Türkiye’nin sınırlarını tehdit eden terörü yok etmek ve bölgeden uzaklaştırmak için askeri operasyona hazırlanmasının önünü açtı. Harekat gündemde ve operasyona neden olacak sebepler de hala varlığını sürdürüyor.

Operasyon yapılırsa ne zaman yapılır?

Harekatın zamanı belli değil henüz.

Operasyonun hangi bölgeye yapılacağını düşünüyorsunuz?

PKK/PYD’li teröristlerin bulunduğu tüm alanlar muhtemel operasyon alanlarıdır.

Suriye Milli Ordusu, olası operasyon için hazırlıklar yaptı mı? Hazırlıklar yapıldıysa, ne aşamada?

Milli Ordu olarak, Türk Ordusu güçleri ile koordineli olarak askeri harekata girişmeye hazır olduğumuzu ilan ettik. Askerlerimiz eğitim kamplarında hazırlıklarını tamamladı. Tüm unsurlarımız daha önce 3 kez Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalı Harekatı’nda TSK ile askeri operasyonu tecrübe etti. Ordumuz eğitim kamplarında eğitimlerine devam ettiler ve tüm kuvvetlerimiz tam anlamıyla hazırlar. Tüm aşamalar dahil olmak üzere askerlerimiz gerçek bir harekat için çok kısa sürede intikal edebilir seviyede.

Muhtemel operasyon Türkiye’deki göçmenlerin evlerine dönmesini sağlayacak mı? Bu konuda bir planlama var mı?

Elbette… PKK/YPG teröristlerinin işgal ettiği bölgelerin özgürleştirilmesi, Türkiye’de yaşayan Suriyeli göçmenlerin büyük bölümünün evlerine dönmelerini sağlayacak.

Uluslararası kamuoyu Beşşar Esed ile irtibat kurup anlaşmaya başladılar. Nasıl değerlendirirsiniz?

Bu iletişimler, Esed rejiminin Arap devletleri ve Arap Ligi tarafından meşruiyet kazanması için Rusya’nın bir çabasıdır. Bu şekilde Rusya elinde bulundurduğu bölgelerde mevcudiyetini kanıtlamış oluyor. Aynı şekilde toprakların Esed rejimine geri döndürülmesiyle Suriye’deki birçok siyasi ve iktisadi kazanımlar da elde etmiş oluyor.

Ayrıca Rusya’nın çok sayıda gerçekleştirdiği operasyonlar bazı devletler tarafından finanse edildi. Örneğin Birleşik Arap Emirlikleri gibi…

PKK, DEAŞ ve Esed arasında bir iletişim veya anlaşma var mı?

DEAŞ’ın ortaya çıktığı ilk günden, dağılmasına kadarki süreçte Suriye devrim güçleri örgütle savaştı ve geniş alanları kontrol altına aldı. Bir süre sonra DEAŞ, elindeki alanları PKK ve Esed rejimine aşama aşama bırakmaya başladı.

Örneğin DEAŞ, Fırat Kalkanı operasyonu sırasında saflarımızı intihar saldırısı mayın gibi birçok araçla hedef aldı. DEAŞ, işgal ettiği bölgeleri PKK/PYD’ye çok kısa sürede teslim ederken biz bir köyü kurtarmak için çok acı çektik.

PKK ve Esed rejimi arasındaki bağa gelince, iki taraf arasındaki irtibat çok PKK’nın kuruluşuna kadar çok eskiye dayanıyor. Baba hafız Esed, PKK komutanlarını ve militanlarını Suriye ordusuna ait askeri eğitim kamplarında eğitti. Aynı şekilde Lübnan’da da…

Suriye devriminin başlangıcından bu yana, Esed rejimi istihbaratı PKK/PYD’li elebaşları kabul ederek görüştü ve Kürt halkının bulunduğu bölgelerde PKK/PYD’yi özgürce etkin kıldı.

Son zamanlarda terör örgütü elebaşlarından Cemal Bayık, baba Esed ve oğul Esed ile aralarındaki dostluk ilişkilerini açıkça duyurdu.

İdlib’e saldırılar oluyor. Türkiye’ye yönelik potansiyel bir göç dalgası ihtimali var mı?

Elbette… Rusya'nın İran, Hizbullah ve Esed militanlarına, İdlib'i kontrol altına almak için saldırılara hava desteği sağlamasıyla yaşanacak çatışmalar Türkiye'nin iç kesimlerine doğru kitlesel göç dalgalarını tetikleyebilir.

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine art arda sevkiyat gerçekleştirdiğini görüyoruz, sevkiyatlar ile ilgili yorumunuz nedir?

TSK komutanlarının Türkiye’nin ulusal güvenliği koruma ilkesini gerçekleştirebilmesi için askeri operasyon niyetini açıklaması sonucu, askeri konvoyların muhtemel operasyon alanlarına girmesi çok doğal bir şeydir.

Tel Rıfat'tan sürekli Afrin'deki siviller hedef alınıyor, bunun için bir adım atılacak mı?

Bu adımların atılacağı Türk komutanlar tarafından da açıklanmış bir şey zaten. Tel Rıfat ve çevresindeki köylerin temizlenmesi PKK/YPG’nin varlığını zayıflatacaktır ve Afrin’in sürekli hedef alınması durumu son bulacaktır.

Türkiye, İdlib'e de yoğun bir sevkiyat gerçekleştirdi, bu sevkiyat İdlib savunma hattını kurmak için mi? veya, olası bir operasyon için mi bölgede bulunuyor?

Rusya’nın İdlib’deki saldırısından sonra bazı bölgeleri işgal etmesiyle çok sayıda Türk askerinin İdlib’e girdiğini gördük. İidlib’deki bu askeri güç kurtarılmış bölgede savunma kuvvetleri olarak kabul ediliyor. Aynı zamanda muhtemel askeri operasyonda saldırı gerçekleştirebilecek güce de sahipler.

Rusya’nın Lazkiye’de Suriyeli çocuklara asimilasyon politikalarını uyguladığını görüyoruz. Genel olarak, rejim bölgelerinde bu asimilasyon politikaları uygulanıyor mu?

Rusya, Lazkiye ve Suriye’nin sahil kıyılarını Esed rejimine mezhepsel bölgeler olarak görüyor. Bu nedenle bölge Rusya için halk tabanını kazanmak amacıyla Suriye’nin en önemli bölgeleri olarak kabul ediliyor. Bölge Rusya’ya tamamen bağlı hale getirilmek isteniyor. Ayrıca bölgede Hmimim ve Tartus deniz üsleri bulunması nedeniyle önemli bir konuma sahip.

Son olarak; Türk halkına çağrınız, söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Türkiye ile kadim bir geçmişimiz var. Bir olduğumuzda dünyanın en büyük güçleri arasında olduk.

Suriye halkı Esed rejiminden kaçmak için vatanlarından ayrılmadı. Göçmenlerin çoğu İran ve Rusya’nın işgalinden sonra vatanlarını terk etmek zorunda kaldı. İran ve Rusya, yeni projelerini hayata geçirmek için Suriye’ye geldiler. Aynı zamanda bölgesel ve uluslararası planları var.

Hepimiz ortak bir tehlike içindeyiz, el ele vererek ayakta kalacağız ve güçleneceğiz. Onurlu tarihimizi yeniden kuracağız.

Büyük çoğunluğumuz Suriye’nin yeniden inşası için ülkemize döneceğiz. Türkçe öğrenen ve Türkiye’de eğitim alan 400 binden fazla Suriyeli öğrenci ülkesine geri dönecek. Ortak tarihin yeniden inşasında ilk adımları atacak unsurlar olacaklar.

Suriye’de omuz omuza mücadele ettikten sonra şehit olan Türk ve Milli ordudaki şehitlerimize rahmet diliyorum.

Editör: Haber Merkezi