Sümeyye Aksu / Özel Haber - Bir siyasetçi ve gazetecinin bile isteye yalan söylemesi, algı oluşturmaya çalışması ve bunu sistemli bir şekilde tekrar etmesini değerlendiren Psikolog Fatma Betül Karadeniz, psikoloji biliminin yalan söyleme davranışını muhataba karşı stratejik avantaj sağlama çabası olarak gördüğünü söyledi.

Karadeniz, “Problemle bahsetmek için yüzleşmek yerine yalan söylemek daha kolay bir davranış olarak algılanıyor. Bunun uzun vadeli bedelinin büyüklüğü, o sırada algılanamıyor. Bu tanım bizi, problemlerini yalan söyleyerek gidermeye çalışan kişilerde, sağlıklı bahsetme becerilerinin gelişmediği bilgisine götürüyor” dedi.

“SİYASETÇİLER YALANI SIKÇA DENİYOR”

ARGETUS Araştırma Danışmanı İlahiyatçı–Sosyolog Erol Erdoğan, Diriliş Postası tarafından mercek altına alınan yalan siyaseti ve gazeteciliğine ilişkin, “Bir siyasetçi “yalan” bilgi paylaşıyorsa ya ekibi doğru ve yalanı ayırt edemeyecek kadar niteliksiz ve duyarsızdır, ya yalanı bilerek yayıyordur. Her iki durumda da siyasetçi yanlış yoldadır. Ancak dediğim gibi sadece bazı siyasetçiler değil, bazı gazeteciler, bazı yazarlar, bazı sanatçılar, bazı PR’cılar da yalana başvurmayı sıkça deniyorlar” diye konuştu.

“SANAL ALEM HAYATIN PARÇASIDIR”

Yalan bilgi paylaşılmasında, yalana inanmaya hazır takipçilerin veya mensupların varlığının ciddi etken olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bunun yanı sıra dijital mecralara sanallık atfedilmesinin de yalana başvurmayı kolaylaştırdığının altını çizdi. Erdoğan, “Oysa sanal denilen alanlar bizim gerçekliğimizdir, hayatımızın parçasıdır; dijital âlem hak ve hukuktan muaf olmadığı gibi Kiramen Katibinin gözetim alanı dışında da değildir” ifadelerini kullandı.

“YALANI BİLEREK PAYLAŞIYORLAR”

Erdoğan, yalanının ortaya çıkmasına rağmen yalan söyleyenin hatasını düzeltmemesi ve hatasında ısrarcı olmasına ilişkin, insanın özür dilemesinin zor olduğunu ancak hatadan dönülmesinin, özür dilemesinin hakkı iade etmek olduğunu vurguladı.

Erdoğan, “Adalet ve vicdan duygusu zayıflayanlar yalanda, iftirada, hakka girmekte ısrar ederler. Ayrıca ‘yalan haber’ ile ilgili mevzuat ve uygulama eksikliği de maalesef yalan söyleyenin yaptığının yanına kar kalmasına vesile olmaktadır. Bazıları da özür diliyorlar. Bazı kişiler yalan bilgiler ve uydurma haberler yazıyorlar, sonra özür diliyorlar ya, onlar için kanaatim şudur: Bilerek yalanı paylaşıyorlar. Akıllarınca hem işlerine gelen yalanı paylaşarak hem özür dileme şirinliği ile kazandıklarını sanıyorlar” diye konuştu.

***

KILIÇDAROĞLU ÖZÜR DİLEMEDİ

Türkiye ile Katar arasında geçtiğimiz günlerde imzalanan “Askeri Sağlık Alanında Eğitim ve İşbirliği Protokolü” CHP ve ona yakın medya tarafından amacının dışına çıkartılarak çarpıtılmıştı. Kaynak gösterilmeksizin yeni bir algı operasyonuna başvurulmuştu. Açık kaynaklardan da ulaşılabilen anlaşmaya ilişkin, “Katarlı gençlere sınavsız tıp eğitimi hakkı verildiği” yalanı ortaya atılmıştı. Bu haberin ardından T24 haber sitesi yalan haberle ilgili ‘özür’ mesajı paylaşırken, yalanı sürdüren ve sistemli bir şekilde tekrar eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu özür dilemedi.

-Hastalar ama bilmiyorlar

Editör: TE Bilisim