Çankırı'da sevgilisinden ayrılmak isteyen gence öldüresiye dayak Çankırı'da sevgilisinden ayrılmak isteyen gence öldüresiye dayak

15 Temmuz darbe girişiminde Fethullahçı Terör Örgütü tarafından Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki Özel Harekat Daire Başkanlığı’na yapılan saldırıda şehit olan Polis Özel Harekat Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit’in babası Yahya Yiğit, Fethullah Gülen’in ölüm haberini “Bugün en sevindirici haberlerden birini aldık” diyerek değerlendirdi. Baba Yiğit; “Bugün sabah en sevindirici haberlerden birini aldık. Tabi ki 15 Temmuz’u gerçekleştiren o hainlerin lideri, Siyonistlerin uşağı Fethullah Gülen’e öldü diyemiyorum. İnsan ölür, hayvan ölür fakat aşağıların aşağısında olan bu insana öldü diyemiyorum. Gerçekten İslam’a hizmet etseydi bunları söylemezdik. İnanın insanlarımızı şehit eden o alçaklara da dua ediyoruz. Niye dua ediyoruz, Rabbim inşallah onlara da hidayet nasip eder de bu vatana ve millete faydalı insan olurlar diye dua ediyoruz. Rabbim hidayet nasip etmezse ‘kahhar’ sıfatına havale ediyoruz. Vatanımıza ihanet eden terör örgütleri bilsin ki; biz yanarız fakat küllerimizden yeniden doğarız. Bu vatanın değil bir parçasını vallahi bir çakıl taşını vermeyiz, bunu iyi bilsinler. Rabbim vatanımızı muhafaza eylesin diye dua ediyoruz. Bir alçak gider, öbür alçak gelir. 15 Temmuz’da 251 şehit verdik. Bunun ölmesiyle inşallah dağılma noktasına gelecek. Çünkü kötülük hiçbir zaman yeryüzünde baki olmamıştır. Ne yaparlarsa yapsınlar, Allah nurunu tamamlayacak” dedi.
Şehit kızına Fethullah Gülen’in ölüm haberini gözyaşları içerisinde veren Anne Huriye Yiğit ise; “Bir nebze içimize su serpildi. Çok şükür bu din,vatan,millet ve devlet düşmanı geberdi. İnşallah darısı geriden gelen, buna ‘hocam’ diyerek peşinden koşup gidenlere. Biz onlara ne vaat ediyoruz biliyor musunuz; bizim çocuklarımız şehit oldu, inşallah onlara da toprağın altındaki cenneti vaat ediyoruz. Cehennem coşmuştur şimdi. Bizim çocuklarımız cennet köşelerinde otururken onların da cehennemde ‘eyvah’ dedikleri gün gelecek inşallah” ifadelerini kullandı.

Editör: Nusret Odabaş