Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 21 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük ve bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya bazı müştekiler ile taraf avukatları da katıldı.

"KAĞITTA MİLYONLAR YAZIYOR, EVE BEŞ KURUŞ PARA YOK"

Duruşmada müşteki olarak dinlenen Nuray Şengüler, "Bankanın Florya şubesi açıldığından beri müşterisiyim. Seçil Hanım'ı da 15 yıldır tanırım. Seçil Hanım bana bankanın gizli hesabı olduğunu, beni de oraya dahil etmek istediğini söyledi. 5 milyon lira ve 56 bin 600 dolar mevduatımdan çekildi, bu şekilde teslim ettim. Bu paradan 512 bin lira geri verdi ama onu da aynen geri aldı. Çok mağdur oldum. Mütevazi bir şekilde yaşayıp insanlara yardım etmeyi seven biriyim. Şimdi yardım edenden yardım alan durumundayım. Eşim hastanede. Çarıklı milyoner olduk. Kağıtta milyonlar yazıyor, evde beş kuruş para yok. Şikayetçiyim" dedi.

"Seçil'e aslında bir teşekkür borcum var, bana hayatı tekrar öğretti, kimseye güvenilmemesi gerektiğini öğretti"
Duruşmada tanık olarak dinlenen Seçil Erzan'ın teyzesinin oğlu Tanın Yılmaz, "Seçil Erzan ile bankacılık ilişkim 2012'de başladı. Seçil'e ben koşulsuz güvendim ailemden biri olduğu için. 2012'den 2020’ye kadar belli miktarda paralar vermiştim. 2023 Ocak ortasına kadar Seçil'de bir gariplik vardı. Seçil benden sürekli para talep ederdi. 8 Mart'ta fon olayını duydum, sporcuların ve Fatih Terim'in içinde olduğu fondan bahsetmiş eşime. Ben 1.8 milyon verdim, 1 milyon 265 bin dolar alacağım var. Seçil'e aslında bir teşekkür borcum var. Bana hayatı tekrar öğretti, kimseye güvenilmemesi gerektiğini öğretti. Bu duruma beni sistematik olarak dahil etmeye çalıştı. 2021'de babası vefat etmişti, Bozcaada'daki mülk babasının üzerine. Kendisini ne zaman görsem 'Senin üzerine yapacağım' diyordu. Sebebini sorduğumdaysa 'Tek ailem sizsiniz' diyordu. En son kendisini tersledim, 'Senin malına mülküne ihtiyacım yok' dedim. 22 senedir ticaret hayatında olan biriyim. Ben kimsenin limitlerini sorgulamam. Benim ailemin geçmişi belli, Seçil kim? Benim böyle şeylere ihtiyacım yok" şeklinde konuştu.
Duruşmada bazı müşteki avukatları, özellikle Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun tanık olarak dinlenilmesini ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep ettiler.

"Arsızlık olarak görmeyin bunu ama annemin bana ihtiyacı var. Ne olur camları kapatın, evde annemle birlikte kalayım"
Seçil Erzan ise savunmasında gözyaşlarını tutamayarak, "Bütün harcamalar ortaya çıksın. Çanta olayıyla ilgili, evet çanta bankanın çantasıydı. Atilla Baltaş o gün para verdi bana, özellikle o çanta geri verildi ve bilinçli şekilde o alet o çantaya koyulmuş. Gerçek mağduriyetlerin dışında ben hiçbir mağdur kabul etmiyorum, öyle bir mağdur yok. İnsanlar doğruları söylemezse maddi gerçek ortaya çıkmaz. Ben de yemin ediyorum doğruları söylediğim için. Semih Kaya dedi ki 'Fırat benimle çok ilgilendi, ona bir iyilik yapmak istiyorum. Ondan para getirsem değerlendirir misin, senin için bir sakıncası var mı?' dedi bana. Herkesin HTS kayıtları çıksın. Onların da telefon yazışmaları ortaya çıksın, gerçekler ortaya çıkacak. Benim yüzümde sigara söndürülmeye kalkıldı, yüzüme sigara fırlatıldı. Ben kurtarmaya çalışırken daha çok tefecilerin elinde kaldım. Günün sonunda herkes 'ben mağdurum' diyordu. Kapanın elinde kalıyordu. O dönemde herkese, her şeye 'tamam' diyordum. Bankada çok döviz hareketi oldu, sabahın beşinde Arda Turan arıyordu, hiçbir şeyi yönetemiyordum. Kendimi neden mağdur edeyim? Geleceğim vardı, Candaş'ı mağdur ettim, onu buraya düşürdüm. Ben böyle biri değildim, insanlar beni seviyorlardı. Ben iyi bir insandım, arsızlık olarak görmeyin bunu ama annemin bana ihtiyacı var. Ne olur camları kapatın, evde annemle birlikte kalayım" ifadelerini kullandı.

YAZIŞMALARA İLİŞKİN EK RAPOR TALEP EDİLDİ

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük’ün tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Sanık Erzan’ın Denizbank’ta bulunan hesap hareketlerinin istenilmesine hükmeden mahkeme heyeti, sanıklara ait adli emanette bulunan telefon ve sim kartların bilirkişiye verilerek rapor aldırılmasına, ayrıca bilirkişi raporuna konuyla ilgili varsa banka çalışanları ve yöneticileriyle yazışmalarına ilişkin ek rapor alınmasına karar verdi.

Mahkeme heyeti, sanıklar Ali Yörük, Atilla Yörük, Nazlı Can ve Hüseyin Eligül’ün tüm bankalardaki hesap hareketlerinin Bankalar Birliği’nden sorulmasına, ayrıca Ali Yörük ile Semih Kaya arasındaki hesap hareketlerinin de bankadan istenilmesine hükmetti. Sanık Ali Yörük’ün imza yazı örneklerinin temini için cezaevine yazı yazılmasına karar veren heyet, yazı cevabı geldiğinde dekonttaki imza ile sanığın imza örneklerinin karşılaştırılması için Adli Tıp Kurumu’na yazı yazılmasına hükmetti.

ZORLA GETİRME KARARI

Sanık Erzan ile aynı dönemde bankada çalışan Fatin Seven'in ‘tanık’ sıfatıyla zorla getirilmesine karar veren mahkeme, aralarında Arda Turan’ın kardeşi Okan Turan’ın da bulunduğu bazı tanıkların da duruşmaya zorla getirilmesi için yazı yazılmasına karar verdi.

FUTBOLCULARA SON KEZ SÜRE VERİLDİ

Mahkeme, müştekiler Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Fernando Muslera’nın avukatlarına müvekkillerini hazır etmeleri için son kez süre verilmesine, aksi takdirde haklarında zorla getirme kararı çıkarılmasına hükmetti.

BANKA YÖNETİCİ VE ÇALIŞANLARI SONRAKİ CELSELERDE TANIK OLARAK DİNLENECEK

2020-2023 yılları arasında Erzan ile birlikte çalışan tüm banka personelinin kimlik bilgilerinin temin edilerek mahkemeye gönderilmesine karar veren mahkeme, banka yöneticilerinin ve banka çalışanlarının tanık olarak dinlenmesi yönündeki taleplerinin sonraki celselerde değerlendirilmesine hükmetti. Heyet, dosyada bulunan ve Denizbank şubelerinde hesabı bulunan müştekilerin sanık Erzan tarafından yapılan sorgulamalara ilişkin Log kayıtlarının istenilmesine, ayrıca MASAK’a yazı yazılarak dosyayla ilgili düzenlenen raporun tamamının mahkemeye gönderilmesine hükmetti.

Mahkeme heyeti, tanık Semih Kaya’nın sunduğu mail çıktısının eklenmek suretiyle Denizbank’a yazı yazılarak varsa aslının istenilmesine, ayrıca sanık ile avukatına daha önce raporu alınan telefon içindeki sim kartın şifresini bildirmesi için 10 gün süre verilmesine karar verdi. Eksikliklerin giderilmesine hükmeden mahkeme, duruşmayı 8 Mart tarihine erteledi.

Editör: Ela Duyar