Gökhan Erek / Muhabir
CHP’nin yapılan mahalli seçimlerin ardından, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere 30 büyükşehir belediyesinden 14’ünü kazanması ile birlikte toplumun farklı kesimlerinden açıklamalar gelmeye devam ediyor.
“YAŞANANLAR ‘DİP DALGA’ DEĞİL GÖRÜNEN KÖYDÜ”
AK Parti Gaziantep eski milletvekili Şamil Tayyar, X (eski adıyla Twitter) hesabından seçim sonuçları ile ilgili yaptığı değerlendirmede yaşananların bir ‘dip dalga’ değil görünen köy olduğunu belirterek, “Defalarca uyardık, iyi niyetli çabalarımıza ‘fitne’ muamelesi yapıldı. Perşembe geliyordu, çarşambayı ıskaladık. Keyfiyet, kibir, kayırmacılık gibi bünyemize giren virüs, hayat pahalılığı, fakirleşme gibi ekonomideki savrulma açık işaretlerdi.” ifadelerini kullandı.
“SEÇMENİN YEREL SEÇİMLERDE TOLERANSLI OLMAYACAĞI BELLİYDİ”
Genel seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kıyamayan seçmenin yerel seçimlerde adaylara toleranslı olmayacağının belli olduğunu vurgulayan Tayyar, paylaşımını şu şekilde sürdürdü, “Sessiz ve öfkeli kitlelerin bir bölümü sandığa gitmedi, bir bölümü boş oy verdi, kalanı en güçlü rakibe yöneldi.”
“CHP VE YENİDEN REFAH’IN KALICI BAŞARISI DEĞİL”
Seçim sonuçlarının ne Cumhuriyet Halk Partisi’nin ne de Yeniden Refah Partisi’nin kalıcı başarısı olmadığını vurgulayan Tayyar, “AK Parti’ye çok sert balans ayarıdır. Bir siyasi afettir. Bu enkazın altından kalkıp kendini yeniden güncelleyebilir mi? Yeni bir hikaye yazabilir mi? Bence mümkün. 2009’da yüzde 38.5’e düşmüş, 2011’de yüzde 47’e çıkmıştı.” ifadelerini kullandı.
“AK PARTİ DÜŞTÜĞÜ YERDEN HIZLA KALKABİLME POTANSİYELİNE SAHİP”
AK Parti düştüğü yerden hızla kalkabilen güçlü bir potansiyele sahip olduğunu hatırlatan Tayyar, paylaşımını şu şekilde sonlandırdı, “Yeter ki bu potansiyeli harekete geçirsin. İnanıyorum ki 1 Nisan’dan itibaren hiçbir şey eskisi gibi olmaz.”
Bu bir ‘dip dalga’ değil.
— Şamil Tayyar (@samiltayyar27) March 31, 2024
Görünen köydür.
Defalarca uyardık, iyi niyetli çabalarımıza ‘fitne’ muamelesi yapıldı.
Perşembe geliyordu, çarşambayı ıskaladık.
Keyfiyet, kibir, kayırmacılık gibi bünyemize giren virüs, hayat pahalılığı, fakirleşme gibi ekonomideki savrulma açık…
