Barışın adı Türkiye Barışın adı Türkiye

Sosyal medyada sağlık içerikleri hızla çoğalırken, Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, bu alanda faaliyet gösteren influencer'ların daha fazla denetlenmesi gerektiğini düşünüyor. Özellikle gençler arasında popüler olan sağlık influencer'ları, dikkat çeken bir konu haline gelmiş durumda.

Viyana Üniversitesi tarafından geçen yıl yayımlanan bir araştırma, sosyal medya influencer'larının gençler ve ergenler arasında önemli bir sağlık bilgi kaynağı haline geldiğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, 15-25 yaş arasındaki bin kişiyle yapılan anketin %30’u, sağlık temalı içerikler üreten influencer'ları takip ettiğini belirtti. Ayrıca katılımcıların yaklaşık %30’u, bu influencer'ların önerdiği sağlık ürünlerini satın aldığını ifade etti.

Dijital Adalet Yasası ve AB’nin Gelecekteki Düzenlemeleri  

Yeni AB yetkilileri, 2024’te göreve başladıklarında sosyal medya influencer'larının pazarlama yöntemlerine dair etik düzenlemeleri incelemeye alacak. Bu bağlamda, AB Adalet Komiserliği’ne aday gösterilen İrlandalı Michael McGrath, dijital adalet yasasıyla tüketicilerin savunmasızlıklarının sömürülmesine karşı önlemler almayı hedefliyor. Özellikle zihinsel sağlık içerikleri, gençlerin ilgisini çekiyor ve yüksek düzeyde çevrimiçi etkileşim sağlıyor.

Bazı sağlık influencer'ları gerçek tıp uzmanlarından oluşuyor ve özellikle pandemi döneminde dezenformasyonla mücadelede önemli bir rol oynadılar. Örneğin, 370.000 takipçisi olan Budapeşteli cerrah ve Avrupa Parlamentosu üyesi András Kulja, sosyal medya kanallarında sağlıklı bilgi paylaşımıyla tanınıyor. Kulja, sağlık iletişiminin giderek daha önemli hale geldiğini ve halkın doğru ve kanıta dayalı bilgilere ulaşması gerektiğini vurguluyor.

Sağlık İçeriği Tüketimi Artıyor  

YouTube'un Almanya'daki sağlık biriminden Götz Gottschalk, platformdaki sağlıkla ilgili içeriklerin küresel çapta 300 milyar görüntülemeye ulaştığını ve bunun 3 milyarının yalnızca Almanya'dan geldiğini belirtti. Pandemi dönemi, tıbbi dezenformasyonun artışına da tanıklık etti. Bu nedenle YouTube, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi üçüncü tarafların doğrulama süreçleriyle birlikte güvenilir sağlık kaynaklarını öne çıkarmaya başladı.

Sağlık profesyonelleri, influencer'lara kıyasla gençler arasında daha güvenilir kabul ediliyor. Viyana Üniversitesi’nden Prof. Kathrin Karsay, gençlerin %70'inin sağlık uzmanlarına güvendiğini ancak influencer'lara güven oranının %40 olduğunu belirtti. Ancak, Kulja, sadece bir diploma sahibi olmanın sosyal medyada yeterli olmadığını, güvenilirliğin zamanla inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor.

AB'nin, sağlık influencer'larının içeriklerinin denetlenmesi konusundaki çalışmaları, sosyal medyada sağlık iletişiminin geleceğini şekillendirebilir.

Kaynak: Haber Merkezi