Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Avrupa Birliği’nin (AB) üyelik konusunda ülkelere karşı çifte standart uyguladığını belirterek, Türkiye üzerinden örnek verdi.
Zaharova, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) kapsamında düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. AB’nin ülkelere üyelik konusunda çifte standart uyguladığını belirten Zaharova, bu konuda AB-Türkiye ilişkilerini örnek gösterdi.
Zaharova, “Son yıllardaki ekonomi göstergeleri, Türkiye’nin geliştiğini gösterdi. Türkiye’deki sosyal ve siyasi yaşam demokratik ilkelere uygun şekilde yürütüldü. Her milletin ve her ülkenin kendine has gelenekleri ve özellikleri var. Türkiye'deki demokratik sürecin ivme kazandığını ve geliştiğini görüyoruz. Siyasi hayat oldukça hareketli. Türkiye, uluslararası arenada aktif rol alıyor. Türkiye, AB'ye katılım konusunda talep edilen her şeyi yapıyor.” dedi.
AB’nin, ilkelerine uymayan adaylara üyelik verdiğine işaret eden Zaharova, “Neden adayların uyması gereken temel ilkelere uymayan ülkeler oraya sürükleniyor, üye olmak isteyen ülkeler ise AB’ye alınmıyor? Bu bağlamda Türkiye güzel bir örnek. Bu durum, Batı'nın uluslararası gündeme yaklaşımının her alanında çifte standartlar uyguladığını gösteriyor. İşte bu sahtekarlık.” diye konuştu.
“AVRUPA PARLAMENTOSU SEÇİMLERİ KİRLİ”
Zaharova, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in, Rusya’yı Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine müdahale etmekle suçlamasına tepki göstererek, “AP seçimleri kirli. Bu seçimler, AP’nin prensiplerine uygun değil. Bazı ülkelerin demokratik olmadıkları ve yüksek standartları karşılamadıkları gerekçesiyle çok kez eleştirildiğini hatırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Güney Kore’nin Kuzey Kore ile 2018'de imzalanan gerilimleri azaltmayı öngören Koreler Arası Anlaşma'yı askıya alma kararını da değerlendiren Zaharova, “Bu adım, gerilimin artmasına ve tehlikeli olayların yaşanması riskine yol açıyor.” dedi.
Sözcü Zaharova, Kore Yarımadası’ndaki durumun bozulma yolunda ve bunun endişe verici olduğunu belirtti.