LEYLA İLHAN- ÖZEL HABER

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş 3. yılına girerken, Rus medyası Alman ordusunda görevli üst düzey komutanların Ukrayna’ya askeri teçhizat gönderme planını görüştüğü 38 dakikalık ses kayıtlarını yayınladı. Söz konusu ses kayıtlarında Hava Kuvvetleri Komutanı Ingo Gerhartz dahil dört üst düzey Alman komutanın Ukrayna’ya ‘Taurus’ füzelerinin sevkiyatı hakkında konuşmalar yer aldı. Sızdırılan ses kayıtlarının ardından Alman siyasetçilerden gelen peş peşe açıklamalar ve sosyal medya yasakları dünya kamuoyunda tartışmaya neden oldu.

Türkiye Araştırmaları Vakfı (TAV) Araştırmacısı Dr. Ayhan Sarı, sızdırılan ses kayıtlarının Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşına etkilerini, Alman iç siyasetine yansıyan yankılarını ve Alman istihbaratında meydana gelen zafiyetin nedenlerini Diriliş Postası’na değerlendirdi.

RUSYA İÇİN GEÇERLİ KANIT

Rusya ve Ukrayna Savaşı bağlamında son günlerde yaşanan gelişmelerden en önemlisinin üst düzey Alman komutanların görüşmelerinin Rus istihbaratı tarafından dinlenilmesi ve medyaya servis edilmesi olduğunu söyleyen Sarı, “Sızdırılan ses kayıtları, Rusların Almanya’nın Ukrayna lehine savaşa fiilen dahil olduğuna yönelik ciddi bir kanıt olarak kamuoyuna pazarlandı. Almanya’da ise ses kayıtlarının içeriğinden ziyade Rusların bu ses kayıtlarını nasıl elde ettiği tartışma konusu oldu. Ordunun en üst düzey yetkililerin Ruslar tarafından dinlenmiş olması büyük bir istihbarat zafiyeti olarak algılandı. Almanya’da ‘ordunun işlevsizliği ve yetersizliği’ bağlamında ele alınan bu sızıntı, Almanları NATO müttefikleri nezdinde de zor duruma düşürdü. Son olarak ses kayıtlarının medyaya sızmasından sonra hızlı bir şekilde yayın yasağı getirilmesi de sürekli ‘demokrasi ve basın özgürlüğü’ vurgusu yapan Almanya’nın eleştirilmesine neden oldu” dedi.

RUSYA’NIN BATI POLİTİKASI ŞEKİLLENDİ

Rusya ve Ukrayna Savaşı’nın ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi NATO üyesi devletlerin Ukrayna’ya silah, para, askeri eğitim ve istihbarat konularında yardım etmesiyle uzun soluklu bir savaşa dönüştüğünü belirten Sarı, “Rusya bulduğu her fırsatta ve platformda savaşın uzamasında en büyük batılı ülkelere ait olduğunu iddia ediyor. Alman Hava Kuvvetleri komutanı dahil dört üst düzey askerin konuşmalarının sızdırılmasını bu bağlamda okumak gerek. Ruslar bu hamleleriyle Almanya’nın ve ses kayıtlarında bahsi geçen İngiltere’nin savaşa doğrudan ve fiilen müdahil olduğunu ispatlamayı hedefliyor” şeklinde konuştu.

ALMANYA İÇİN BÜYÜK BİR FİYASKO  

Almanya açısından büyük bir fiyaskonun yaşandığını kaydeden Sarı, şu ifadeleri kullandı:

“Ses kayıtlarının sızdırılması Almanlar adına büyük bir istihbarat zafiyetini işaret etmektedir. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius ses kayıtlarının gerçek olduğunu ve sızıntının bireysel bir hatadan kaynaklandığını açıkladı. İddialara göre ‘Webex’ platformu üzerinden gerçekleşen görüşmeye katılımcılardan biri Singapur’da kaldığı hotelin Wifi ağından bağlandı. Wifi ağındaki açıktan faydalanan Ruslar ise görüşmeye sızarak kayıtları elde etti. Her ne kadar Savunma Bakanı Pistorius yaşanan sızıntının bireysel bir hatadan kaynaklandığını ve genel bir istihbarat zafiyeti olmadığı yönünde açıklamalar yapsa da başta Almanya’daki muhalefet partilerinin yetkileri olmak üzere geniş kesimleri ikna edemedi”

ALMAN ORDUSUNUN YETERSİZLİĞİ

Sarı, sızdırılan ses kayıtlarının münferit bir olay olmaktan ziyade özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya gerçekleştirdiği saldırılar sonrasında iyice alevlenen ‘Alman ordusunun yetersizliği’ tartışmaları çerçevesinde ele almak gerektiğini belirtti.

Alman ordusunun durumunun oldukça vahim olduğunu vurgulayan Sarı, “Almanya, herhangi bir savaşa hazır olmak bir yana, basit askeri tatbikatları yürütmekte dahi sorunlar yaşıyor. Bir süre önce Kızıldeniz’de Yemen’e yönelik gerçekleştirilen operasyonlara katılan Alman Deniz Kuvvetlerine ait savaş gemisi yanlışlıkla Amerika’ya ait insansız hava aracını hedef almış, fakat fırlattığı füze kısa bir mesafe sonrasında denize düşmüştü. Bundan birkaç ay önce de milyonlarca Euro harcanarak satın alınan iletişim/haberleşme sistemlerinin Alman ordusuna ait araçlarda kullanılabilmesi için her askeri araç tipi için farklı yazılıma ihtiyaç duyulduğu ve bu dönüşümün gerçekleşmesinin yıllar alabileceğine dair bilgiler basına sızdı” dedi.

“SÖZDE DEMOKRASİ VE ÖZGÜZLÜK”

Sarı, Alman tanklarının, helikopterlerinin birçoğunun kullanılabilir durumda olmadığı ve ordunun savaşa girmesi halinde iki üç günlük mühimmatı bulunduğu vb. konuların hararetli bir şekilde tartışıldığı dönemde bu tür bir istihbarat zafiyetinin ortaya çıkmasıyla Almanya’da yaşanan tartışmaların iyice alevlendiğini vurguladı.

Sarı, “Almanya’nın bu istihbarat zafiyetine karşı ses kayıtlarına yayın yasağı getirmesi problemin çözümüne katkı sunmaktan ziyade Almanya’nın ‘demokrasi ve basın özgürlüğü’ söyleminin altını boşaltan bir hamle oldu” dedi.

İSTİHABARAT ZAFİYETİ BATILI SİYASİLERİN ELLERİNİ ZAYIFLATTI

Rusların üst düzey Alman komutanları dinlemesi ve ses kayıtlarını basına sızdırmasının Ukrayna-Rusya savaşına iki yönden etki edeceğini aktaran Sarı, “Ukrayna’ya Batılı devletlerin verdiği askeri destek gün ışığına çıktı. Kamuoyu ses kayıtları vasıtasıyla kesin bir biçimde İngilizlerin Ukrayna’da sahaya indiğini ve Almanların da bu yönde girişimler içerisinde olduğunu öğrendi. Dolayısıyla, çatışmanın uzamasıyla hem ekonomik hem de toplumsal olarak savaşın etkilerini daha fazla hisseden Batılı ülkelerde siyasi karar alıcılara karşı gelişen tepkilerin yükselme ihtimali arttı. Kendi toplumlarını Rus tehlikesine karşı ikna etmeye çabalayan Batılı siyasilerin elleri zayıfladı” dedi.

Gallant'ın görevden alınmasını protesto eden İsrailliler sokaklara döküldü Gallant'ın görevden alınmasını protesto eden İsrailliler sokaklara döküldü

Sarı, Almanya’nın son yıllarda iyice belirginleşen ordudaki kapasite eksikliğinin en son örneği olarak ortaya çıkan istihbarat zafiyeti ile, NATO’nun Avrupa’daki üyelerinin askeri gücü ve savaşma kabiliyetinin ciddi bir biçimde tartışılmaya başlandığını ifade etti. 

Avrupa’nın ABD güvenlik şemsiyesi olmadan Rusya gibi tehditlere karşı kendisini savunma şansının oldukça düşük olduğunu vurgulayan Sarı, Almanya, Fransa ve diğer Avrupalı devletlerin yeni bir silahlanma yarışına girebilme ihtimalinin olduğunu söyledi.

Kaynak: Haber Merkezi