İstanbul Üsküdar Valide-i Cedid Cami önünde, 9 metreye 3 metre boyutundaki "Gazze" adlı tablosunu yapan Tan, çalışmasıyla Filistinlilere destek olmayı amaçlıyor.
Eserinde, Pablo Picasso'nun "Guernico" tablosundan ilham alan Tan, yaptığı açıklamada, "Genç bir sanatçı olarak yaşanan dehşeti ifade etmek gibi bir kaygım vardı. Müftülük ile Vakıflar Genel Müdürlüğünden izin aldıktan sonra tuvalimizi hazırladık. Ardından buraya koyduk ve çizime başladım." dedi.
"Bu çalışma aslında 21 günlük çizim eylemi"
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılardan sonra "Bu soykırıma karşı ne yapabilirim?" düşüncesiyle uzun süre inzivaya çekildiğini dile getiren Tan, inziva sürecinin ardından eseri yapmaya karar verdiğini söyledi.
Genç ressam, daha çok portre resimleri yaptığını, Gazze eserinde ise Gazze halkının çarpıcı yüz ifadelerini resmetmeye çalıştığını dile getirdi.
Eserde insanların ifadeleri üzerine yoğunlaştığını aktaran Tan, şu bilgileri verdi:
"Burada da Gazze'de aklımızda yer eden, görüp unutamadığımız ifadeleri, sert çizgilerle tuvale aktarıp, izleyiciyle göz göze getirmek istiyorum. Kendime 21 gün süre biçtim. İlk iki hafta kaba bir şekilde çizim yaptıktan sonra kalan bir hafta da detay, ayrıntı gireceğim. Yer yer kırmızı boya kullanacağım. Bu çalışma aslında 27 yaşında genç bir sanatçının 21 günlük çizim eylemi. Çalışmanın beni nereye götüreceği hakkında hiçbir fikrim yok."
Kasım Tan, yaklaşık 5 yıldır "Kargaşa" adlı bir resim serisi hazırladığını kaydederek, "Bu seri siyah beyaz figürlerin bir mekanda toplandığı ve birbirlerinin dehşetine şahit edildiği bir seri. Normal hayatımda yaptığım çizimler insanlara ürkütücü gelir. Çünkü sert çizgiler, sert ifadeler izleyiciyi rahatsız ediyor. Şu anda bu çalışmada da bunun gözlemini gerçekleştiriyorum. Tabii şunu da söyleyebilirim; var olan bir katliam karşısında insanlar bazı duygularını bastırabiliyor. Fakat hiç beklemediği anda bunları bir tuval üzerinde gördüğü zaman istemsizce tepki verebiliyor." diye konuştu.
"Sanatçılarımızın sessizliği beni bu duruma itti"
Bu tarz bir çalışmayı daha ünlü ressamların yapmasını arzuladığını vurgulayan Tan, "Sanatçılarımızın sessizliği de beni bu duruma itti. Aslında ben burada hem kendi sanatçılarımız hem milletim adına bireysel bir kavgaya tutuşuyorum. Bunun öncüsü olduğum için memnunum. Çünkü sanatçının biraz deli olması gerekiyor ve şu anda kendi atölyemi bırakıp, burada 9 saat bir tuval başında insanlarla beraber bir çizim yapıyor olmak, aynı zamanda algımı da açıyor." ifadelerini kullandı.
Çalışmanın son haftasında, alanda çadır kuracağını ve gece gündüz çalışarak resmi bitirmeyi hedeflediğini vurgulayan Tan, şunları kaydetti:
"Tabloda umuda dair bir şeyler olacak ama akış öyle ilerliyor ki, hem tuvalde yerleştirmeyi iyi düşünmem lazım hem de kullanacağım figürlerin diğer figürlerle ön arka, perspektif ilişkisini düşünmem lazım. Kafamda bazı anekdotlar, eskizler var. Fakat bu eskizleri hemen yerleştirmek zor oluyor. Burada yarım saat çizdikten sonra, yarım saat de oturup karşısına düşünüyorum. Bu eser, aynı zamanda sanat tarihine girebilecek, eleştiri alabilecek bir eser ve ben bu esere cidi anlamda özen göstermeye çalışıyorum. Yani bir ustalıkla yaklaşıyorum. Uzun zamandır üzerinde çalıştığım bir seriyi aslında kocaman bir tuvale aktarıyorum. Ortaya izleyiciyi yakalayabilecek bir şeyler çıkarmak yorucu."
Genç ressam, Üsküdar meydanında kendisini izleyenlerden yaptığı çalışmaya dair çok iyi tepkiler aldığını anlatarak, "Harçlık bırakanlar, su alıp getirenler, 'aç mısın, yemek getirelim' diyenler oldu. Açıkçası takdir edenler çok. 'Helal olsun, seninle gurur duyuyorum.' diyenler var. Dediğim gibi, bu eser aynı zamanda toplumumuzun vicdanının dışa vurumu. Bu eserin ardından bir vasiyet bırakacağım. Bu vasiyet de Filistin özgürlüğünü kazandığı zaman, bu eser Filistin'e gitsin." dedi.
Tan, çalışmayı tamamladıktan sonra Filistin'le ilgili bir resim sergisi açmayı planlıyor.