DEMET İLCE / MUHABİR

Yolcuyla tur yapan bazı acentelerin talebi doğrultusunda rehberlikte yabancı dil bilme şartının ortadan kaldırılacağı ifade ediliyor. Daha önce Turist rehberleri ve seyahat acentelerine ilişkin düzenlemeleri içeren Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda kabul edilmişti. Fakat rehberlerden gelen tepkiler üzerine teklif askıya alınmıştı. Seçim sonrası Meclis’in açılmasıyla tekrar gündeme gelen teklifi Hüseyin Özgür Özaltun ele aldı.

“BİZİ MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN ALIKOYUYOR”

Turizm iş kolunda yeni bir hamle, yatırım yapılacağın belirten Özaltun, söz konusu teklife ilişkin düşüncelerini şu şekilde aktardı:

ASAL Araştırma: CHP'nin DEM ile mitingine halkın çoğunluğu olumsuz bakıyor ASAL Araştırma: CHP'nin DEM ile mitingine halkın çoğunluğu olumsuz bakıyor

“Anayasanın 135. Maddesi, meslek örgütlerini koruyup kollayan bir madde. Teklifte bu maddeye aykırı en az 4 ifade var. 7 Haziran 2012’de yürürlüğe girmiş, 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanununa aykırı olan maddeler de var. TÜRSAB’a üye olanların, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu var. Ortaya koyulan iş öyle bir iş ki bizi meslek örgütlerinden de alıkoyuyor. Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş kamu kurum ve kuruluşların kim olduğu ile ilgili bir tanım yok. Diyelim ki yabancı grup Türkiye’ye geldi, o grubun başında şehirlerarası seyahatte mikrofonun olduğu koltukta oturacak birisi olacak. Peki bu kim olacak? Tur sorumlusu deniliyor, fakat bunun bir tanımı yok. İlkokul mezunu birisi olabilir, ilkokulu okumamış birisi olabilir. Yurtdışından gelmiş herhangi birisi olabilir. Bunun tanımı yok. Teklifte ‘Bakanlığı uygun gördüğü kamu kurum ve kuruluşları’ diye bir ifade geçiyor. Bunun bir tanımı yok.” dedi.

“TABAN YEVMİYEMİZİN 3’TE BİRİNİ GÖREMEYECEĞİZ”

Özellikle Türkiye gibi ekonominin büyük bir kısmını turizmden elde eden ülkelerde turizm iş kolunda, birçok turizm emekçimizin yabancı dil öğrenmesi konusunda, rehberler olarak gayret sarf ettiklerini dile getiren Özaltun, şöyle devam etti:

“Hatta kurs veren arkadaşlarımız var. Ancak rehberliğe giriş koşulları arasında yabancı dil bilme zorunluluğu kaldırılmaya çalışılıyor. Yani burada ‘yabancı dil bilmeseler de rehberlik mezunlarını emek arzı olarak pazara sürelim’ düşüncesi var. Mantık bu. Rehberlikte taban yevmiyemiz var. Bunu aşağıya doğru esnetmeye çalışıyorlar. Emek arzının 3’e katlandığını düşünürsek taban yevmiyemizin 3’te birini göremeyeceğiz.”

“EMEK ARZI 3’E KATLANACAK”

Tıpkı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak gibi, 18 yaşını doldurmuş olmak gibi, ilgili bölümden mezun olmak gibi, en az 1 yabancı dil bilmek ve bunda başarı sağlamak da şartlardan bir tanesi” diyen Özaltun, tur araçlarında rehber bulundurma zorunluluğunun da ortadan kaldırılmaya çalışıldığını ifade etti. Özaltun, “Hem emek arzı 3’e katlanacak, hem rehber bulundurma zorunluluğu kaldırılacak. Zaten işimizin yüzde 80’ini tur aracının içinde yapıyoruz. İndiğimiz yerde orasıyla ilgili bilgi veriyoruz. Bizim yerimize birisi bunları yapacak. Bizi devreden çıkartmış oluyorlar. Sadece yabancı gruplar da değil yerli gruplarda da geçerli olacak. Yurttaşlarımıza, yabancı dil bilmeyen rehber, rehberlik yapacak. ‘Herhangi bir üniversitede ders veren bir profesör yabancı dil bilmeyiversin’ demek gibi bir şey bu.” dedi.

“REHBERLİK HOBİ VE EK İŞ DEĞİLDİR”

“Çalıştığım kaynakların üçte birini yabancı kaynaklardan çalışıyorum. İkonografisini, arkeolojisini, mitolojisini, bazen yabancı kaynaklardan doğrudan okumak zorundayız. Bu teklif, sanki Türkçe bilmiyormuşuz gibi ‘Türkçe rehberlik’ şeklinde ambalajlanıyor.” diyen Özaltun, rehberliğin bir hobi ve ek iş olmadığını şu sözlerle belirtti:

“Sanat tarihçileri, arkeologlar bizim için çok kıymetli. Bunlar bizim anlattıklarımızı ortaya koyan, kitaplarını yazan, onlardan öğrenerek anlattığımız insanlar. Rehberlik ayrı bir meslek. Bu mesleğin gerekli koşullarını yerine getirerek, bu mesleğe giriş yapılması gerekiyor. Çince gibi nadir dilleri konuşan TC vatandaşlarının da hızlı programlarla rehberliğe geçiş yapmaları sağlanıyor. Rehberlik bir hobi, ek iş değil. Anayasanın 135. Maddesinden 6326 sayılı meslek kanunun 8,9,10,11. maddelerine uymayacak şekilde bir değişikliğin ortaya konulması haksızlık ve rehberin değerini bilmemektir. Bu durum turizmdeki diğer iş kollarına da yansır. Dil bilmeyen rehber olursa daha az yabancı dil bilen insanlar olur. Birbirini tutmayan paradoksal durumlar var.”

Muhabir: Demet İlce