Hüseyin Türkoğlu / Diriliş Postası

11 ayın sultanı Ramazan, maddi manevi her bakımdan bir rahmet ve bereket ayıdır. Biz Müslümanlara Allah’ın emirlerini yerine getirerek takvaya erişme fırsatı sunuyor. Dua ve ibadetle dolu bir şekilde yaşayarak “kâmil bir mümin” olmanın yollarını gösteriyor. İmam-ı Rabbani, “Mübarek Ramazan ayı çok şereflidir.

  • GÜNÜN AYETİ
    Ey peygamber! Biz seni bir şahit (örnek), bir müjdeleyici, bir uyarıcı, Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve ışık saçan bir kandil olarak gönderdik. (AHZÂB, 45-46)

AZAMİ ÖLÇÜDE İSTİFADE

Bu ayda yapılan nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz” buyuruyor. Dolayısıyla bu ayın rahmet deryasından azami ölçüde istifade etmek gerekir. Bunun için de elden geldiği kadar ibadet etmeli, Kur’an-ı Kerim okumalı, bol bol tövbe edilmelidir.

  • GÜNÜN HADİSİ
    Allah’ın tanıdığı bir ruhsat bulunmaksızın Ramazan orucunu bozan bir kimse bütün yılı oruçla geçirse yine de bunu ödemiş olmaz. (EBU DÂVUD)

BOL DUA VE İBADET EDİLMELİ

Peygamber Efendimiz, Allah’ın (cc) Resulü olduğu hâlde günde en az 70 kere tövbe ettiğini ifade buyuruyor. Dolayısıyla bizlerin de bu rahmet ayında günahlarımızdan arınmak için Allah rızasına uygun bir şekilde yaşamamız, önderimiz Hz. Muhammed’in (sav) yaptıklarını hayatımızda tatbik etmemiz icap eder. Bu ayın içerisinde saklı bulunan Kadir Gecesi’ni yakalayarak bin aydan daha hayırlı olan bu mübarek gecenin istifade edenlerinden olabilmek için her günü hakkıyla yaşamak gerekir. Kadir Gecesi’nin Ramazan ayı içerisinde saklı olmasının hikmeti bu olsa gerek ki bütün geceleri ‘Kadir Gecesi’ymiş gibi ibadet ve dua ile geçirelim. Kur’an-ı Kerim’in indiği bu gecenin feyiz ve bereketinden faydalananlardan olmak dua ve ümidiyle, samimiyet içerisinde görevlerimizi ifa etmeliyiz.

  • GÜNÜN DUASI
    Ya Rabb’im! Dil verdin zikrinden ayırma, gönül verdin fikrinden çevirme, iman verdin daim eyle, ihsan verdin kaim eyle. Ulu Allah’ım! Hesabımızı kolay eyle; bize ahirette lütfunla, kereminle muamele eyle.

PAYLAŞMANIN MUTLULUĞU

Yine bu ayda akrabalarımız ve komşularımız başta olmak üzere ihtiyaç sahiplerini görüp gözetmeli, onlara imkânımız ölçüsünde yardım etmeliyiz. Çünkü oruç ayı olan bu ay tövbe, dua, ibadet, şükür ve tefekkür ayı olduğu kadar aynı zamanda paylaşma ayıdır. Böylece maddi ve manevi ibadetlerle süslediğimiz Ramazan ayının bereketinden istifade edenler kervanına katılmaya çalışılmalıdır.

...

Karınca12

Karıncanın azmi

Hz. İbrahim’in (as) ateşe atılması ile ilgili “karınca” kıssası oldukça ibret vericidir. Kral Nemrut, kendisine itaat etmediği için mancınıkları hazırlatır ve Hz. İbrahim’i içine atmak maksadıyla büyük bir ateş yaktırır.

Bir mübarek zat, bakmış bir karınca ağzına su alıyor; yaklaşabildiği kadar göklere kadar yükselen ateşe yaklaşıp suyu bırakıyor. O zaman karıncaya sormuş:

- Ne yapıyorsun? Karınca cevap vermiş:

- Hz. İbrahim’i (as) yakacaklar. Ben de ateşi söndürmeye çalışıyorum.

- Senin küçük cüssenle taşıdığın bir damla su ile bu koca ateş söner mi?

- Cenabıallah bana bu gücü verdi. Ben, bana düşen görevi yapıyorum. Allah herkese gücüne göre hesap sorar!

...

Ramazan Pidesi 5

Ramazan pidesi

Ramazan pidesi asırlardır süregelen bir Ramazan geleneğidir. Sade, susamlı, çörek otlu, yumurtalı gibi türleri olan pide, Türk mutfağında yer alan önemli gıda maddelerinden birisidir ve yapımı diğer ekmek türlerine göre daha zahmetlidir. Daha cıvık olan mayalı hamurla yapılan pidenin tezgâha yapışmaması için altına kepek serilir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Ramazan pidesi, “Üzerine anason, çörek otu, badem, safran, haşhaş gibi şeyler dökülerek beyaz undan yapılır” ifadesiyle anlatılır. Ramazan ayının sembollerinden birisi olan pidenin sıcak tüketilmesi için fırınların önünde iftar saatine yakın zamana kadar sıra beklenir.

...

Oruç vücuda zarar verir mi?

Oruç tutmak vücuda bir zarar vermez. Yüce Yaradan insanın kendisine zarar verecek şeyleri yasaklamıştır. Orucu ise farz kılmıştır. Dolayısıyla böyle bir şey mümkün değildir. Peygamber Efendimiz, “Her şeyin bir zekâtı vardır. Vücudun zekâtıysa oruçtur. Oruç tutun, sıhhat bulun” buyurmuştur. Ayrıca tıp uzmanları, orucun birçok rahatsızlığa karşı faydasının olduğunu belirtiyorlar.

Katar'daki Türkler, Büyükelçilik etkinliğinde bayramlaştı Katar'daki Türkler, Büyükelçilik etkinliğinde bayramlaştı

DAMAR SERTLİĞİNE İYİ GELİYOR

Oruçlu kimsenin vücudunda akşama doğru hemen hemen hiç gıda kalmaz. Yani bütün gıdalar yakılmış olur. Bu bakımdan bazı hastalıklara, bilhassa damar sertliği olanlara oruç tutmak iyi gelmektedir. Oruç iken vücudun diğer organlarında da dinlenme olur. Bu bakımdan az yemek ve oruç tutmak vücudun sıhhati için önemlidir. Zekât veren, malını kirden koruduğu gibi oruç tutan da vücudunun zekâtını ödemiş, onu hastalıklardan korumuş olur.

Muhabir: Hüseyin Türkoğlu