Hüseyin Türkoğlu / Diriliş Postası
Paylaşma ve dayanışma ayı Ramazan, Allah’ın (cc) verdiği zenginliğin ihtiyaç sahibi Müslümanlarla paylaşılması için apayrı bir fırsattır. Zira böylece O’nun emrini yerine getirerek Allah sevgisini mal ve servet sevgisinden üstün tutmuş oluruz. Cenabıhak ayetikerimede “Zenginlerin mallarında fakir ve yoksulların hakkı vardır.” (Zâriyat, 19) buyuruyor. Dolayısıyla son günlerini idrak etmekte olduğumuz bu af ve mağfiret ayının bereketinden daha ziyade istifade edebilmek için bu konuda elimizden geldiğince cömert davranmalıyız. Cömertlik, ihtiyacı olmayan şeyleri başkalarına vermektir ve yüce dinimizde hep teşvik edilmiştir.
- GÜNÜN AYETİ
- Allah’a ve peygambere itaat edin ki rahmete erdirilesiniz. Rabb’inizin mağfiretine mazhar olmak ve takva sahipleri için hazırlanmış olup gökler ve yer kadar geniş olan cennete girmek için yarışın! (AL-İ İMRAN, 132-133)
“ALLAH YERİNİ DOLDURUR”
Allah yolunda harcama ve ihtiyaç sahipleri ile paylaşma konusunda “De ki: Rabb’im kullarından dilediğine rızkı bol verir, dilediğine de kısar. Başkaları için (hayır yolunda) ne harcarsanız Allah onun yerine yenisini verir. O rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (Sebe, 39) buyurulmaktadır. Peygamber Efendimiz de (sav) bir hadisişeriflerinde “Mallarınızı zekâtla koruyun, hastalarınızı sadakayla tedavi edin, belaları dua ile savın” (Taberani) buyurmaktadır. Böylece Allah yolunda yapılan harcamanın malı eksiltmediği, bilakis malı artırdığı ve kişiyi koruduğu bildirilmektedir.
- GÜNÜN HADİSİ
- Beş vakit namaz, cuma namazı diğer cuma namazına kadar; Ramazan ayı diğer Ramazan ayına kadar büyük günahlardan kaçınıldığı zaman işlenen küçük günahlara kefarettir. (MÜSLİM)
İNFAKTA İLK İSİM
Elbette cömertlik denince ilk olarak akla gelen isim Peygamber Efendimize ilk inanan Müslüman ve O’nun hicret arkadaşı Hz. Ebû Bekir (ra) olmaktadır. Hz. Ömer (ra) buyururlar ki “Resulullah Aleyhisselâm bir gün mal bağışında bulunmamızı emretti. Bu da elimde önemli miktarda servet bulunduğu bir zamana rastladı. Kendi kendime, ‘Ebû Bekir şimdiye kadar hep beni geçti, ben de bugün onu geçeceğim.’ dedim.”
- GÜNÜN DUASI
- Ya Rabb’im! Bizi eriştirdiğin Ramazan ayının bereketinden istifade eden kullarından eyle. Tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namazları, hayır ve hasenatlarımızı kabul eyle. Sen bizi günahları affedilen kullarının arasına dâhil eyle Allah’ım…
HZ. ÖMER AĞLADI!
Hz. Ömer servetinin yarısını getirip verdi. Resulullah (sav), “Ya Ömer! Ev halkına ne bıraktın?” diye sorduğunda, “Bir bu kadarını bıraktım.” dedi. Sonra Hz. Ebû Bekir (ra) geldi ve yanında bulunan servetinin hepsini verdi. Resulullah ona da “Ya Ebû Bekir! Ev halkına ne bıraktın?” diye sorduğunda, “Onlara Allah’ı ve Resul’ünü bıraktım.” dedi. Hz. Ömer (ra) ağlayarak “Ya Ebû Bekir! Hayır yolunda hiçbir yarış yapmadık ki sen beni geçmiş olmayasın! Artık anladım ki hiçbir şeyde seni geçemeyeceğim.” dedi. (Tirmizî)
...
Hz. Ebu Bekir'in sırrı
Ebu Hureyre hazretleri anlatıyor; Resulullah buyurdu ki: “Bir kimse eşyadan bir çift şeyi sadaka etse fisebilillah cennet kapılarından davet olunur. Cennet için kapılar vardır. Her kim ki namaz ehlindendir, namaz kapısından davet olunur. Her kim ki cihat ehlindendir, cihat kapısından davet olunur. Her kimse ki sadaka ehlindendir, sadaka kapısından davet olunur. Her kimse ki oruç ehlindendir, reyyan kapısından davet olunur.” Hz. Ebû Bekir dedi ki: “Ya Resulullah! Bu kapıların her birinden çağrılanlara bir müşkülat yoktur. Lakin bu kapıların hepsinden çağrılan kimse var mıdır?” Resul-i Ekrem buyurdu ki: “Evet, sen o kimselerdensin.” (Buhari, Müslim)
...
Cehennem korkusu ve sıcak günde oruç
Haccac ve adamları Mekke ile Medine arasında yolculuk yaparken bir suyun başında mola verdiler. Sofra kurulunca Haccac, “Etrafa bakın, fakir birisi varsa getirin, beraber yiyelim.” dedi. Hizmetçiler yakınlarda üzerinde bir hırka olan birini gördüler. Onu uyandırıp “Seni Haccac çağırıyor.” dediler ve adamı Haccac’ın yanına götürdüler. Haccac:
-Gel, beraber yemek yiyelim, dedi.
Adam, yemem diyerek Haccac’ın teklifini reddetti. Cevaba şaşıran Haccac sebebini sorunca:
-Beni senin sofrandan daha iyi bir yere çağırdılar.
-Nereye çağırdılar? deyince Haccac, adam:
-Allah’ın misafirliğine çağırdılar. Ben oruç tutuyorum, dedi. O zaman Haccac:
-Böyle sıcak günde oruç mu tutuyorsun? diye sordu. Adam şöyle cevap verdi:
-Evet, bu sıcak günde oruç tutuyorum ki kıyamet gününün sıcaklığından kurtulayım...
...
Ticaret malının zekâtı nasıl verilir?
Ticaret mallarının zekâtı, malın değeri üzerinden hesaplanıp parayla verilebileceği gibi, malın kendi cinsinden de verilebilir. Zekât, ileride elde edilmesi muhtemel kârdan değil, mevcut sermayeden ödenmesi gereken mali bir ibadettir. Bu itibarla, ticaret malının zekâtı verilirken kârsız olarak zekâtının verildiği tarihteki değeri esas alınmalı. Borçlu olan kişi, kendisine zekât verilebilecek kişilerden ise alacaklar zekâta mahsup edilebilir.
...
İhtiyat nedir?
İhtiyat kelime olarak “çekingen davranma, bir şeyi ortaya alma, daha sağlam ve daha güvenli olana tutunma, hatadan sakınıp korunma” gibi anlamlara gelir. Dinî literatürde, dinin emir ve yasaklarına uymada izlenen genel tavrı ve ölçüyü ifade eder. Dayanağını, şüpheden ve kalbi rahatsız eden şeylerden kaçınmayı tavsiye eden hadislerden almaktadır ve şüpheli konularda hata ve günaha düşmemek için en güvenli usulü ve çözümü benimsemeyi ifade eder.
