Tuğçe Huy - Diriliş Postası
Kayseri’de yaşanan taciz vakasının ardından Suriyelilere ait dükkan ve iş yerlerine saldırılarla başlayan olaylar Hatay, Gaziantep gibi kentlere de sıçradı. Türkiye içerisindeki provokatif eylemler sonrasında Suriye’de muhalif kanadın kontrol ettiği Azez, Afrin ve benzeri bölgelerde de benzer olaylar yaşandı. Suriye Geçici Hükümet Devlet Başkanı Abdurrahman Mustafa ve Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi Türkçe Araştırmaları Direktörü Ömer Özkızılcık ile yaşanan gelişmeleri Diriliş Postası’na değerlendirdi.
Eş zamanlı provokasyon
Türkiye ve Suriye’de gerçekleşen olayların arasında bağlantıya ilişkin konuşan Başbakan Mustafa, "İki bölgedeki olayların mihrakının aynı olduğuna inanıyoruz. Bu provokasyon eş zamanlıdır. Bu da Türkiye ve Suriye arasındaki tarihi, yıllardır süregelen bağlılığa fitne sokmak içindir. Terörle mücadele hususunda, biliyorsunuz baştan beri Türkiye ve Suriye Milli Ordusu Geçici Hükümeti birlikte hareket ediyor." dedi. Suriye Geçici Hükümeti'nde barışçıl gösterilere izin verildiğini belirten Mustafa, bu gösterinin diğerlerinden farklı olduğunu ve iki ülkenin ilişkilerinin bozulmasında birçok radikal grubun ve karşı ülkelerin çıkarı olduğunu vurguladı.
“Türkiye’nin kutsalına el uzatanlar cezalandırılacak”
Birçok terör grubunun yapılan provokasyonda parmağı olsa da bölgenin kontrol altına alındığını vurgulayan Başbakan Mustafa, “Mütttefikimiz Türkiye Cumhuriyeti devleti kutsallarına el uzatanların hesaplarını soracak ve en ağır şekilde hukuk çerçevesinde, kanunlar çerçevesinde cezalandırılacaklar. Daha büyük önlemler alacağız. Güvenlik güçlerimiz tarafından birçok kişi gözaltına alındı. Bunları soruşturuyoruz ve arkalarında kim var bakacağız.” diyerek Türkiye'nin 12 yıldır Suriyelileri barındırdığı dolayısıyla kendi davasına inanan bir Suriyelinin bu tür bir eylem içine olabileceğine inanmadığını söyledi.
“Telegram ve WhatsApp gruplarına dikkat”
Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi Türkçe Araştırmaları Direktörü, Ömer Özkızılcık eylemlerin altında provokatörlerin parmağı olduğunu belirterek “Bu olayların yaşanmasındaki en büyük faktörün Telegram ve WhatsApp grupları üzerinden organize olmuş linç grupları olduğunu düşünüyorum. Özellikle Zafer Partisi ile dolaylı ya da doğrudan ilintili bu WhatsApp grupları üzerinden ani bir bölgede hızlıca linç grupları belirginleşebiliyor. Bu olayların zamanlama ve yapılış biçiminin tesadüf olduğunu katiyen düşünmüyorum. Bu da bilinçli bir şekilde ırkçılık üzerinden hareket eden ve devletin otoritesini zedelemek isteyen dış güçlerin çalışması olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Normalleşmeye tepki
Suriye'nin kuzeyi ile Kayseri'de yaşanan olayların birbiriyle ilintili olduğunu belirten Özkızılcık, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şam ile tekrar görüşmenin olabileceği yönünde yaptığı açıklama ve Esed'e ‘Sayın’ demesi Suriyeliler nezdinde ciddi bir öfkeye yol açmıştı. 2 sene önce olduğu gibi bölgede yeniden bir alevlenme ve halkın galeyana gelmesi söz konusu oldu.” dedi.
“Suçsuz Suriyeliler Geri Gönderme Merkezi’ne götürülüyor”
Özkızılcık, “Türkiye'deki sorunumuz suç işleyen Suriyelinin suçlarından dolayı ceza alması değil. Bizim sorunumuz suça maruz kalan Suriyelilerin güvenlik birimlerine gitmekten çekinmesidir. Çünkü şikayetçi taraf da olsalar, mağdur taraf da olsalar emniyet birimleri Suriyelileri, Göç İdaresi'ne teslim ediyor. Göç İdaresi'ndeki ilgili personel de oradaki kendi inisiyatifi bağlamında Suriyeliyi ya evine gönderiyor ya da geri gönderme merkezine gönderiyor. Bu da birçok olayda masum, mağdur ve şikayetçi olan Suriyelinin geri gönderme merkezine gönderildiğini biliyoruz.” diye konuştu.